Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir....

    Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, Nüfus kayıtlarında isim ve soy isim tashihine ilişkindir. 4721 sayılı TMK’nın 27. maddesinde; “Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilan olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez. Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel, kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de gözönünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır....

    Maddesinin "Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir." şeklinde düzenlendiğini, herkesin haklı nedenin varlığı halinde isminin düzeltilmesi için dava açabileceğini, kişinin toplum içerisinde bilinen ismini kullanma hakkına sahip olduğunu, bu haliyle kolluk araştırması ve davacının beyanları doğrultusunda davacının hukuki yararının var olduğuna dair vicdani kanaatin oluştuğunu gerekçe olarak belirtip davanın kabulü ile Sabahat Yapıcı'nın nüfus kayıtlarında "Sabahat" olan isminin "Kumsal" olarak düzeltilmesine nüfus kaydına bu şekilde tesciline yönelik karar vermiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3132 KARAR NO : 2022/3074 Kararın Kaldırıl T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : LADİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/80 ESAS, 2022/159 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus Kaydında İsim Değiştirilmesi KARAR : Ladik Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/80 esas, 2022/159 karar sayılı dava dosyasında verilen nüfus kaydında isim değiştirilmesi talebinin reddine karşı, davacılar tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacılar dava dilekçesinde özetle; Oğulları Muhammed Baki'nin halk arasında Muhammed olarak tanınmakta olduğundan bazen Baki olarak seslenenlere başkasına sesleniyor sanmasından dolayı oğullarının Muhammed Baki olan isminin Muhammed olarak değiştirilmek suretiyle nüfus kayıtlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki adın düzeltilmesine ilişkin davada...Asliye Hukuk ve...Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,adın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, adın değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir....

      Buna göre çekişmesiz yargı niteliğinde olan haklı nedenle adın değiştirilmesi davasının sulh hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Gaziosmanpaşa 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda ;davacılar nüfus kaydında oğullarının... olan adının ... olarak değiştirilmesi talebi nüfusa yanlış kaydedilen adın düzeltilmesi değil, gülünç duruma düştüğü gerekçesiyle adının değiştirilmesine ilişkindir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK'nın 382/2-a-2 kapsamında olan uyuşmazlığın İstanbul 17.Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 17.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda; davacı tarafından nüfusa kaydedilen olarak değiştirilmesi talebi davacının tanındığı biçimde adın değiştirilmesine ilişkin değil, yanlış yazılan adın düzeltilmesine ilişkindir. Bu nedenle 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğinc YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dolayısıyla çocuğun önadının değiştirilmesi için yasal temsilcileri tarafından açılan davalarla, ergin kişilerin ad ve soyadlarının değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde yer alan hüküm gereğince asliye hukuk mahkemesi olduğunda bir duraksama bulunmamaktadır. 4721 sayılı TMK'nin 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, değişikliğin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, adın değişmekle kişisel durumda değişme olmayacağı, bu değişiklikten zarar görenlerin, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlanmıştır....

              Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep veya sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda davacı ile hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile arasında gerçek bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, esasen davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir....

                UYAP Entegrasyonu