olarak bilinen Hüseyin oğlu T1 olarak geçtiğini, ancak davacının sağ olduğunu ve nizasız olarak bu taşınmazı en az 20 yıldır kullandığını, bu nedenlerle dava konusu taşınmazın tapu kaydının düzeltilmesini ve davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesine dayalı olarak açılan kayıtlarda sağ görünen kişinin ölü olduğunun tespiti talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, kaydı düzeltilmesi istenen Hanife Metin'in kayıtlı bir yerleşim yerinin bulunmadığı, ancak nüfus kayıtları ve dosyaya celp edilen doğum tutanağında doğum yerinin Kastamonu İli, Bozkurt İlçesi, Kestanesökü köyü olduğu, Bozkurt İlçe Jandarma Komutanlığı'nın 22/06/2021 tarihli tutanaklarına göre de Hanife Metin'in doğumundan itibaren öldüğü bildirilen tarihe kadar Kastamonu/Bozkurt Kestanesökü köyünde yaşadığı, buna göre kaydı düzeltilmek istenilen Hanife Metin'in yerleşim yerinin Kastamonu İli, Bozkurt İlçesi, Kestanesökü Köyü olduğu anlaşıldığından; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince davanın İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...
Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin annesi ile babasının resmi nikahsız birlikteliğinden dünyaya geldiğini, müvekkilinin nüfus kayıtlarında anne adının ... olarak kayıtlı olduğunu, gerçek anne adının .... olduğunu, ..... ölü olduğunu, nüfus kayıtlarında ..... olarak görünen anne adının gerçek olmadığını, bu nedenlerle müvekkilinin nüfusta ..... olarak görünen anne adının ..... . olarak düzeltilerek .... annesi olduğunun tespiti ile aralarında soybağının kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir....
ın nüfus kayıtlarına göre sağ olmasına rağmen ölü olduğundan bahisle tebligat yapılmadığının anlaşılması üzerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10 uncu maddesi ve devamı hükümleri gereğince usulüne uygun tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenilmesi, müteakip işlemlerin tamamlanmasından sonra tebligat parçasının ve verilmesi hâlinde temyiz dilekçesinin dosyasına eklenmesi için Hukuk Genel Kurulunca dosya eksiklik tamamlama sistemiyle mahal mahkemesine müzekkere yazılmıştır. Mahkemece verilen cevapta; “…dahili davalı ...'ın nüfus kayıtlarında sağ olarak göründüğü ancak Mernis sisteminde ve Uyap sisteminde kayıtlı tebliğ adresinin bulunmadığı görülmekle, dahili davalı ...'ın tebliğe yarar açık adresinin tespiti hususunda kolluk araştırması yapılmış, kolluk tarafından düzenlenen 22.11.2023 tarihli tutanak ile dahili davalı ...'...
Davacı tarafından mirasçılardan... n ölü oldukları mirasçı olarak eş ya da alt soylarının bulunmadığı öne sürülmekte ise de nüfus kayıtlarının incelenmesinden Bedros oğlu ... ın kayden sağ olarak göründüğü,... ve ... ın kaydının kapalı olduğu ancak neden kapalı olduğunun Nüfus Müdürlüğün'den sorulmadığı için bilinemediği, ...... ın ise Bakanlar kurulu kararı ile vatandaşlıktan çıkmasına izin verildiği için 2001 yılında vatandaşlığını kaybettiği anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 31 ve devam eden maddelerinde kimlerin ölüm bildiriminde bulunabilecekleri, ölüm kaydının hangi hallerde nüfus kütüklerine işleneceği açıklandıktan sonra 33. maddesinde ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanaklarının, ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde Nüfus Müdürlüklerince düzenlenerek gerekli işlemin yapılacağı düzenlenmiştir....
a çıkartılan tebligatlar ölü olduğundan bahisle bila tebliğ iade edilmiş ise de nüfus kaydında sağ olarak gözükmektedir. Adı geçen kişinin sağ olup olmadığının araştırılması, ölmüş ise nüfus kaydına işlenmesinin temini ve bundan sonra tüm mirasçılarına hükmün tebliği, sağ olduğunun anlaşılması halinde adı geçene hükmün yöntemince tebliği ve temyiz süresinin beklenmesi, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydında sağ görünen kişinin ölüm tarihinin tespiti ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, nüfus kaydında sağ görünen 1880 doğumlu ....'nin 1921 den evvel bekar öldüğünün tespiti ile ölümün nüfusa tescilini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dava, ... isimli şahsın 15.11.2005 tarihinde öldüğünün tespiti ile nüfus sicilindeki ölüm tarihinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, Ağır Ceza Mahkemesinin ihbarı üzerine Cumhuriyet Savcısı tarafından açılmıştır. Ağır Ceza Mahkemesinde, bu kişinin sağlığında düzenlediği vekaletnameyle oğlu .... ölü kişinin 65 yaş aylığını bankadan alarak kamu kurum ve kuruluşlarını dolandırmaktan kamu davasının bulunduğu görülmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 70/1. maddesine göre, Cumhuriyet savcısının açacağı veya taraf olarak yer alacağı hukuk davalarının kanunda açıkça gösterilmiş bulunması zorunludur. Türk Medeni Kanununa göre, bir hakkın kullanılması için bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimse, iddiasını ispat etmek zorundadır....
nüfus kayıtlarındaki “ölü” kaydının iptaline ve “sağ” olarak düzeltilmesine, bazı kayıtlarda olarak geçen TC kimlik numarasının olarak düzeltilmesine, yine bazı kayıtlarda anne ve baba adının Mehmet ve Hacer olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....