Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....

Bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların yek diğeri ile çelişik olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Bu husus dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı, çıkarıldığı Türk vatandaşlığına tekrar alınabilmek için başvuruda bulunduğunu ancak, İran'daki nüfus kaydındaki doğum tarihi ile Türkiye'deki kayıtların uyuşmadığını belirterek, Türk Vatandaşlığını Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 85. maddesi uyarınca bir örneği sunulan İran pasaportlu ... ile kendisinin aynı kişi olduğunu tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, bu niteliği itibariyle çekişmesiz yargı işi olmayıp, tespit davası mahiyetindedir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu nedenle anılan madde uyarınca davanın asliye hukuk mahkemesi tarafından görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Küçükçekmece 3....

      Bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        nun nüfus kütüğüne kayıtlı ... adlı çocuğu olmadığını bildirerek bu kayıtların iptali ile ...'nun gerçek annesinin nüfus kütüğüne kaydının yapılmasını istemiş, mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dilekçesinde; davalı ...'nun annesinin ... olmadığı, babası ...'nun birlikte yaşadığı ... adlı kadın olduğunu ileri sürerek, ...'in anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece nesep davası olduğu gerekçesiyle aile mahkemesinde görülmesi gerektiğinden görev yönünden dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Hukuk Dairelerinin görevlerini düzenleyen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde “Nüfus kütüğü ve yaş kayıtlarının düzeltilmesi, öz ve soyadının değiştirilmesi” davalarının Yargıtay 18. Hukuk Dairesi görevi kapsamında bulunduğu hüküm altına alınmış, 04.02.2010 tarih ve 1 sayılı Yargıtay Başkanlar Kurulu kararına göre de Nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin davaların 04.02.2010 tarihinden itibaren SADECE 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile sınırlı olmak üzere temyiz incelemesinin 18. Hukuk Dairesince yapılması gerektiği belirtilmiştir. Çelikhan Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19.11.2008, 2008/77 Esas 2008/1 Karar nolu Davanamede ..., ... ve ...'ın ana-baba bir kardeş ve gerçek anne- babalarının da ... ve ... olduğu halde ...'nin ... ve ... 'nin, ... ve ...'...

            in ölümünden sonra doğum yapmasının mümkün olmadığı açık olup, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. Maddesine göre, nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeni ile bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Mahkemece davacılardan Yakup Z.....'in Türk vatandaşlığını kaybetmiş olması nedeni ile nüfus kaydının kapatıldığından nüfus kaydı üzerinde herhangi bir işlem yapılamayacağı gözetilmeksizin bu dava yönünden soyadı düzeltilmesine ilişkin davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davacılardan M...... Z....., E.... Z....., G… ….. Z....., M… ….. Z....., B… …… Z.....'...

                Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; davacıların talebi, bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılacağı dikkate alınmadan aile mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Diğer taraftan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak re'sen yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır....

                  UYAP Entegrasyonu