WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın sağ olması nedeni ile nüfus kaydında 8.8.1976 tarihinde öldüğüne ilişkin tescilin iptal edilmesi gerektiği ve ...'ın doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı bildirilerek doğum tarihinin değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada ...'ın sağ olduğunun tespiti ile nüfus kütüğündeki ölüm kaydının iptali, ayrıca adı geçen kişinin kayden 8.8.1965 olan doğum tarihinin 8.8.1957 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. 1-...'ın sağ olduğunun tespiti ile ölüm kaydının iptali istemi ile ilgili olarak; dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz itirazlarının reddi ile bu konuyla ilgili usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, 2-...'...

    No'lu Hatice Bakır'ın kızlık soyadının Kaydok olduğunu, Ahmet - Ümmügülsüm'ün kızı olduğunu, bu şahsın nüfus kayıtlarında ölüm tarihinin bilinmediğinin yazılı olduğunu, tapu kayıtlarının beyan hanesinde malik Hatice'nin ölü olduğu özellikle belirtildiğini, evlenerek KAYDOK soyadını alan Hatice'nin ise farklı kişi olduğunu, ailenin kızı değil, gelini olduğunu, ailenin gelini olan davacı Hatice'nin de Ahmet kızı ve bu şahsın sağ olduğunu, kadastro tespitinin ölü olan Ahmet kızı T1 (evlenmekle Bakır) adına yapılmış olduğunun tapu kayıtlarından açıkça anlaşıldığını, yani kayıt oluşturulurken bir hata yapılmadığını, aksine açık bir şekilde malikin bu şahıs olduğunun belirtildiğini, isimde bir hata olmadığı açıkça belli olduğundan, malikin isim tashihi yoluyla düzeltilmesinin mümkün olmayıp, kendisinin hakkı olduğuna inanan kişinin malik aleyhine tapu iptal ve tescil davası açması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Tapu maliki ...’in mirasçılarından ...’in sağ olup olmadığının nüfus müdürlüğünden sorularak, sağ ise nüfus kaydının, ölü ise mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesinin dosya içerisine getirtilip, mirasçılarına mahkemenin gerekçeli kararı ile davacı tarafın temyiz dilekçesinin tebliğ edilerek temyiz ve cevap sürelerinin dolmasının da beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Geri çevirme üzerine, davalı adına davayı takip eden avukatın vekaletnamesi dosyaya konmuş ise de, vekaletnamenin tapu maliki ... oğlu ...'a ait olmayıp, Mükremin oğlu ...'a ait olduğu görülmüştür. Nüfus Müdürlüğünden yapılan araştırma sonucu, taşınmazın bulunduğu ... ... oğlu ...'ın nüfus kaydı gönderilmiş ve sağ olduğu bildirilmiş ise de, ilamın adı geçene (davalıya) tebliği sağlanamamıştır....

        Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...

          Kimlik numaralı Aydoğan Baygün olduğunun tespiti ile nüfus kayıtları ve nüfus kütüğünde gerekli düzeltmelerin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ Davalı, davaya karşı cevap vermemiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 26/02/2020 tarih 2019/74 Esas 2020/81 Karar sayılı ilamı ile; "Açılan davanın reddine" karar verilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, nüfus kütüğünde kayıtlı olan ve sağ olarak gözüken kişinin nüfus kaydının iptaline ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin kardeşi gibi görünen ancak gerçekte var olmayan ve dünyaya gelmeyen T.C. kimlik numaralı Hanife Bulut'a ait kaydın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından İl Milli eğitim Müdürlüğünün 16/03/2022 tarihli yazıları T3 işleri Genel Müdürlüğü' nün 16/03/2022 tarihli yazılarından davacının Hanife Bulut isimli bir kardeşinin gerçekte var olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce istinaf sebepleri ve kamu düzenine aykırılık hali bulunup bulunmadığı re'sen nazara alınarak inceleme yapılmıştır. Yargıtay 8.H.D.'nin 2017/7547 E. 2018/11050 K. sayılı ilamında; "Davacı dava dilekçesinde nüfusta bekar ve sağ görünen Ayşe Şahin'in nüfus kaydının iptalini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....

          Bununla birlikte nüfus kayıtlarından Karamustafaoğlu lakaplı TC kimlik numaralı Haşim karısı Emine Özden isimli bir kayıt bulunduğu anlaşılmasına rağmen, bu kişinin taşınmazlarla bir ilgisi olup olmadığı noktasında halen sağ olan mirasçıları duruşmaya çağrılıp dinlenilmeden , yine kadastro tespit tutanaklarına esas vergi kayıtları araştırılmadan karar verilmiştir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- a.6. maddesi gereğince hükmün kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

          veya sağ evlat adayı ile ölü veya sağ anne adayından DNA incelemesine esas örnek alınıp inceleme yapılmaksızın annelik bağının kurulamayacağını, anne olarak tespiti istenilen Zilfinaz Öztürk'ün 1890 doğumlu olduğunu, bu durumun müvekkili T5'yı 1937 yılında 48 yaşında doğurduğu anlamına geleceğini, Çat ilçesinin 1937 yılı şartları düşünüldüğünde doğal yolla bu doğumun tıbben mümkün olmadığını, davacının teyzesi Müzeyyen Yıldız'ın ana adı Zülfinaz olduğu halde kayıt tashihi ile Zilfinaz olarak düzeltildiğini, Zilfinaz Öztürk'ün baba nüfus kaydının araştırılması gerektiğini, müvekkilinin annesi Zilfinaz'ın Yavi'li olmadığını, bu köye dışarıdan geldiğini, bunun maruf bir vaka olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....

          Şöyle ki; 1- Dava, sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; verilecek karardan hukukları etkilenecek olan 1955 doğumlu Firdevs Ceylan’ın mirasçısı olabilecek kişilerin davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir. 2- Kabule göre de; mahkemece 1955 doğumlu Firdevs’in ölü olduğunun kabul edilmesine rağmen ölüm tarihinin tespit edilememesi nedeni ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de kişinin öldüğünün tespit edilmesi durumunda ölüm tarihinin gün, ay ve yıl olacak şekilde belirlenmesinin zorunlu olduğu da dikkate alınarak bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi mahkemece adı geçenin ölü olduğunun tespiti için yeterli araştırmanın da yapılabildiğini söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır (Yargıtay 8....

          UYAP Entegrasyonu