Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıt Düzeltimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadına bölge adliye mahkemesi kararı ve davalının temyiz dilekçesi Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince tebliğ edilmiştir....
Karşı Oy: 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b maddesi ve bendinin birinci cümlesinde aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, son cümlesinde de Nüfus Müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki nüfus aile kayıt tablosu ve karar örneğinde davacının babası R....... Ç....'in soyadının Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.12.2003 gün ve 2003/986-1401 sayılı kararıyla Ç.... iken S...... olarak değiştirildiği ve davacının doğum tarihine göre babasının soyadının düzeltildiği tarihte reşit olmadığından babasının düzeltilen soyadına göre idari olarak soyadı düzeltimi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının babası tarafından açılmış dava sonunda soyadının Nüfus Müdürlüğü tarafından yukarıda sözü edilen madde hükmü gereğince değiştirilmiş olması halinde davacı tarafından açılmış bir davadan sözedilemez....
Aile Mahkemesi arasında meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının babası Musa DEMİR'in uzun yıllar Lübnan'da çalışmasından çocuklarını nüfusa Türkiye'de değil, Lübnan'da kaydettirdiğini, Lübnan nüfus kayıtlarında da Musa DEMİR'in anne ve baba adı, doğum tarihinin Türkiye nüfus kayıt bilgileri ile eşleştiğini, davacının Lübnan kayıtlarında Musa DEMİR'in çocuğu olarak göründüğünü, davacının babasının Lübnan kayıtlarında Şehmus (Şeyh Musa), anne adının Hasine olarak göründüğünü, bu nedenlerle davacının babası olarak Musa DEMİR'in tespiti ile babası Musa DEMİR'in nüfus kaydına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Adana 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPUDA KAYIT DÜZELTİMİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı ..., bekar ve çocuksuz ölen halasının nüfus kaydında Fatma Atci olarak kayıtlı olduğu halde 159 parselin tapu kaydında .. yazıldığını belirterek, anılan parsele ait tapu kaydının nüfus kaydına göre düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı kurum; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı kurum tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla , tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı .Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....
Mahkemece yapılan araştırmalar sonucu kesin bir kanaat oluşmadığına göre, mahallinde keşif yapılarak tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenmeli, yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Ayrıca, mahkemece malikin doğum tarihinin de düzeltilmesine karar verilmiştir.“Mülkiyet Hakkının Tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunlar arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Yaş Düzeltimi) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı dava dilekçesinde, 15.09.1965 olan doğum tarihinin 15.09.1958 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. ...'...
ın baba adının .....olarak düzeltilmesine ilişkin davanın, soybağı davası niteliğinde olduğu ve aile mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerektiği halde, bu yöndeki talebin de nüfus kayıt düzeltimi olarak kabulü ile asliye hukuk mahkemesinde bakılarak esas hakkında karar verilmesinin isabetsiz olduğuna" değinilerek bozulmasına karar verilmiştir. ... 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus kaydının düzeltimi K A R A R Yüksek Yargıtay (18.) Hukuk Dairesinin 05.11.2010 tarih ve 10342-14615 sayılı geri çevirme kararına dayanılarak noksanlık tamamlanıp, dosya yanlışlıkla Dairemize gönderilmiş olduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (18.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu hükümler dikkate alındığında mirasçılık belgesi vermekle yükümlü Sulh Hukuk Mahkemelerinin miras bırakanın ölüm tarihini, ölüm tarihi itibariyle kimi veya kimleri mirasçı bıraktığını, bunlara mirastan ne oranda pay verileceğini öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlara göre belirlenmesi gerekir. Miras bırakan nüfus sicilinde kayıtlı değil ise, böyle bir kişinin var olduğunun ve ne zaman öldüğünün, davacı ile mirasçılık bağının her türlü delille kanıtlanabileceği, bu konudaki ispat yükünün de davacı taraf üzerinde olacağı kuşkusuzdur. Miras bırakan, ölüm tarihi ve mirasçıları nüfus sicilinde kayıtlı ve belli olmasına rağmen sicildeki bu kayıtların yanlış olduğunun öne sürülmesi halinde, bu iddialar ancak nüfus kayıt düzeltimi veya tespiti davası sırasında ve bu davalara bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemeleri'nce incelenip değerlendirilebilir....