"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir. Davacı, kök mirasbırakanı ...’ın paydaşı olduğu 482 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kayıtlarında kök mirasbırakanın adının “... kızı ...” olarak yazıldığını ileri sürerek , kayıt maliki gözüken kişi ile mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespiti ile tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında sunduğu yazılı beyanları ile de düzeltilmesini istediği bu kayıtlara soyadının da ilave edilerek tashih yapılmasını talep etmiştir....
''ın aynı kişiler olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarına uygun olarak ve malik hanesine TC. numaraları da eklenmek suretiyle tapu kayıtlarının düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, tapu kaydında düzeltim davalarında taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
Bilindiği üzere, tapu kaydında düzeltim davalarında taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
"İçtihat Metni"Nüfus kaydında düzeltim istemine ilişkin davada ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının nüfus kaydında cinsiyet hanesinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından, ilgilinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, nüfus kaydı düzeltilmek istenen davacının adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre adresinde olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"Nüfus kaydında düzeltim istemine ilişkin davada ve ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının mükerrer olan nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından, ilgilinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, nüfus kaydı düzeltilmek istenen davacının adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre “dresinde olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Buna göre; nüfus kayıt düzeltim davaları niteliği gereği kamu düzenini yakından ilgilendirmekte olduğundan ve hakimin doğru kaydı oluşturma görev ve zorunluluğu bulunduğu dikkate alındığında mahkemece yapılması gereken; öncelikle hakları etkileneceğinden Abdullah Tursun'un annesi Sabriye(Hayriye)'nin tüm mirasçılarının davaya katılımı sağlandıktan sonra delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca göre kayıtlarda davacının babaannesi olan Sabriye ve Hayriye isimli kişilerin aynı kişi olup olmadıkları, Sabriye olarak kayıtlarda yer alan kişinin adının Hayriye olup olmadığının tespiti yönünde karar verilmesidir. Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan ve kabule göre tespit yerine kapalı kayıt üzerinde düzeltim kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1962/298 esas 1963/77 karar sayılı 21.01.1963 tarihli veraset ilamında, mirasbırakan ... kızı ...’nin ana baba bir kardeşi ...’nın çocukları ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın mirasçı olarak yer aldıkları, nüfus kayıtlarında ise ... ve ... kızı 1905 doğumlu ...’ın kardeşi ...’ın 27.09.1925 doğumlu kızı ...’in baba adının ..., soyadının ... olup kardeşlerinin de ..., ..., ..., ... ve ... olarak göründüğü, nüfus kayıtlarına göre ... ve ...’dan olma ... isminde başka birinin bulunmadığı, tapu kayıtlarında ... ve ... olarak ayrı ayrı yazılan kayıt maliklerinin esasen aynı kişi olduklarının mahkemenin de kabulünde olup kayıt maliki “...’in, ... kızı ...”, kayıt maliki “...’in; ... kızı ...” şeklinde düzeltildiği; oysa ki, kayıt malikleri ... ile ...’in, ... kızı ... ... olduğunun nüfus kayıtlarından anlaşıldığı halde mahkemece düzeltme yapılırken adı geçen kayıt maliklerinin soy adının “ ...” olarak düzeltilmediği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: Nüfus kaydı, tapu kayıtları, tanık, bilirkişi, keşif, resmi kayıt, Amasya Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/467 esas sayılı dosyası, Amasya Kadastro Mahkemesi'nin 2000/7 esas sayılı dosyası....
Bilindiği üzere; Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda amaç; tapu kayıtlarındaki bilgilerin, nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde ve aşamalarda, evlatlık verilmesi nedeniyle mevcut nüfus kaydının oluştuğunu, asıl babasının S..P.. olduğunu ve bu durumun gerçeği yansıtmadığını, başka bir ifadeyle nüfus kayıtlarının hatalı olduğunu ileri sürdüğüne göre tapu kaydında düzeltim talebiyle açılan davanın tümden reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki nüfus kayıt düzeltim istemine ilişkin davada Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının nüfus kaydında "Ç.." olan soyadının "C.." olacak şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....