WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün aynı kişiler olduğu iddia edilerek hata sonucu davalılar üzerine yapılan nüfus kaydının iptalinin istendiği anlaşılmaktadır. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava iki ayrı talebi içermekte olup birinci talep, davacının babasının nüfus kaydını 1988 yılında başka bir haneye taşıması sonucu oluşan yeni haneye, nakil esnasında onsekiz yaşından büyük olan davacı ve iki kardeşinin nakli, ikinci talep ise gerçekte olmayan birisinin nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-... Şen'in nüfus kaydının iptali davası yönünden; Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

      Dava bu niteliğiyle evliliğin iptali yahut butlanı davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 145. maddesinde düzenlenen mutlak butlan ve evlenmenin iptali ile ilgisi bulunmayan bu davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        un dilekçesine ve İl Merkez Jandarma Komutanlığının tahkikatına istinaden 1951 olarak nüfusa tescil edildiği, ancak Şerife'nin nüfus kayıtlarının yeniden incelenmesi sonucunda 09.07.1964 tarihinde evlendiğinin tespit edildiği, bu durumda nüfus kayıtlarına göre ölüm tarihinden sonra evlenmiş olarak göründüğü belirtilerek Sivas Cumhuriyet Başsavcılığına ...'un ölüm tarihinin düzeltilmesi konusunda ihbarda bulunulduğu ancak ... tarafından Şerife' nin evlilik kaydının iptali talebiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece evlilik kaydının iptali yönünde herhangi bir ihbarın bulunmadığı dikkate alınmadan, dava sonucunda verilecek kararın evlilik kaydı iptal edilen tarafların ve mirascılarının hukukunu yakından ilgilendireceği bu nedenle davada taraf olarak gösterilmesi gerektiği de gözardı edilerek ... 'un evlilik kaydının iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          ın, davacılar ... ve ... üzerindeki nüfus kayıtlarının iptali ile davalılar ... ve ... üzerine kayıt edilmesini talep etmişlerdir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır. ( Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.) Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfuskaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4....

            İlgilinin evlenme gibi sosyal statüsündeki değişikliklerin ikinci kez oluşturulan nüfus kaydına işlenmiş olduğu durumlarda gerçek olan birinci kayıt korunup, yanlış olan ikinci kayıt iptal edilerek, buradaki değişiklikler gerçek olan birinci kayda taşınırsa da, yapılan DNA inicelemesine göre davacı ... ve ... oğludur. Bu kişinin kaydının iptali durumunda hatalı nüfus kaydı ile hayatını sürdürecektir. Açıklanan hususlar gözönünde tutularak mahkemece; mükerrer kayıt olduğu anlaşılan Eskişehir İli, Tepebaşı Nüfusuna kayıtlı, ... T.C kimlik nolu, ...'in nüfus kaydının iptali ile varsa bu kayıtta yer alan şahsi hale ilişkin değişikliklerin (evlenme, nakil vs.) ... T.C kimlik nolu, ...nın kaydına aktarılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeye dayalı olarak gerçek kaydın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Somut olayda; mahkemece, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu gözetilerek davacının delillerinin de toplanarak işin esasına girilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                Ancak bu doğru daha sonra tanımanın iptali davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, dava konusu Yusuf yanıltıcı beyanla davacının çocuğuymuş gibi nüfus kayıtlarına işlenmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının gerçeğe aykırı beyanıyla oluşturulan nüfus kaydının iptaline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. Bu nedenle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                  Aile Mahkemesi ise, davanın nüfus kaydının tashihine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm Kurmuştur. Somut olayda davalılardan ...'in gerçek anne ve babasının nüfus kayıtlarında yazılı bulunan ...,... olmadığı, bu kişinin gerçek babasının ...'in oğlu ... ve ...'ın eşi ....olduğu, tescil tarihinde ...'in askerde olması sebebi ile davalı ...'in dedesi olan ...'in çocuğu olarak nüfus kütüğüne kaydettirildiğini beyanla ...'in nüfus kaydının iptali ile davalı ...'in oğlu olarak nüfus kütüğüne tesciline karar verilmesi istenmiştir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır. ( Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.) Bu durumda,Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36....

                    ‘ün çocukları gibi tescil edildiğini iddia ederek Muhammet Bingöl‘ün nüfus kaydındaki anne ve baba adlarının iptali ile gerçek anne ve babası olan .... ile ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Görüldüğü gibi davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası bulunmakta birincisi nüfusta anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba olduğu ileri sürülen Hanım ile Hasan üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası,.......

                      UYAP Entegrasyonu