Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 1457 parsel sayılı taşınmazın sicil kaydında adının ''...'' olması gerekirken, sehven ''...'' olarak yazıldığını ileri sürerek, tapu kaydındaki malik adının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. İlgili Tapu Müdürlüğü, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu kayıt malikinin davacı olduğu ve nüfus kaydına uygun olarak tapu kaydının düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

    Nüfus kayıt düzeltmesi davalarına gelince: Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur.“Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesinde “kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez…” ibaresi yer aldığından, her hangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur. Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.2.1998 gün ve 2- 87/77 sayılı)....

    Mahkemenin ret kararı, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36’ncı maddesinin (1.) fıkrasının (b) bendinde yer alan "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir" şeklindeki hükmüne dayanmakta ise de bu hüküm, Anayasa Mahkemesi'nin 30.03.2012 tarihli 2011/34-48 sayılı iptal kararının 06.10.2012 tarihli 28433 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmasıyla, yürürlükten kalkmıştır. Dolayısıyla artık nüfus kayıtlarında aynı konuda ikinci defa düzeltme yapılmasının önünde kanuni engel kalmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı; miras bırakanının nüfus kütüğünde ... olarak kayıtlı olduğu halde 104 ada 146 ve 115 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında .... yazıldığını belirterek, anılan parsellere ait tapu kayıtlarının nüfus kaydına göre düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı kurum; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazların tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı .Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....

        , hem babasının isminin Kâmil olarak düzeltilmesini hem de nüfus kayıtlarına ölü kaydının düşülmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Yaş Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, müvekkilinin 27.04.1948 olan doğum tarihinin, 27.04.1949 olarak düzeltilmesini istemiş, Mahkemece, dava reddedilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir." biçimindeki birinci cümlesi, Anayasa Mahkemesi'nin 30.03.2012 gün, 2011/34 E. 2012/48 K. sayılı kararı ile iptal edildiğinden Mahkemece, esasa girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir....

          İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davacı ... ile diğer davacıların murisi ...'in nüfus kayıtlarında anne-baba ve kardeş bağı olmadığı, dava açıldıktan sonra ... İlçe Nüfus Müdürlüğünün 05.06.2015 tarih ve 15476 sayılı yazıları ekinde gönderilen Nüfus kayıt örneğine göre; davacı ... ve kardeşi ...'in anne ...'nin çocukları olarak nüfus kayıtlarında gerekli bağın kurulmuş olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda dava, davacı ... ve kardeşi ...'...

            Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Diğer taraftan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak re'sen yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır....

            Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı ...'nın babası .... 01.05.1940 doğumlu olarak anne babası bilinemediğinden gerçekte var olmayan Kaya ve Yıldız'ın çocukları gibi 01.11.1955 tarihinde köy ihtiyar heyetinin bildirimi üzerine nüfusa tescil edilmiştir. Somut olayda dava, davacının babası .... buluntu ve anne babası bilinemediğinden anne adı "...., baba adı da "Kaya" olarak anne ve baba bağlantısı olmadan .... Köyü 20 cilt, 51 haneye idarenin takdir ettiği "... soyadı ile oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ....'den olma 22.02.1920 doğumlu .... gerçek babasının da ...ve .... olma 28.02.1917 doğumlu .....tin olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

              in annesinin 14.02.2000 tarihinde ölümü ile nüfus kaydının kapalı hale geldiği, 15.05.2013 tarihli nüfus kayıt örneğinde davacının anne adının ... olduğu, idarece bu tarihten sonra idari bir işlem ile "..." olan adın "..." olarak düzeltilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu