"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı; miras bırakan dedesinin nüfus kütüğünde ..... olarak kayıtlı olduğu halde 146, 625, 627, 723, 1612, 1613 ve 1614 parsellerin tapu kaydında .... oğlu... yazıldığını belirterek, anılan parsellere ait tapu kaydının nüfus kaydına göre düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı kurum; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazların tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı .Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı; miras bırakan babasının nüfus kaydında “... oğlu ...” olarak kayıtlı olduğu halde 143 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında baba adının “...” yazıldığını belirterek, anılan parsele ait tapu kaydının nüfus kaydına göre düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı kurum; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar , davalı kurum tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla , tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı; nüfus kaydında İsmail kızı ... olarak kayıtlı olduğu halde 3203 parselin tapu kaydında Halil kızı .. yazıldığını belirterek, anılan parselle ait tapu kaydının nüfus kaydına göre düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı kurum; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı kurum tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı .Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/162 Esas, 2017/208 Karar sayılı dava dosyasında verilen Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) talebinin reddine karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; Dava,Nüfus kaydının (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) düzeltilmesi talebine ilişkindir. Davacı, ölü babaannesi'nin isminin Hanım olarak nüfusa tescil edildiğini, babaannesinin gerçek isminin Süleyman ve Hediye'den olma RAHİME olduğunu, köyde lakabının Hanım olduğunu, bu nedenle nüfus siciline bu şekilde yazılmış olabileceğini, tapu sicilinde kayıtlı bulunan 101 ada 26 parseldeki tapu kaydındaki gibi ismi olan RAHİME olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı nüfus müdürlüğü davaya katılmamıştır. Mahkemece, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddini karar verilmiştir....
Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır (Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.). Şu halde dava, bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Burada hemen belirtmek gerekir ki 5490 Sayılı Yasanın 36. maddesinin (b) bendi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi (değiştirilmesi) davalarına bir sınırlama getirilmiş bulunmaktadır. Sözü edilen bu madde bendine göre "aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir; soyadı değişikliğinde ... eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir." Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilen Kurşunlu Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.02.1955 gün ve 1954/195 E. 1955/39 sayılı kararından, davacının babası ...'ın "..." olan soyadının "Ansaroğlu" olarak değiştirildiği, bu mahkeme kararı doğrultusunda -hüküm tarihinde- ergin bulunmayan davacının soyadının da Ansaroğlu olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Soyadı, aile adıdır. Türk Medeni Yasasının 321. maddesi hükmü uyarınca çocuk doğduğu anda ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998. tarihli ve 2-87/77 E-K sayılı kararı) Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 gün 2008 tarihli ve 2-36-47 E-K sayılı kararı) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ... ile davalı ...'in 17.12.1992 tarihinde evlendikleri, 11.10.1999 tarihinde ise boşandıkları, nüfus kaydına göre 1993 doğumlu Kübra ile 1995 doğumlu Enis Fatih adında iki müşterek çocuk dışında kaydı iptali istenilen ......'in de müşterek çocuk olarak kayıtlı olduğu, ......'...
KARŞI OY: 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve bendinin birinci cümlesinde aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, aynı bendin son cümlesinde ise nüfus müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki nüfus kaydında davacının soyadının ... iken ... olarak değiştirildiği açıklaması yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğünün temyiz dilekçesinde sözü edilen değişikliğin Kelkit Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.6.1995 gün ve 1995/40-67 sayılı kararı ile yapıldığı belirtilmiş ise de sözü edilen mahkeme kararı dosyada bulunmadığı gibi nüfus kaydında da düzeltmenin dayanağı yazılı değildir. Mahkemece bu hususta gerekli araştırma yapıldıktan sonra davacının soyadının kendisi tarafından açılmış dava sonucu değiştirilmiş olması halinde davanın reddi gerekir....
Gerekçe ve Sonuç: HMK' nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, mükerrer kaydın iptaline ilişkin nüfus kayıt düzeltme istemine ilişkindir. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca "Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir." Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" anlaşılır. (Ergun Özsunay, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, S:243). "Kayıt düzeltilmesi", aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi" veya "değiştirilmesi"dir. Nüfus kütüklerindeki "doğru olmayan kayıtların" düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....