"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Anne-Baba Adının Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların kardeşi 25.09.2010 tarihinde vefat eden ... ve eşi davalı ...'in çocuğu olarak nüfusa kayıtlı davalı ...'in gerçekte davalılardan ... ile eşi ... çocuğu olduğu ileri sürülerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş; mahkemece DNA incelemesi yaptırmaksızın taraf beyanlarına göre davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, gerçek anne ve babası yerine, başkasının nüfusuna, onların çocukları olarak hatalı şekilde tescil edilen davalı ...'nun kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, anne baba kaydının iptali suretiyle nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacıların talebi, davalının gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış şekilde kızı ve kardeşleri olarak nüfusa tescil edilmesine dayalı sicilin düzeltilmesi niteliğinde olduğundan nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 10.11.2016 tarih, 2016/10286 E. ve 2016/12040 K. sayılı kararında açıklandığı üzere, “...Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay HGK’nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 Sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı), Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği yada geçirilmediği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma ilkesi egemendir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/289 ESAS 2021/113 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ölüm Kaydının İptali İstemli) KARAR : Milas 1....
Davalı Kadriye'nin temyizi üzerine onaylı örneği getirtilerek dosya içerisine alınan Hilvan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/70 esas sayılı dava dosyası ile nüfus kaydının tashihi yönünde davalıların açmış oldukları davada, Şanlıurfa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/433 esas- 2013/389 karar sayı ile verdiği yetkisizlik kararının 25.05.2014 tarihinde kesinleştiği vc davacı vekilin süresinde verdiği talep dilekçesi üzerine dosyanın Hilvan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, nüfus kaydının tashihi istemli davanın halen derdest durumda bulunduğu görülmüştür. Açılmış olan nüfus davası evliliğin iptaline ilişkin davanın sonucunu etkileyecek olduğundan bu davanın bekletici mesele yapılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde nüfus kütüğünde "Geyik" olan soyadının "Ceroğlu olarak değiştirilmesini istemiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi gereğince adın (bu bağlamda soyadın) değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Anılan yasanın 39. maddesi uyarınca da mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiç bir kaydında düzeltme yapılamaz. 25.4.2006 gün ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının "Nüfus Kaydının Düzeltilmesine ilişkin Esaslar" ı düzenleyen 36. maddesinin (b) bendine göre ise "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir. Soyadı değişikliğinde ... bu kişinin eş ve ergin olmayan çocuklarının soyadını da düzeltir." Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden özellikle aile Nüfus Kayıt Tablosu içeriğinden; Davacının babası Hüseyin'in Ankara Asliye 5....
Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....
Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa gerçek durum her türlü kanıtla ispatlanabilir. (TMK 30. Md.) Resmi sicil ve belgelerin içeriğinin doğru olmadığının ispatı, kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça, herhangi bir şekle bağlı değildir. (TMK 7/2 md.) Buna karşılık nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda kesin yetki söz konusu olduğundan yetki hususunun mahkemece resen değerlendirilmesi gerekmektedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesinde ilgilinin yerleşim yerinden söz edilmektedir. Buradaki ilgilinin davacı mı yoksa nüfus kaydının düzeltilmesi istenen mi olduğunun belirlenmesi ve buna göre yetki hususunun düşünülmesi gerekmektedir. Somut olaya bakıldığında davacı ölenin nüfus kayıtlarına göre mirasçısı durumunda değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir...." şeklindeki içtihatında ve emsal diğer içtihatlarda ile 5490 sayılı yasanın 36/1- a maddesindeki düzeltmeyi isteyen ibaresinin nüfus kaydının düzeltilmesi istenen kişi olarak anlaşılması gerektiği belirtilmekle, somut olayda nüfus kaydının düzeltilmesi istenen muris Ahmet Öztürk'ün son yerleşim yeri adresi araştırılarak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, bu hususta herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....