Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının babasına ait nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, nüfusta kardeşi olarak görünen ... , ... , ... , ... ve ... 'ın gerçekte kardeşleri olmadığını belirterek davalıların nüfus kaydının iptal edilerek babasının nüfus kaydının buna göre düzeltilmesini talep etmiştir....

    Bu durumda, dava niteliği itibarıyla bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      D)İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; "nüfusta müvekkilin babasının T4 olarak gösterildiği belirtilmiş ve gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesi ile baba adının iptali istendiğini, dava dilekçemizde genetik babanın tespiti ya da genetik babanın nüfusa yazılması şeklinde bir talebimiz bulunmadığını, işbu nedenlerle davanın soybağı davası olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığını, kaldı ki açtığımız dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştüremeyeceğini, bu açıklamalar dikkate alındığında; talep bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olduğundan, söz konusu talepler bakımından dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkin davada ... Asliye Hukuk ile ... Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının anne adının düzeltilmesini istediği anlaşılmaktadır. T.M.Y. nın 282/1 maddesinde; “ Çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla kurulur.” düzenlemesi bulunmaktadır, diğer maddelerde çocuk ile baba arasındaki soybağına ilişkin hükümler yer almaktadır. Dava, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasa’sının 35 ve 36. maddelerinden kaynaklanan nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, T.M.Y.’nın 282. maddesinde yazılı soybağı kurulması ile ilgisi bulunmadığı anlaşılmakla Aile Hukukunu ilgilendirmeyen kayıt düzeltilmesine ilişkin uyuşmazlığın ......

        Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda; Davacılar Fahri'nin gerçek anne ve babasının Türkan ve Ahmet olduğunu Basri ve Narin üzerine kendi çocuklarıymış gibi kaydedildiğini iddia ederek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmişlerdir....

        Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile dava dilekçesinde ileri sürülen sebeplere göre; davacı Fadime'nin oğlu Galip Kaya'nın davalılardan Sıdıka ile 03.11.1987 tarihinde evlendikleri, evlilik devam ederken 26.08.1994 tarihinde davalı Fatma'nın, 25.02.1997 tarihinde ise davalı Seda'nın doğduğu ve evlilik içi doğum olarak Galip ve Sıdıka çocukları olarak nüfusa tescil edildikleri, Galip ile Sıdıka'nın 27.04.20104 tarihinde boşandıkları bu şekilde evlilik içi doğan çocukların babaları ile soybağı TMK'nin 285.madde kapsamında kurulduğu, dolayısı ile nüfus kayıtlarının soybağına dair kanundan kaynaklanan karine gereği oluşturulduğu anlaşılmaktadır....

        Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle mevcut kaydın düzeltilmesi olup böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmeyeceğinden davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğindedir ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

          Aile Mahkemesince ise uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğu belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmî sicilin belgelendiği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....

            Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.11.2013 tarihli ve 2013/18-354 E. - 2013/1554 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemlerle kanuna aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesi, niteliği itibarıyla bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/12/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin soybağını oluşturmaya yönelik olduğu bu nedenle aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise; talebin kütük baba kaydının iptali olmadığından soybağı davası değil nüfus kaydının düzeltilmesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacı; anne baba ve kardeşlerinden ayrı olarak tek başına nüfusa kaydedildiğini; anne, baba ve kardeşlerinin nüfus kaydı ile ilişkilendirilerek nüfus kaydına tescili talep etmiştir. Davanın, Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı hükümleri ile ilgili bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu