Kut ve öz annesinin ... olduğu, davacı hakkında nüfus müdürlüğünde birden fazla nüfus kaydı bulunduğundan bahisle, hatalı nüfus kaydının silinmesi ile davacı ...'un kimlikte anne adının ... baba adının da ... Kut olarak düzeltilmesi ve nüfusa tesciline karar verilmesi istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; celb edilen kayıt ve belgelerin incelenmesinden, davanın mahiyeti itibariyle nüfus kaydının düzeltilmesi (mükerrer kayıt iptali) davası olduğu, 5490 sayılı Kanunun 36. maddesi uyarınca davanın asliye hukuk mahkemesinin görevi kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada ... 2.Asliye Hukuk ve ... 2.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın küçüğün gerçek anne ve babasının tespiti ile anne hanesine kaydının yapılmasını amaçlayan soybağının düzeltimi davası olduğunu bildirerek görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2.Aile Mahkemesi ise, davanın soybağının reddi ya da babalığa hüküm davası olmayıp kayıt düzeltim davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Kakül isimli kişiyle evlilik dışı beraberliğinden dünyaya geldiğini belirterek, küçük ... müvekkili ile eşinin çocukları olmadığının tespiti ile nüfus kaydında meydana getirilen karışıklığın giderilmesi ve nüfus kaydının düzeltilmesini istemiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, gerçeğe aykırı olarak hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı). Nüfus kaydının düzeltilmesi davası; aleyhine nüfus kaydının düzeltilmesi istenen kişi ile bu davadan hukuku etkilenecek olan tüm ilgililere karşı açılır. Aynı zaman bu davalarda, ilgili nüfus müdürlüğü de kanuni hasımdır. Soybağının reddi davası TMK’nın 286. maddesine göre ancak baba ve çocuk tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 286. maddesi uyarınca, kocanın açtığı soybağının reddi davasında; davalı ana ve çocuk iken, çocuğun açtığı soybağının reddi davasında; davalı ana ve koca olmak zorunda olup, davalılar zorunlu dava arkadaşıdırlar. Türk Medeni Kanununun 291/f.1. maddesinde, belirli şartlarla koca ve çocuk dışındaki kişilere de soybağının reddi davası açma hakkı tanınmıştır. Evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle de kurulabilir....
Aile Mahkemesince; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uygulamada özellikle, anne ve baba adının düzeltilmesi davaları ile soybağının düzeltilmesi davalarının birbiriyle karıştığı görülmektedir. Soybağının reddi davasında, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiğinden söz edilmesi gereklidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun görüşü de bu yöndedir. Yapılan açıklama gereğince davacı T1 çocuğu olmayan davalı T3 bilinçli olarak davacının çocuğu gibi nüfusa kaydettirildiği iş bu dava Nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup, Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan Sivas 2....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı) Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
Muğla Aile Mahkemesince, davacı vekilinin açmış olduğu davanın soybağının düzeltilmesi davası olduğu ve yetkili ve görevli mahkemenin Karabük Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddî hata söz konusu değil ise, aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik ancak mahkeme kararı ile yapılabilecektir. Nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77). Şu durumda; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilecektir (Özsunay, age. S:244; Bilge Öztan, Şahsın Hukuku Hakiki Şahıslar, Ankara 1997, s:210). Görüldüğü üzere; nesebin reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır....
Somut olayda davaname ile davalıların nüfus kaydında amca yeğen olarak göründükleri bu sebeple evliliğin butlanına karar verilmesini talep edilmiş olup, davalıların beyanından ve yapılan kolluk araştırma tutanağından aslında amca çocukları oldukları, Afacan'ın babasının vefat etmesi nedeniyle dedesi üzerine kaydedildiği, bu şekilde nüfus kayıtlarında hata yapıldığı anlaşılmış olup davanın nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dava bu niteliğiyle evliliğin butlanı davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. . SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 8....