Anayasa Mahkemesi tarafından 30.03.2012 tarih ve 2011/34 Esas 2012/48 Karar sayılı kararı ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki “Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir.” biçimindeki birinci cümlesinin, Anayasayasa aykırılığı nedeniyle iptaline karar verilmiştir. "Ad, soyadı, cinsiyet, doğum kaydı gibi kişilere ait kimlik bilgileri ve aile bağlarıyla ilgili bilgiler vazgeçilmez, devredilmez, feragat edilmez, kişiye sıkı surette bağlı kişilik hakları kapsamındadır....
Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda davacı, babasının anne adının nüfusa Durdu olarak kaydedildiğini, gerçekte adının Dürdane olduğunu, diğer yandan ...'nin nüfus kayıtlarında bekar ve çocuksuz olarak göründüğünü ancak öldüğünde evli ve çocuklu olduğunu belirterek nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir. Davacının talebi ismin değiştirilmesi değil, nüfus müdürlüğünün yaptığı işlemin düzeltilmesidir. Bu nedenle 5490 Sayılı Kanunun 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesi ile tüm dosya kapsamının yeniden incelenmesi sonucunda; Davacının ... olan adının... olarak düzeltilmesi istenilmiş olup, mahkemece davacının mahkemenin 2009/251 Esas-2009/329 Karar sayılı kararıyla adının değiştirildiği, Nüfus Hizmetleri Kanununun 60/2 fıkrası hükmünce bir kez dava açılabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu hususu düzenleyen 25.04.2006 günlü 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir biçimindeki birinci cümlesinin Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nin 30.03.2012 gün 2011/34-2012/48 sayılı kararı ile iptal edildiği ve kararın 6 Ekim 2012 tarihinde yayınlanmış olması nedeniyle bozulması yerine onandığı bu kez yapılan incelemeden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde, nüfus kayıtlarında "..." olan adının "...", "..." olan soyadının "...." olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesine göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Somut olayda, dava iki ayrı talebi içermekte olup, birincisi davacının "..." olan adının "...", ikincisi ise "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının soyadının değiştirilmesine ilişkin talebinin reddinde, davanın ispatlanamaması nedeniyle, bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/05/2021 NUMARASI : 2021/69 ESAS, 2021/123 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/69 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 20/05/2021 tarihli 2021/123 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/05/2021 NUMARASI : 2021/69 ESAS, 2021/123 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/69 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 20/05/2021 tarihli 2021/123 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi....
Gerekçe ve Sonuç: HMK' nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, mükerrer kaydın iptaline ilişkin nüfus kayıt düzeltme istemine ilişkindir. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998. tarihli ve 2-87/77 E-K sayılı kararı) Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 gün 2008 tarihli ve 2-36-47 E-K sayılı kararı) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ... ile davalı ...'in 17.12.1992 tarihinde evlendikleri, 11.10.1999 tarihinde ise boşandıkları, nüfus kaydına göre 1993 doğumlu Kübra ile 1995 doğumlu Enis Fatih adında iki müşterek çocuk dışında kaydı iptali istenilen ......'in de müşterek çocuk olarak kayıtlı olduğu, ......'...
in .... üzerindeki kaydının iptali ile gerçek annesi.... üzerine tescilini istemiştir. Mahkemece, nüfus kayıtlarında düzeltim davası açma yetkisinin, nüfus kayıtlarında halen sağ olarak gözüken ...'e ait olduğu, kişiye sıkı sıkıya bağlı bulunan dava konusu ad üzerinde hak sahibi bulunmayan davacı ...'un eldeki davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kayıtların düzeltilmesinde hukuki yararı olan her kişi tek başına bu davayı açma hakkına sahiptir. Dosyada mevcut nüfus kayıtlarına göre, kaydının mevcut haneden iptali istenilen davalı, davacının öz kardeşi durumundadır. Bu kişinin kaydının talep gibi iptali durumunda davacının hukuku etkileneceğinden davayı açmakta yararı bulunmaktadır. Bu nedenle davanın esasının incelenmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alındığında soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları, dava açması süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi ayrımlar bulunduğu açıktır. Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde; dava Nur Özker'in T1 ve T2li çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....