Karşı Oy: 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b maddesi ve bendinin birinci cümlesinde aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, son cümlesinde de nüfus müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki nüfus aile kayıt tablosu ve karar örneğinde davacının soyadının Kaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.03.1990 gün ve 1990/36-96 sayılı kararıyla ... iken ... olarak değiştirildiği ve davacının doğum tarihine göre soyadının düzeltildiği tarihte reşit olmadığı babasının açtığı dava sonucu düzeltimin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının babası tarafından açılmış dava sonunda soyadının ... tarafından yukarıda sözü edilen madde hükmü gereğince değiştirilmiş olması halinde davacı tarafından açılmış bir davadan sözedilemez....
Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Somut olayda dava, davacı Tuna Erdinç'in, Mehmet Erdinç-Nimet Erdinç'in çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin Fatma Bulut, gerçek babasının da İbrahim Akbulut olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; davacıların istemi bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olarak oluşturulan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....
Bu nedenle mahkemece, öncelikle kaydının düzeltilmesi istenen kişinin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacıya önel verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra, davacının mirasçılığını gösteren veraset ilamı veya nüfus kaydı da alındıktan sonra davanın esası incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu nüfus kaydı bulunmayan murisin baba isminin düzeltilmesine ve tespit kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı velinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar dava dilekçesinde, kızlArının nüfus kütüğünde 26.03.2003 olan doğum tarihinin 13.02.2002 olarak değiştirilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, nüfus kütüğündeki doğum kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden 5490 sayılı Yasanın 36. maddesine göre görülen davada duruşmalara katılan Cumhuriyet Savcısının ad ve soyadı ile sicil numarasının tutanaklarda ve gerekçeli kararda yer alması öngörülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar dava dilekçesinde, kızlarının nüfus kütüğünde 01.01.2003 olan doğum tarihinin 30.12.2002 olarak değiştirilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, nüfus kütüğündeki doğum kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden 5490 sayılı Yasanın 36. maddesine göre görülen davada duruşmalara katılan Cumhuriyet Savcısının ad ve soyadı ile sicil numarasının tutanaklarda ve gerekçeli kararda yer alması öngörülmüştür....
Somut olayda; davacı tarafından nüfusa kaydedilen "..." isminin, "..." olarak değiştirilmesi talebi aynı zamanda nüfus kaydının düzeltilmesi sonucunu da doğurduğundan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacı tarafından nüfusa kaydedilen "..." isminin, "..." olarak değiştirilmesi talebi aynı zamanda nüfus kaydının düzeltilmesi sonucunu da doğurduğundan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 10.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacı tarafından nüfusa kaydedilen "..." soyadının, "..." olarak değiştirilmesi talebi aynı zamanda nüfus kaydının düzeltilmesi sonucunu da doğurduğundan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacı tarafından nüfusa kaydedilen "..." isminin, "..." olarak değiştirilmesi talebi, aynı zamanda nüfus kaydının düzeltilmesi sonucunu da doğurduğundan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 9.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir. Nesebin reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş, ancak bu doğru daha sonra nesebin reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmiştir. Zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK 11.2.1998 gün ve 1999/2- 87 E., 1998/77 K. sayılı kararı)....