Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, tapu kaydındaki ad ve soyadın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın nüfus davası olup asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; davacı anatomik olarak erkek olmasına rağmen kendisini kadın gibi hissettiğini belirterek, cinsiyetinin değiştirilmesi için gerekli ameliyata ve cinsiyet değişikline ve nüfus kaydındaki cinsiyet kaydının değiştirilmesine izin verilmesini mahkemeden talep etmektedir. Bu durumda nüfus kaydına ilişkin düzeltme kapsamında kalan ve çekişmeli olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

      Söz konusu maddelere aykırı olarak verilmiş olan adların değiştirilmesi için ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde dava açılır." düzenlemeleri gereği ilgili idare olan nüfus müdürlüğünün göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesine açılacak dava ile 2525 Sayılı Soyadı Kanunu ile 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesine aykırı olan soyadın düzeltilmesinin istenebileceği unutulmamalıdır. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığının (Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü) temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin 363. maddesi uyarınca sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 23.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı nüfus temsilcisi; takdiri mahkemeye bırakmıştır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili tarafından, yargılama aşamasında ileri sürülen ve istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, nüfus kayıtlarındaki soyadın düzeltilmesi talebine ilişkindir. Dosya içeriği ile toplanan delillerden: davacı Dilek’in evli olmadığı ve bekârlık soyadı olan Kirişçioğulları yerine Jiyan soyadını kullanmak istediği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere; 2525 sayılı Soyadı Kanununun 3. maddesinde “Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz” hükmü yer almaktadır. Ayrıca; 2891 sayılı Soyadı Nizamnamesinin 5. maddesinde “Yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır”, 7. maddesinde de “Yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak kullanılamaz” şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

        Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep yahut başka sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte, davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir ... da bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde davacının nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, verilen bu karar Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde davacının Avusturya'da yaşadığını ve "..." soyadını taşıyan birden çok kişinin olduğunu yine yargılama aşamasında davacının ... adlı kişi ile evlilik dışı birlikte yaşadığını ve ortak bir çocukları olduğunu bildirerek, davacının nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın değiştirilmesi ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenilebilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Adın Değiştirilmesi İstemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacının "..." adı ile tanındığı, "Köfteci ..." ismiyle uzun yıllar esnaflık yaptığı belirtilerek "Şaban" olan adının "..." olarak düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, nüfus kayıtlarında bir hata bulunmadığı, davacının adının yetersiz, elverişsiz, karışıklığa yol açacak, kötü, iğrenç, gülünç, incitici, küçük düşürücü, alay ve utanç konusu anlamlar taşımadığı, bu nedenlerle değiştirilmesinde hukuki bir yarar olmayıp talebin haklı nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a-b fıkraları gereğince asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 27.Maddesi hükmü"Adın değiştirilmesi,ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir." şeklindedir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "Kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri” başlığı altında 2. madde olarak "Ad ve soyadın değiştirilmesi" hususuna ilişkin taleplerin çekişmesiz yargı "işi" olduğu belirtilmiş aynı yasanın 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir....

                "olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesince; İsmin değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı H.M.K.'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, H.M.K. 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a-b fıkraları gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 27.Maddesi hükmü "Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir."...

                  soyadının, "....." olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Marmaris 1.Asliye Hukuk Mahkemesince, Soyadının değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı H.M.K.'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, H.M.K. 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a-b fıkraları gereğince asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 27.Maddesi hükmü "Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir."...

                    UYAP Entegrasyonu