Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede; Dava, cinsiyet değişikliğine izin verilmesi isteminde ilişkindir. Cinsiyet değişikliğine izin istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2- a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK'nın 383. maddesine göre, çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme olmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....
Mahkemece davacı sağlık kuruluna sevkedilerek “davacının transeksüel yapıda olup olmadığı, üreme yeteneğinden sürekli olarak yoksun bulunup bulunmadığı, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu olup olmadığının ve tıbben bir cinsiyet değiştirme operasyonunun yapılıp yapılmayacağının belirlenmesi” istenmiş, davacı iki yıl boyunca sağlık kurulunca takibe alınmış ve 21.02.2014 tarihli rapor ile “davacının kadın bedenine geçmesinin ruh sağlığı açısından uygun olduğu, biyolojik olarak erkek yönünde üreme yeteneğinin bulunduğu, yapılacak cerrahi ve tıbbi tedavilerin sonunda hem erkek hem de kadın üreme yeteneğinden yoksun kalacağı” belirtilmiştir....
Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin transseksüel yapıda olduğu, gerek ruhen gerekse de biyolojik olarak kendisini bir bayan gibi hissettiğini, bu durumun psikolojik bunalıma yol açtığını, cinsiyet değişikliği yapılmasının müvekkilin yaşamı için bir zorunluluk olduğunu, tüm bu nedenlerle davacıya cinsiyet değişikliği yapılması için izin verilmesi, nüfus kaydındaki cinsiyetin kadın olarak ve adının Kader olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Cinsiyet değişikliğine izin istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK'nın 383. maddesine göre, çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme olmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise davanın, 4721 sayılı TMK’nın 40/1. maddesi gereğince cinsiyet değiştirilmesine izin verilmesi istemine ilişkin olduğu, cinsiyet değişikliğine izin davalarının 6100 sayılı HMK’nın 382. maddesinde düzenlenen çekişmesiz yargı işlerinden olmadığı, Nüfus Müdürlüğünün bu davada taraf olması ve verilen kararın taraflar yönünden kesin hüküm oluşturması nedeniyle 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince görevsizlik kararı vermiştir. Cinsiyet değişikliğine izin istemi, 6100 sayılı HMK’nın 382/2-a-2’de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK’nın 383. maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....
Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin transseksüel yapıda olduğu, gerek ruhen gerekse de biyolojik olarak kendisini bir erkek gibi hissettiğini, bu durumun psikolojik bunalıma yol açtığını, cinsiyet değişikliği ameliyatı da olduğunu, tüm bu nedenlerle davacıya cinsiyet değişikliği konusunda izin verilmesini, nüfus kaydındaki cinsiyetin erkek olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Cinsiyet değişikliğine izin istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK'nın 383. maddesine göre, çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme olmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki cinsiyet düzeltilmesi istemine ilişkin davada Kırklareli 1. Asliye Hukuk ve Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının cinsiyet değişikliğine izin istemine ilişkindir. Kırklareli 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, cinsiyet değişikliğinin nüfus kaydının değişmesine neden olacağı nüfus kayıt değişikliğinde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Cinsiyet değişikliğine izin istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2. maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....
Somut olayda; davacı, transseksüel yapıda olduğu, gerek ruhen gerekse de biyolojik olarak kendisini bir erkek gibi hissettiğini, tüm bu nedenlerle davacıya cinsiyet değişikliği konusunda izin verilmesini, nüfus kaydındaki cinsiyetin erkek olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Cinsiyet değişikliğine izin istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK'nın 383. maddesine göre, çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme olmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, "...cinsiyet değişikliğine izin davasını elde tutup, diğer istekler yönünden tefrik kararı verdikten sonra tefrik edilen nüfus kaydındaki cinsiyet, isim ve soyisim değişiklerine ilişkin davalara bakma görevinin, Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. İsmin, soyismin ve cinsiyetin değiştirilmesi istemleri, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 ve 5. maddelerinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette sulh hukuk mahkemesidir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın nüfus davası olup asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; davacı anatomik olarak erkek olmasına rağmen kendisini kadın gibi hissettiğini belirterek, cinsiyetinin değiştirilmesi için gerekli ameliyata ve cinsiyet değişikline ve nüfus kaydındaki cinsiyet kaydının değiştirilmesine izin verilmesini mahkemeden talep etmektedir. Bu durumda nüfus kaydına ilişkin düzeltme kapsamında kalan ve çekişmeli olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Davalı nüfus müdürlüğü takdiri mahkemeye bırakmıştır. İlk derece mahkemesince; cinsiyet değişikliği için aranan koşullar henüz gerçekleşmediğinden adın değiştirilmesine ilişkin istemin haklı neden oluşturmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı yargılama sırasında ileri sürdüğü sebepler ve istinaf dilekçesinde gösterdiği nedenlerle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, nüfus kaydındaki adın değiştirilmesi talebine ilişkindir. Anayasa'nın "Özel hayatın gizliliği" kenar başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin özel hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir. Bireyin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğinin ayrılmaz bir unsuru hâline gelen, birey olarak kimliğin belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri ve vazgeçilmez, devredilmez, kişiye sıkı surette bağlı bir kişilik hakkı olan isim hakkının da kişinin özel hayatının bir unsuru olduğu açıktır....