Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğinde olduğu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre de, görevli asliye hukuk mahkemesinde açılıp karara bağlanacağı açık ve tartışmasızdır. Dolayısıyla çocuğun önadının değiştirilmesi için yasal temsilcileri tarafından açılan davalarla, ergin kişilerin ad ve soyadlarının değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde yer alan hüküm gereğince asliye hukuk mahkemesi olduğunda bir duraksama bulunmamaktadır. Çocuğun hangi soyadını alacağı konusunda, yukarıda gösterildiği gibi Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmeler mevcuttur....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2021 NUMARASI : 2021/518 ESAS 2021/809 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yüksekova 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/518 Esas-2021/809 Karar sayılı dava dosyasında soyisim düzeltilmesi talebin reddine dair karara karşı, davacı ve vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının çevresinde, arkadaşları ve ailesinde Haliloğlu soyismi ile tanınıp bilindiğini, buna karşılık soyisminin nüfus kayıtlarında Aybar olarak geçmesinin karışıklıklara ve sorunlara sebep olduğunu belirterek davacının soyisminin Haliloğlu olarak tashih edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı nüfus müdürlüğü davaya cevap vermemiş, nüfus müdürlüğü temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmiştir....

    Burada hemen belirtmek gerekir ki 5490 Sayılı Yasanın 36. maddesinin (b) bendi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi (değiştirilmesi) davalarına bir sınırlama getirilmiş bulunmaktadır. Sözü edilen bu madde bendine göre "aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir; soyadı değişikliğinde Nüfus Müdürlüğü eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir." Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilen aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden; Yalova Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.02.1999 gün ve 1999/188-142 sayılı kararı ile davacının babası ... "..." olan soyadının "..." olarak değiştirildiği, bu mahkeme kararı doğrultusunda -hüküm tarihinde- ergin bulunmayan davacının soyadının da "..." olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Soyadı, aile adıdır. Türk Medeni Yasasının 321. maddesi hükmü uyarınca çocuk doğduğu anda ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/04/2022 NUMARASI : 2022/95 ESAS - 2022/160 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, nüfus kayıtlarında soyadı Yıldırım ise de Asilbeyoğlu soyadının hitabının güzel olduğunu, bu soyadını kullandığını ve bu soyadı ile tanındığını ileri sürerek soy isminin ise Asilbeyoğlu olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı nüfus idaresi temsilcisi duruşmadaki beyanında haklı nedenin oluşmadığını, takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, dinlenen tanığın beyanları ve tüm dosya kapsamından davacının Yıldırım soyadı ile tanındığını, davacının salt güzel hitabı nedeniyle soyadı değişikliği talebinde bulunuyor olmasının haklı bir neden sayılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

      Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen, kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2021 NUMARASI : 2021/611 ESAS, 2021/454 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : KARAR TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 22/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; nüfus kaydında "Ekrem Ali" olarak kayıtlı olduğunu, hayatının hiçbir alanında "Ali" ismini kullanmadığını, iş hayatında ve sosyal çevresinde "Ekrem" adı ile bilindiğini, bu nedenle "Ekrem Ali" olan adından "Ali"nin çıkarılarak "Ekrem" olarak düzeltilmesini ve baba soyadı olan "Parmaksız" soyadının sosyal çevresinde ve iş hayatında gülünç karşılandığı ve dalga konusu olması nedeniyle "Parmaksız" soyadının değiştirilerek annesinin soyadı "Canbeyli" olarak değiştirilmesini talep etmiştir. Davalı temsilcisi ilk derece mahkemesine bulunduğu beyanında özetle; takdiri mahkemeye bırakmıştır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2022/444 Kararın Kald T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİKSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/274 ESAS, 2022/10 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Niksar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/274 esas, 2022/10 karar sayılı dava dosyasında verilen nüfus (ad ve soyadı düzeltilmesi istemli) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı dava dilekçesinde özetle; çocuğunun adının nüfus kayıtlarında "Kamil" olarak geçtiğini ancak çevrelerinde ve ailelerinde adlarının "Emir" olarak bilindiğini ve çocuğun büyüyüp okul çağına geldiğini, okula başlayacağından dolayı çocuğunun arkadaşları arasında farklı söyleneceğinden karaşık bir hal alacağını belirterek nüfus kayıtlarında...

      Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad ve soyadı değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi”, çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır. Aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir....

        Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilen aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden; Kaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.03.1990 gün ve 1990/36-96 sayılı kararı ile davacının babası Hasan'ın "..." olan soyadının "..." olarak değiştirildiği, bu mahkeme kararı doğrultusunda -hüküm tarihinde- ergin bulunmayan davacının soyadının da "..." olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Soyadı, aile adıdır. Türk Medeni Yasasının 321. maddesi hükmü uyarınca çocuk doğduğu anda ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır. Babanın soyadının değişmesi ile ailenin (bu kişinin kendisi ile birlikte eşinin ve ergin olmayan çocukların da) soyadı düzeltilir. Babanın açtığı soyadı (aile adı) değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğun da soyadı değişmiş bulunduğundan, o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez....

          Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir. Türk Medeni Yasasının öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri; ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve yasanın buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun saptanmasıyla sınırlı olmalıdır. 2525 Sayılı Soyadı Yasası'nın 3. maddesinde " Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmıyan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz" hükmü belirtildikten sonra bu kanuna göre çıkartılmış bulunan 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamenin 5.maddesinde de “yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır”, 7.maddesinde “yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz”, yine aynı Nizamnamenin 8....

          UYAP Entegrasyonu