Diğer yandan 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Davacının talebinin çekişmesiz yargı kapsamında olmadığı, adı geçen Kanun maddeleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği ... ...'nun 25/12/2013 gün ve 2013/18-464 esas 2013/1698 karar sayılı ilamıyla da benimsenmiş olup, bu nedenle 5490 Sayılı Kanunun 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2020/337 ESAS- 2020/519 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar dava dilekçesinde özetle; Nüfus kayıtlarında kızının isminin Ceren İkra olması gerekirken nüfus kayıtlarında Habibe İkra olarak yazıldığını, Habibe isminin davacı T2 annesine ait olduğunu annesinin isminin çocuğa verilmesini istemediğini, çocuğunun ismini Ceren İkra olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Düzeltilen nüfus kaydına göre anne olarak belirlenen ...'ın nüfus kaydına esas kimlik bilgilerinin hüküm fıkrasında gösterilmemiş olması ve yargılamanın son oturumuna katılan Cumhuriyet Savcısının ad, soyad ve sicil numarasının karar başlığında yazılmaması, doğru değil ise de, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1., 2. ve 3. bentlerine ayrı ayrı "..." dan önce gelmek üzere "(... İli ... İlçesi ... Köyü Cilt No:23 Hane No:24, BSN 17 de nüfus kayıtlı ... T.C....
şeklinde olduğunu, Yargıtayın mevzuata uygun kökleşmiş uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı adı ve soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı sebep olacağı kabul edildiğini, yine yargıtayın mevzuata uygun kökleşmiş uygulamalarında, talep edilen ad ve soyadın Türk harflerinden oluşmasının yeterli olduğu ayrıca ad ve soyadın Türkçe olması zorunluluğu bulunmadığı gibi mevzuata uygun şekilde Türkçe harflerden oluşan yabancı ad ve soyadı alınmasının önünde de herhangi bir yasal engel bulunmadığı belirtildiğini, müvekkilinin nüfus kayıtlarında T1 olan ad ve soyadının, toplumda tanınıp bilindiği ve Avustralya vatandaşlığında kayıtlı olduğu şekilde "Desiree Murad" olarak değiştirilmesine ve nüfusa tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; "Dava, nüfus kayıtlarında adın düzeltilmesi talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mükerrer Kayıt İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR ... Cumhuriyet Başsavcılığının 20.10.2014 tarihli davanamesinde mükerrer kaydın iptali ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve tescili istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... ile ...'nın aynı kişiler olduğu sonucuna ulaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının ad, soyad ve doğum tarihinin düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin nüfus kütüğünde 01.07.1971 olarak yazılı olan doğum tarihinin 20.07.1971, Sadettin olan adının "..." ve "..." olan soyadının da "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Gerekçeli karar adı geçenlere tebliğ edilmişse buna ilişkin tebliğ belgesinin dosyaya eklenmesi veya kayıtlara dayanılarak tebliğ gününün açıklanması; tebliğ edilmemişse gerekçeli kararın, adı geçenlere 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, 5- Tebligat Kanunu'na göre tebligat evrakı üzerinde tebliğ memurunun ad, soyad ve kaşesinin bulunması zorunludur. Davalılar ..., ..., ... ve ...'a gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat evraklarında dağıtıcı ad, soyad ve kaşesi bulunmamakta olup, bu nedenle adı geçenlere yapılan gerekçeli karar tebliği usulüne uygun değildir....
a tebliğ edildiğine dair bilgi veya belge bulunmaması nedeniyle, gerekçeli kararın adı geçene 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi, 7 - Tebligat Kanunu'na göre tebligat evrakı üzerinde tebliğ memurunun ad, soyad ve kaşesinin bulunması zorunludur. Davacı ... mirasçıları ..., ..., davacı ... Belediye Başkanlığı, ... ve müşterekleri vekili adlarına çıkartılan gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat evraklarında, dağıtıcı ad, soyad ve kaşesi bulunmamakta olup, bu nedenle adı geçenlere yapılan gerekçeli karar tebliği usulüne uygun değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2022 NUMARASI : 2022/60 ESAS, 2022/178 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli)|Nüfus (Doğum Yerinin Düzeltilmesi İstemli)|Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, tapu kaydında yanlış yazılan malik ad, soyad ve baba adlarının düzeltilmesi istemine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2. maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....