İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; özel boşanma nedeni olarak ileri sürülen haysiyetsiz hayat sürme, pek kötü ve onur kırıcı davranışa yönelik iddialarını ispat ettikleri halde, sadece evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takdir edilen tazminat ve nafaka tutarlarının da son derece yetersiz olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, yine faiz talepleri hakkında karar verilmediğini beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Cezaevinden geliyorum, beni buraya getirmeye hakkınız yok, beni kan ter içinde bıraktınız, ne işim var benim burda, ne yaparsan yap, senden mi korkacağım, benim 16 sene yatarım var, anladın mı, zorlama şimdi beni, bak kırıcı olacağım, bayanlar var yoksa sana başka şekilde konuşacağım" şeklindeki kaba hitap tarzı ve nezaket dışı davranış niteliğindeki sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi, 3) Kabule göre de; a- TCK'nın 58. maddesine göre tekerrür hükümleri uygulanırken, koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, esas alınan cezanın en ağırından fazla olmayacağını öngören 108/2. maddesi gözetilmeksizin, kesinleşmiş birden fazla mahkumiyet kararının birlikte tekerrüre dayanak yapılması, b- Tekerrüre esas alınan ilamlardaki suçu işlediği sırada, 18 yaşından küçük olan sanık hakkında TCK'nın 58/3. maddesine aykırı davranılmak suretiyle, tekerrür...
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında "....Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava; pek kötü veya onur kırıcı davranış ile şiddetli geçimsizlik ve nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma davası ve düğünde takılan ziynet eşyalarının iadesine ilişkin olduğu (TMK 162 166/1 md.)" kabul edilmiş ve "... tarafların fiilen ayrılmalarına yol açan ve ceza davasına konu olan son olaylar üzerinden 6 aylık hak düşürücü süre dolmadan davacı tarafın pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayandığı da dikkate alınarak davalı eşin kusuru nedeniyle tarafların 4721 sayılı TMK'nın 162 ve166/1. Maddeleri nedeniyle boşanmalarına" karar verilmiştir. 1)Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile yargılamanın açıklığı ilkesi kabul etmiştir....
Bozma Kararı 1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde , taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairenin 15.03.2016 tarih, 2015/130 99 Esas, 2016/4956 Karar sayılı ilamıyla davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebi ile, birleşen davada ise pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi ile boşanma talep ettiği, Mahkemece kadının özel boşanma sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar verildiği, Mahkeme hükmünün gerekçe bölümünde, zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği belirtilmiş ise de koşullara ilişkin bir açıklama yapılmadığı, gerekçede tartışılmadığı, bu sebeple Yargıtay denetimine elverişli olarak karar gerekçeli olarak açıklanmadığı, onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin ise hiçbir gerekçe oluşturulmadığı, Mahkemece yukarıda açıklanan yön üzerinde durulmadan gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına ve çocuklarına şiddet uyguladığı, kazandığı para ile alkol aldığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, ortak konutu terk ederek eş ve çocuklarının geçim ve bakımıyla ilgili birlik görevlerini yerine getirmediği, birlikte edindikleri taşınmazları ve kadının ziynetlerini kadından habersiz satıp kendi ihtiyaçları için harcayarak güvensiz davranışlar sergilediği, başka bir kadınla ilişkisi olduğuna dair yaygın söylentiye yol açacak şekilde güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve tarafların 2011 yılından beri ayrı yaşadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, her ne kadar kadın 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesindeki onur kırıcı davranış sebebine de dayanmışsa da gerçekleşen olayların onur kırıcı davranış oluşturacak derecede ağır olmadığı anlaşıldığından bu nedene dayalı davasının reddine, kadının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı davasının kabulü ile tarafların...
Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/121 Esas, 2019/350 Karar sayılı kararı ile neticeten 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 07/04/2021 tarihinde kesinleştiği, davalı erkeğin bu eyleminin HMK'nun 162. maddesinde düzenlenen pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma nedenini oluşturacağı, her ne kadar davalı erkeğin Kadriye Sapmaz isimli kişi ile birlikte yaşamak suretiyle zina eylemine gerçekleştirdiği, diğer kusurları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma sebepleri oluşmuş ise de, davacı vekili tarafından öncelikle TMK'nun 162. maddesi gereğince boşanmaya karar verilmesinin talep edilmiş olması nedeniyle, tarafların TMK'nun 162. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilerek diğer boşanma nedenleri hakkında hüküm kurulmamış olup, tarafların evlilik süresi, kusur durumlarının ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar görme ihtimali ve davalı...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde, erkeğin eşiyle ailesinin baskısı ile evlendiğini, kadının eşine hakaret ettiğini ve ailesinin tehditlerine sessiz kaldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı asıl cevap dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, eşine hakaret ve küfürler ettiğini belirterek davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde kadın lehine aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının karşı davasının sadece tazminat ve nafakaya yönelik olduğunun, davalı-davacı kadının mahkemece tepki niteliğinde sayılan hakaret eylemininde tepki sayılmasa bile Türk Medeni Kanununun 162. maddesindeki ağır derecede onur kırıcı davranış sayılamayacağının anlaşılmış olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.10.2011 (Pzt.)...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, kadının TMK 162 maddesinde düzenlenen pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, tazminatlar ve kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir...
Davacı kadın tarafından dava münhasıran Türk Medeni Kanununun 162. maddesine dayalı olarak pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma istemiyle açılmıştır. Davacının talebinin mahkemece bu çerçevede değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı halde Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesine göre boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2017 (Salı)...