Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K. 26 ve Noterlik K.60 maddeleri). resmi biçimde yapılmayan geçersiz sözleşmeye dayanılarak ... iptali ve tescil talep edilemeyeceğinden, davacının ... iptali ve tescil istemine ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. Ancak; davacının ikinci kademede tazminat talebi bulunduğundan davalıların evin bedeline ilişkin kabul beyanları da nazara alınarak dava tarihi itibari ile binanın değerinin belirlenerek tazminat talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekir. Açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekili ile davalılar ... ve ...’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Ağır Ceza Mahkemesi'nce yürütülen kovuşturmanın selameti gözetilerek 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 123/1. maddesi gereğince işten el çektirilmesine ilişkin 15/06/2021 tarihli Olur işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; kanun hükmüne göre suç teşkil eden fiilerden dolayı haklarında kovuşturma yapılan noterler hakkında işten el çektirme tedbirinin uygulanabilmesi konusunda davalı idareye takdir yetkisi tanındığı, davacı hakkında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne yardım etme suçundan dolayı ......

      KARAR Davacı halihazırda noterlik yaptığını, davalıların ise Asliye Hukuk Mahkemesi 2006/289 e- 2008/13 k. s.lı dosyasında avukatlığını yaptığını, noterlik mesleğine geçmiş olması sebebiyle vekilliklerini bıraktığını, dava sonunda 7.104,80 TL vekâlet ücretine hükmedildiğini ve fakat kendisine ilam vekâlet ücreti olarak herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek faiziyle birlikte 8.074,61 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı avukat, noterlik mesleğine geçmiş olması sebebiyle vekillikten çekilmiş fakat vekillik görevini yerine getirmiş olması sebebiyle karşı yan vekâlet ücretinin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalılar ise, davacının dava kesinleşmeden vekilliği bıraktığını, davayı kendilerinin takip edip sonuçlandırdıklarını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

        Dava; Noterlik Kanunu'nun 162.maddesine dayalı noterin kusursuz sorumluluğuna ilişkin maddi tazminat davasıdır. Noterlik Kanunu'nun 1.maddesinde; noterliğin bir kamu hizmeti niteliğinde bulunduğu, hukukî güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendiren bir kurum olduğu belirtilmiştir. Görevi belge ve işlemlere resmiyet kazandırmak olan noterlerin yaptıkları işlemler dolayısıyla meydana gelecek zararlardan ötürü sorumlu tutulması bir zorunluluk olarak kendini göstermektedir. Hâlen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde noterlerin hukukî sorumlulukları hüküm altına alınmış ve bu maddede kusurdan söz edilmemiştir. Bu sebeple noterlerin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan Noterlik Yasası'nın 72.maddesi gereğince noter; iş yaptıracak kişilerin kimlik ve adresleri ile gerçek isteklerini tam öğrenmekle yükümlüdür....

          Bu anlamda “Noterlik Kanunu’nun gerekçesinde “… kusurlu eylemleriyle…” deyimi kullanılmış, ancak Millet Meclisi Geçici Komisyonu’nda değişiklik yapılarak sözü geçen deyim metinden çıkarılmış ve “Borçlar Kanunu’ndaki sisteme uygunluk sağlanması” gerekçe olarak gösterilmiştir” (MMTD, C. 18, Dönem 3, S. Sayısı. 130, Noterlik Kanunu Gerekçesi, s. 14- Düzgün Aslan, Ü. : Noterlerin Meslekî Sorumluluk Sigortası, s. 495, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C.XVII, Y. 2013, s. 1-2). 17. Noterlik bir güven kurumudur. Buna paralel olarak noterlerin, ağır bir sorumluluğa tabi tutulması, kendilerine yüklenen işlerin önemi ve yanlış yapılmasından dolayı büyük zararların doğması tehlikesinin bulunması ve noterlik işlemlerinin sağlamlığı hususunda iş sahiplerine garanti verme gerekliliği düşüncesine dayanmaktadır. 18....

            ve tescil kararı verildiğini, tapu iptali ve tescil davasının açılması ve dava dilekçesinin tebliği ile birlikte davacıların satışa dayanak teşkil eden her iki vekaletnameyi hazırlayan noterliğin hangi noterlik ve noterin de kim olduğunu öğrendiklerini, huzurdaki davanın öğrenme tarihinden itibaren iki yıllık süre geçirildikten sonra açıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını,müvekkili noterin Edirne 1....

            HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Uyuşmazlık, taraflarca akdedilen ticari işletme rehni sözleşmesinden doğan damga vergisinin Mahkeme kararı ile iadesine karar verilmesi nedeniyle noter olan davacının aldığı noter hissesinin de iade edilip edilmemesinden kaynaklanmaktadır. 1512 sayılı Noterlik Kanunun 118. maddesine göre noterlik hissesi; vergi, resim, harç benzeri mali yükümler arasında yer almayıp, noterler tarafından gerçekleştirilen iş ve işlemler üzerinden tahsil edilen ücret niteliğini taşımaktadır. Tahsil edilmiş olan vergi, resim ve harçların yersiz ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiğinin tespit edilmesi durumunda ise, söz konusu noterlik hissesinin de hukuki dayanağının kalmayacağı açıktır. Fazla ve yersiz olarak tahsil edilen harç ve vergilerin vergi dairelerince iadesi üzerine buna bağlı olarak noter hissesininde iade edilmesi gerektiği açıktır. İstanbul 13....

              EL ATMANIN ÖNLENMESİTAPU İPTALİ VE TESCİL 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 706 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 994 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 213 ] 1512 S. NOTERLİK KANUNU [ Madde 60 ] 2644 S. TAPU KANUNU [ Madde 26 ] "İçtihat Metni" Asıl dava, elatmanın önlenmesi, karşı dava harici satın almaya dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 2801 ada 247 parselde bulunan 2 nolu bağımsız bölümün kayden davacıya ait olduğu, davalının harici satışa dayalı olarak taşınmazı tasarruf ettiği, taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                -K A R A R- Davacılar vekili, asıl dosyaya ve birleşen dosyalarda, davalı kooperatifin yönetim kurulu değiştikten sonra müvekkillerine bir müddet hat verilmediğini, aidatlarının alınmayarak, hazirun cetvellerine yazılmadığını ve genel kurullarına çağrılmadığını, bunun üzerine müvekkillerinin noterlik aracılığıyla davalı kooperatife üyelik haklarının kullandırılmasına dair ihtarname çektiklerini, davalı kooperatifçe noterlik ihtarnamesi ile müvekkillerinin üyelikten çıkarıldığına dair karar gönderildiğini, müvekkillerinin üyelikten çıkartılma kararlarının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkillerinin kooperatif üyesi olduklarının tespitini ve müvekkillerine ilişkin üyelikten çıkarma kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili çıkarma kararının hukuka uygun olduğunu davacıların kooperatif üyesi sıfatlarını kaybettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine...

                  Mahkemece, aldatma yeteneğine sahip sahte nüfus cüzdanı ile noterde satış işlemlerinin yapılmasında davalı noterin sorumluluğu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir . 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 162.maddesine göre; ''Noterler bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar''. Bu maddeye göre noterlerin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta ise, zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur, aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir. Sorumluluk hukukunun önemli unsurlarından biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır....

                    UYAP Entegrasyonu