Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterlik makamı tapulu bir taşınmazın satışına ilişkin sözleşme yapamayacağından, davanın reddi açıklanan nedenle doğrudur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ile özellikle yukarıda yazılan gerekçeye göre davacıların bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 28.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Tüm dosya kapsamından; dava konusu bağımsız bölümün noterlik dairesi olarak kiraya verildiği sonradan, noterlik adına kiracı sıfatıyla davalılardan T4 arasında 15.03.2013 tarihli 1 yıl süreli yenileme sözleşmesi ve davalı T3 ile davacı arasında 18.05.2015 tarihli kira sözleşmesi akdedildiği ve kiralananın 01.04.2017 tarihinde tahliye edildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle davalıların sözleşme bakımından sorumlu olup olmadıkları üzerinde durmak gerekmiş, dava konusu sözleşmenin noterlik adına yapılmış olması nedeniyle Noterlik Kanunu 'nun ilgili hükmünün değerlendirilmesi yoluna gidilmiştir. Noterlik Kanunu'nun "Dairenin Niteliği ve Kiralanması" başlıklı 40. maddesi ; Noterlik dairesi, resmi daire sayılır. Kira sözleşmesi daire adına noter tarafından yapılır. Noterlik dairesinin her türlü gideri notere aittir. “ şeklindedir....

    gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına, 6- Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.362/1- a maddesi uyarınca 26/10/2023 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.06.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 04.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 24.09.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.03.2006 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 02.09.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Dava, adi yazılı satış vaadi sözleşmesinde resmi şekle aykırılıktan kaynaklı sözleşmenin iptali talebine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 237. (EBK 213. mad.) maddesinde de, sözleşmenin biçimi başlığı altında; taşınmaz satımının geçerli olması için getirilen resmi senede bağlanması şartı, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri için de öngörülmüştür. 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 60/3 ve 89. maddeleri taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noterlerce düzenleme şeklinde (resen) yapılacağı kuralını getirmiştir. Öyle ise, kaynağını Borçlar Kanunu’nun 29.maddesinden (EBK 22. mad.) alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 237.maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 706 ve Noterlik Kanunu’nun 89.maddeleri hükmü uyarınca, noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmelerdendir....

          Noteri olarak görev yapan davacının, uyarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin ...tarih ve E:..., K:...sayılı işlemin ve bu işlemin dayanağı olan Türkiye Noterler Birliğinin 18/04/2016 tarih ve 2016/5 sayılı Genelgesinin (3.10) maddesinin iptali istenilmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin istinafa konu edilen 18/05/2022 tarih ve 2022/212 D.İş E. - 2022/214 D.İş K. sayılı kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf başvurusunda bulunan tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-HMK'nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK'nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk...

              Dava, adi yazılı satış vaadi sözleşmesinde resmi şekle aykırılıktan kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkin İtirazın iptali davasıdır. 6098 sayılı Borçlar Kanun'unun 237. maddesinde, sözleşmenin biçimi başlığı altında; taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttı, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri içinde öngörülmüştür. 1512 sayılı Noterlik Kanun'unun 60/3 ve 89 uncu maddeleri taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin Noterlerce düzenlenmesi şeklinde yapılacak kuralını getirmiştir. Borçlar Kanun'unun 29. maddesinden kaynağını alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanun'unun 237 maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 706 ve Noterlik Kanun'unun 89. maddeleri hükmü uyarınca, noter önünde resen düzenlenmesi gereken, başka bir anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmelerdendir....

              YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Menemen … Noteri olarak görev yapmakta iken 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 123. maddesi uyarınca işten el çektirilen davacı tarafından, hakkında verilen mahkumiyet hükmüne istinaden Adalet Bakanlığının 22.2.2019 tarihli Olur ile görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu