YANIT: Davalı avukatı tarafından, istinaf dilekçesine karşı herhangi bir yanıt sunulmadığı UYAP ve dosya kapsamından anlaşılmıştır. DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, bu mümkün olmadığı taktirde tazminat davasıdır. "Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davalıların murisleri Mustafa Mazhar Özsoy adına kayıtlı olan dava konusu 9 ada 3, 5, 6, 8, 9; 10 ada 1 ila 36; 11 ada 2; 311 ada 1, 5, 6, 7, 8; 312 ada 1 ila 6 parsel sayılı taşınmazlardaki muris ve murisi evvellerinden gelen hisselerini, Yalova 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.03.2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.11.2015 günlü hükmün ve 17.02.2016 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin miktarı itibariyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ile davalıların murisi ... arasında 22.09.1997 tarihli re'sen düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedilerek eski 7070 ada 4 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı binanın altındaki ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.05.2015 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, taşınmazların davacı tarafından kullanıldığını ancak bedelin ödenmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Mahkemece anılan bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; tescil isteğinin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, karşı dava ise mülkiyet hakkına dayanılarak açılan elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu'nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706 ve Noterlik Kanunu'nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptal ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dairemizin bozma kararından sonra, eldeki dava ile birleştirilen davada ise davacı ... 18.02.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil, ikinci kademede ise tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece asıl dava kabul edilmiş, 280 ada 3 sayılı parsel (A) Bloktaki 2.kat 3 numaralı mesken niteliğindeki bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, birleşen davadaki tapu iptali ve tescil isteminin reddine, uyarlama sonucu bulunan 11.340,33 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, biçimine uygun düzenlenen 09.04.1991 günlü satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve ifraz suretiyle tescil, kademeli olarak ise tazminat istemine ilişkindir. Islah dilekçesi ile öne sürülen istek ise, çekişmeli taşınmazların 110.000 metrekarelik kesimine isabet eden payın iptali ile tescil, kamulaştırılmış ise bedelinin verilmesi, mümkün olmadığı taktirde ise tazminat istemine ilişkindir. Davalı, Kadastro Mahkemesinin 1998/164 esas sayılı davasının yargılamaları neticesinde satışı vaat olunan 110.000 metrekarelik taşınmazın Hazineye ait olduğunun anlaşıldığı, satış vaadi sözleşmesinin geçerli olmadığı, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Noterliğinde düzenlenen 13.02.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesinin ikrah nedeniyle iptalini istemiştir. Mahkemece asıl davanın sübut bulmaması nedeniyle reddine, birleştirilen davanın ise hak düşürücü süre dolduktan sonra açılmış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve birleştirilen dava davacısı ... vekili temyiz etmiştir. 1)Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre birleştirilen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2)Asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olaya gelince; davada 06.09.1990 ve 12.09.1990 günlü satış vaadi sözleşmelerine dayanılmıştır. Bunlardan 06.09.1990 günlü olanında vaat borçlusu Mümine ve diğerleridir. 12.09.1990 tarihli olanında ise davacılar miras bırakanına satış vaadinde bulunan bir kısım davalılar miras bırakanı ...’dır. Çekişme konusu 1973 parsele ait tapu kaydının incelenmesinden vaat borçlularına intikal yoluyla değişik paylar geldiği görülmektedir. Ne var ki, bu payların tamamı veya bir bölümünün satış vaadine konu edilip edilmediği hususunda tereddüt doğmuştur. Diğer taraftan satış vaadi borçlularından ...’nin baba adı satış vaadi sözleşmesinde “Veli” olarak yazıldığı halde tapu kaydında “...” olarak yazılıdır....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Dosya içerisindeki 08.02.1990 tarihli, ..... yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinin yukarıda belirtilen yasa hükümleri doğrultusunda Noterde resmi şekle uygun olarak düzenlenen bir sözleşme olduğu açıkca anlaşılmaktadır....
Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz” hükmü düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeler ile, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre oluşan ve ilgilileri adına tapuya kaydedilen taşınmazların, nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkartılan taşınmazlar hakkında verilen tapu iptal ve tescil kararı kesinleşmiş ve infaz edilerek .......... adına tescil edilmiş olan taşınmazlar, ilgililerinin iki yıl içinde başvurusu halinde aynı maddenin 4. fıkrasındaki şartları taşımamaları halinde yalnızca önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilecektir....