Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi 2011/742 E. - 2012/191 K. sayılı ve 09.04.2012 tarihli kararında davacının halen evli olduğunu, evli olan birinin nişanlamayacağını, geçerli bir nişanın bulunmadığını, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğini belirterek, görevsizlik kararı vermiş; anılan bu karar temyiz edilmeksizin 04.06.2012'de kesinleşmiştir. Dava dosyasının gönderildiği......Asliye Hukuk Mahkemesi de davada nişanlılığın hükümlerinin, nişanın bozulmasının sonuçlarının ve hediyelerin geri verilmesi koşullarının inceleneceği gerekçesi ile Aile Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, davanın niteliği nişan bozulması nedeni ile hediyelerin iadesi olarak adlandırılmış ise de, davacının nüfus kaydına göre 14.08.2003 tarihinden beri evli olduğu ve bu evliliğin halen devam ettiği anlaşılmaktadır. TMK. 118.maddesinde yeralan düzenlemeye göre nişanlanma, evlenme vaadi ile olur....

    Davalı taraf, ziynet eşyalarının davacının bizzat kendisi tarafından alınmadığını savunmuş; mahkemece de; altın ve hediyelerin davacı tarafından davalıya verilmediği, davacının akrabaları tarafından davalıya verildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, nişan törenlerinde takılan takıların bizzat davacı nişanlı tarafından takılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Ana-babanın ya da onlar gibi davrananların nişanlı adına taktıkları takılar, davacı nişanlı tarafından takılmış sayılır ve nişanın bozulması durumunda da bizzat talep edilebilir. Örf ve adete göre, nişan törenlerinde, takıların, nişanlıların birbirine bizzat takmalarından çok, genelde bir aile büyüğü veya ana-baba veya kardeşlerden biri tarafından takıldığı bir gerçekliktir....

      V.S Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeni ile maddi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalılardan Döndü arasında yapılan nişanın bozulduğunu, davacı tarafından davalı nişanlıya mutad dışı nişan hediyeleri verildiğini, ayrıca nişan için bir kısım masraflar yapıldığını beyan ederek, hediyelerin aynen, mümkün olmaz ise bedellerinin ve nişan nedeni ile yapılan 5.000,00 TL masrafın, faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

        Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Nişan yüzüğü mutad hediye olup, iadesi istenemez. Nişanının bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir. TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir....

        Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. TMK 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davalı ile müvekkili olan davacının nişanlandıklarını, ancak davalının kusurlu hareketleri neticesinde nişanın bozulduğunu beyan ederek, şimdilik 1000 TL. maddi ve 10.000 TL.manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davacı duruşmadaki beyanında, maddi tazminat talepleri içinde , nişan için yapılan masraflar ile ,davalı nişanlıya takılan takıların da bulunduğunu ifade etmiştir.Davalı savunmasında,nişanın bozulmasında kusurlu tarafın davacı olduğunu ,kendisinde 7 adet çeyrek altının bulunduğunu ifade etmiştir.Mahkemece , kusurlu tarafın davacı olduğu gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

            Mahkemece, asıl dava yönünden, davalı–karşı davacı tanıklarının dava konusu hediyelerin iade edildiğine ilişkin beyanları ve davalı–karşı davacının yemin eda etmesi gerekçesiyle ispatlanamadığından; birleşen ve karşı davanın ise, nişanın bozulmasında tarafların eşit kusurlu olduğu, nişanın bozulması nedeniyle olağandan fazla bir zararının doğmadığı, kişilik haklarının saldırıya uğramadığı gerekçesiyle ispatlanamadığından reddine karar verilmiş; hükmün, davacı-birleşen davacı-karşı davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 25.05.2016 tarih, 2015/13654 E., 2016/8150 K. Sayılı ilamı ile; "...Mahkemece; ''asıl dava, hediyelerin davalı tarafından davacının kardeşine iade edildiği ve davalı- karşı davacının iadeye ilişkin yemin ettiği...'' gerekçesi ile reddedilmiştir. Oysa mahkemece; ''TMK.'...

              Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme karanının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın nişan hediyesi olarak talep ettiği ziynetlerin müvekkilinin yakın akrabaları tarafından takıldığını, davacının dava hakkı ve sıfatı bulunmadığını, sıfat yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tarafların 15 ay boyunca aynı evde imam nikahı ile birlikte yaşadıklarını, bu dönemde nişan töreni yapıldığını, davacı tarafın kusurlu ve haksız şekilde nişanı ve ortak hayatı sonlandırdığını, nişan atılmasında davacı tarafın kusurlu olduğunu, müvekkilini eve mahkum ettiğini, dışarı çıkarmadığını, şiddet uyguladığını bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) davasıdır....

              Somut olayda; Mahkemece"...Öncelikle davacının manevi tazminat talebi değerlendirilecek olur ise; MK.nun 121.maddesine göre nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları zarara uğrayan taraf manevi tazminat talep edebilir ise de; manevi tazminat haksız eylemin yarattığı elem ve acının giderilmesini amaçlayan bir ödence olup nişanın bozulmasının taraflar açısından değişik şiddet ve ölçülerde üzüntü yaratması, menfaatlerini haleldar etmesi doğal olup manevi tazminata esas alınamaz. Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehditi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez. Ancak nişan bozulmasında fahiş zarar doğmuş ve kişilik hakları zarara uğramış ise bunun ispatı ile manevi tazminat istenebilir....

              DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-karşı davalı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinden özetle; Tarafların 2019 yılında nişanlandıklarını, davalının olumsuz tutum ve davranışları sebebiyle 01/04/2020 tarihinde nikah kıyılacakken nişan bozulduğunu, müvekkilinin dava dilekçesi ekinde sunulan fotoğraflarda da sabit olduğu üzere 2 adet bilezik, zincirli işlemeli kolye, tek yaş yüzük, küpe, yüzük, saat ve künyeden oluşan set ve 2 adet bileklikle çeyrek altın ve 3 adet çeyrek altın takıldığını, ziynetlere ilişkin tüm fotoğrafların sabit olduğunu, davalı ile müvekkilinin nişanı bozulduktan sonra hediyelerin geri iade edilmediğini, dava konusu hediyeler müvekkilinin sosyal ve ekonomik durum itibariyle alışılmışın dışında hediyeler olduğunu, müvekkilinin ailesinin geleneklerinde bu tarz hediyelerin verilmesinin genelde evlilikte birlikte...

              UYAP Entegrasyonu