Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davalı ile müvekkili olan davacının nişanlandıklarını, ancak davalının kusurlu hareketleri neticesinde nişanın bozulduğunu beyan ederek, şimdilik 1000 TL. maddi ve 10.000 TL.manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davacı duruşmadaki beyanında, maddi tazminat talepleri içinde , nişan için yapılan masraflar ile ,davalı nişanlıya takılan takıların da bulunduğunu ifade etmiştir.Davalı savunmasında,nişanın bozulmasında kusurlu tarafın davacı olduğunu ,kendisinde 7 adet çeyrek altının bulunduğunu ifade etmiştir.Mahkemece , kusurlu tarafın davacı olduğu gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme karanının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın nişan hediyesi olarak talep ettiği ziynetlerin müvekkilinin yakın akrabaları tarafından takıldığını, davacının dava hakkı ve sıfatı bulunmadığını, sıfat yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tarafların 15 ay boyunca aynı evde imam nikahı ile birlikte yaşadıklarını, bu dönemde nişan töreni yapıldığını, davacı tarafın kusurlu ve haksız şekilde nişanı ve ortak hayatı sonlandırdığını, nişan atılmasında davacı tarafın kusurlu olduğunu, müvekkilini eve mahkum ettiğini, dışarı çıkarmadığını, şiddet uyguladığını bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) davasıdır....
Mahkemece, asıl dava yönünden, davalı–karşı davacı tanıklarının dava konusu hediyelerin iade edildiğine ilişkin beyanları ve davalı–karşı davacının yemin eda etmesi gerekçesiyle ispatlanamadığından; birleşen ve karşı davanın ise, nişanın bozulmasında tarafların eşit kusurlu olduğu, nişanın bozulması nedeniyle olağandan fazla bir zararının doğmadığı, kişilik haklarının saldırıya uğramadığı gerekçesiyle ispatlanamadığından reddine karar verilmiş; hükmün, davacı-birleşen davacı-karşı davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 25.05.2016 tarih, 2015/13654 E., 2016/8150 K. Sayılı ilamı ile; "...Mahkemece; ''asıl dava, hediyelerin davalı tarafından davacının kardeşine iade edildiği ve davalı- karşı davacının iadeye ilişkin yemin ettiği...'' gerekçesi ile reddedilmiştir. Oysa mahkemece; ''TMK.'...
Somut olayda; Mahkemece"...Öncelikle davacının manevi tazminat talebi değerlendirilecek olur ise; MK.nun 121.maddesine göre nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları zarara uğrayan taraf manevi tazminat talep edebilir ise de; manevi tazminat haksız eylemin yarattığı elem ve acının giderilmesini amaçlayan bir ödence olup nişanın bozulmasının taraflar açısından değişik şiddet ve ölçülerde üzüntü yaratması, menfaatlerini haleldar etmesi doğal olup manevi tazminata esas alınamaz. Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehditi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez. Ancak nişan bozulmasında fahiş zarar doğmuş ve kişilik hakları zarara uğramış ise bunun ispatı ile manevi tazminat istenebilir....
DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-karşı davalı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinden özetle; Tarafların 2019 yılında nişanlandıklarını, davalının olumsuz tutum ve davranışları sebebiyle 01/04/2020 tarihinde nikah kıyılacakken nişan bozulduğunu, müvekkilinin dava dilekçesi ekinde sunulan fotoğraflarda da sabit olduğu üzere 2 adet bilezik, zincirli işlemeli kolye, tek yaş yüzük, küpe, yüzük, saat ve künyeden oluşan set ve 2 adet bileklikle çeyrek altın ve 3 adet çeyrek altın takıldığını, ziynetlere ilişkin tüm fotoğrafların sabit olduğunu, davalı ile müvekkilinin nişanı bozulduktan sonra hediyelerin geri iade edilmediğini, dava konusu hediyeler müvekkilinin sosyal ve ekonomik durum itibariyle alışılmışın dışında hediyeler olduğunu, müvekkilinin ailesinin geleneklerinde bu tarz hediyelerin verilmesinin genelde evlilikte birlikte...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Asıl davada nişan hediyelerinin aynen, mümkün olmaması halinde ise bedelinin iadesi; birleşen davada ise nişanın bozulması nedeniyle ... 15.000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı- (birleşen dosyada davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Asıl davada, nişan hediyelerinin aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise bedeli olan 15.000 TL nin tahsili; birleşen davada ise nişanın haksız bozulması nedeniyle 15.000 TL manevi tazminatın faizi ile tahsili talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi mümkün olmadığında bedeli olarak 26.000,00 TL'nin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 08/03/2012 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 762.30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 27.04.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, davalı ile gayriresmi evlendiğini ve birlikte yaşamaya başladıklarını, davalının resmi nikah yapma vaadinde bulunmasına rağmen bundan kaçındığını ve 3-4 ay birlikte yaşanılan süreçte kulaklarının duymadığı bahane edilerek birlikteliğin haksız olarak sonlandırdığını belirterek, ziynet eşyalarının iadesi ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki birlikteliğin nişanlanma olduğu ve hediyelerin iade edilmesi gerektiği değerlendirilmiş, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin ise ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; taraf ve tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya münderacatına göre; TMK'nın 122. maddesine göre, nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin geri alınması istemine dair davada kusur aranmayacağı,mutat dışı hediyelerin ise aynen iade edileceğini,aynen iadesi mümkün değil ise karşılığı olan bedelin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verileceği; yerleşik yargıtay uygulamalarına göre de altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmekte olduğunu, davaya konu nişan hediyesi olan bilezik ve takılar niteliği itibariyle mutad olmayıp iadesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile 28.588,50 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını...