Dava, davalı tarafından nişanın haksız bozulması nedeniyle, evlilik olacağı inancı ile yapılan harcamalar karşılığı maddi tazminat ve bu nedenle duyulan üzüntü karşılığında da manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yönünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bu noktada, haksız eylem niteliğindeki kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri ile ilgili düzenlemeyi içeren ve kamu düzenine ilişkin olmayan özel yetki kuralı niteliğinde bulunan 6100 sayılı HMK' nun 16. maddesinde; haksız fiilden kaynaklanan davaların, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği öngörülmüştür....
, osmanlı tuğrası kolye ve zinciri, 1 adet küpe (müvekkilinin dedesi tarafından takılan), 1 adet tek taş pırlantalı altın yüzek, 1 adet beş taş pırlanta yüzük, zincir ve küpe set olarak, 1 adet saat, bayan kol saati, 4.000,00TL değerinde nişan kıyafeti ve 1 adet17 gram bileklik takıldığını, müvekkilinin kusuru olmaksızın nişanın sona erdiğini, altınları iade etmediklerini belirterek; müvekkili ve ailesi ile yakınları tarafından takılar hediyelerin müvekkiline aynen iadesine, iade edilmez ise değerinin belirlenerek parasının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" Asıl ve birleşen davacı ... ile asıl davalı birleşen davacı ... ile birleşen davacılar ..., ... aralarındaki nişan bozulması nedeni ile hediyelerin iadesi, tazminat davasına dair ... . Aile Mahkemesinden verilen 05/12/2015 tarihli ve 2013/532 E - 2015/1042 sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 11/12/2017 tarihli ve 2016/6037 E - 2017/17358 K sayılı ilama karşı asıl davacı/birleşen davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I HUMK'nun 5219 ve 5236 sayılı kanunlarla değişen 440/III-1. maddesine göre 13.900 TL'den az olan davalara ait hükümlerin onanması ya da bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. Hüküm altına alınan miktar, karar düzeltme sınırının altındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Hediyelerin İadesi-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozma nedeniyle hediyelerin geri alınması ve tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarihli 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanununda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....
Aile Mahkemesinin 2019/548 Esas, 2021/348 Karar sayılı ilamına dayalı olarak ilam ile hükmedilen ziynet eşyası alacakları ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin işlemiş faizleri ile birlikte tahsili talebi takip yapılmış olup dayanak ilamın konusu davanın nişanın bozulmasından kaynaklı takı iadesi istemi ile açıldığı, karşı dava ile de maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulduğu, mahkemece asıl dava kabul edilerek iade kararı verildiği, karşı davanın reddedildiği anlaşılmıştır. HMK'nın 367/2. maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Somut olayda takibin dayanağı olan ilam, nişanın bozulması nedeniyle takı bedelinden kaynaklanan tazminat alacağına ilişkin olup, bu nevi ilamlar konu olarak anılan kanunun "Aile Hukuku" kitabında yer alsa da, tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen edaya ilişkin ilamlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Davacı tarafın iddiasına göre taraflar arasında nişanlılık akdi mevcut olup, nişanın bozulması nedeniyle dava açılıp Aile Mahkemesince davaya bakılmasına göre kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 29.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nişanın Bozulması Nedeniyle Maddi-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.01.2010 (çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen asıl nişan bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi maddi manevi tazminat-karşı nişan bozma nedeniyle maddi manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 522.00.TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı-karşı davacıya yükletilmesine, 348.00.TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacı-karşı davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici...
SAVUNMA:Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesi ile özetle; trabzon hasırının iadesi talep edilmiş ise de dava tarihinden önce iade edilmiş olduğundan bu kısım bakımından davanın konusu bulunmadığı, dava dilekçesinde trabzon hasır takımı dışındaki altınlar yönünden açılan davayı kabul ettikleri ve aynen iadeyi kabul ettikleri, davacılar tarafından hediyelerin iadesi yönünde müvekkili ve ailesine gelinip teslim alınmaması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verilmediği, bu nedenle müvekkilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden dolayı sorumluluğu bulunmadığı belirtilerek trabzon hasır takımı yönünden dava tarihinden önce iadesinin gerçekleşmesi nedeniyle davanın reddine, diğer ziynetler yönünden davayı kabul ettiklerinden aynen iadesine, dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden kabul edilen kısım yönünden aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine, reddedilen kısım yönünden yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine...
da çabaların sonuçsuz kaldığını, davalının nişan akdini bozduğunu, her ne kadar nişanın bozulması sebebiyle davacı ve ailesinin kendilerine verilen hediyeleri aynen iade etmiş ise de nişan sebebiyle kendisine verilen hediyeleri iade etmediğini, nişan töreninde salon kiralandığını, ev eşyalarının alındığını, davalının kendisine verilen hediyeleri iade etmediğini, yaşananlar karşısında davacının manevi zararın yanında maddi olarakta zarara uğradığını, belirtilen nişan hediyelerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun mümkün olmaması halinde şimdilik 24.000 TL dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....