Nişan sözleşmesi birbiriyle evlenmek isteyen kadın ve erkeğin bu husustaki iradelerini açıklamalarıyla meydana gelir. Taraflar iradelerini şekle bağlı veya örtülü olarak açıklayabilirler. Evlenme vaadi açık olmadığı takdirde hangi sözlerin ve davranışların buna delalet edeceği çevrede hakim olan telakkilere, tarafların kişisel durumuna ve bağlı oldukları sosyal tabakaya göre belirlenir. Dava dilekçesi ve dosya kapsamından; davacının manevi tazminat talebinin dayanağının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabının 118 ve devamı maddelerinde düzenlenen davalı tarafından nişanın haksız yere bozulması olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişan bozulmasından dolayı hediyelerin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile 21/06/2014 tarihinde nişanlandıklarını, kendisinin nişan için büyük harcamalarda bulunduğunu, 01/01/2015 tarihinde davalının nişanı bozduğunu, verdiği hediyelerin iadesini istemesine rağmen davalının bu hediyeleri iade etmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile nişan için yapılan harcamaların nakit olarak ödenmesini, hediyelerin iadesini talep etmiş, 07.04.2015 havale tarihli dilekçesiyle ziynet eşyası ve eşya talebini 16.590 TL'ye yükseltmiştir. 28.09.2015 tarihli dilekçesiyle...
Mahkeme ise gerekçesini ve hangi eşya bedellerini kapsadığını açıklamaksızın davalının eşya bedeli olarak ....000.00.- TL ödemesine karar vermiş, bu bedelin nasıl hesaplandığı , davalının dosyaya sunduğu ....500. euro gönderildiğine dair dekontun değerlendirilip değerlendirilmediği konularını belirsiz bırakmıştır . Mahkemece oluşturulan hüküm anılan nedenler ile isabetli bulunmamıştır. ... - Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nişan bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ve tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 251.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 20.10.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....
Davalı, davacının kıskanç olduğunu, kendi tutum ve davranışlarıyla nişanın bozulduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; "toplanan delillerle, nişanın bozulması yüzünden davacının kişilik haklarının; davalının kusurlu hareketleri sonucu saldırıya uğradığı hususunun sabit olmadığı kanaatine varıldığından; davanın reddine karar verilmek gerekmiştir." gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. TMK.nun 121.maddesine göre "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi, tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali, manevi tazminata esas alınamaz....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı (karşılık davalı) ve davalı (karşılık davacı) vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır. Nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır....
Karşılık davada, davalı nişanlı (erkeğin), tarafların nişanlı olduğu dönemde başka bir kadınla ilişki içinde bulunduğu bu nedenle nişanın bozulduğu, böylece kişisel onuru zedelenen nişanlı kız için manevi tazminat ve nişanda konukların ağırlanması için yapılan masraf karşılığı maddi tazminat istenilmiş; mahkemece, maddi tazminat koşullarının oluşmadığı, manevi tazminata esas iddianın da kuşkudan uzak bir şekilde kanıtlanamadığı gerekçeleriyle her iki istem yönünden karşılık davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, maddi tazminat yönünden bütün, manevi tazminat yönünden sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK'nun 121.maddesi uyarınca kendi kusuru olmaksızın nişanın bozulmasından kişilik değerleri ağır suretle zarar gören nişanlı, diğer nişanlıdan manevi tazminat isteyebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVACILAR :... ve Ark. DAVA TÜRÜ :Hediyelerin İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm mahkeme tarafından "sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemi" olarak vasıflandırılmıştır. Bu husus dikkate alınarak, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.16.01.2012 (Pzt.)...
Asliye Hukuk ve Ankara 9. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; - K A R A R - Dava, alacak istemine ilişkindir. Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nişanlılık süresi içinde alınan muhtelif eşyalarının bedelinin tahsiline yönelik olduğu, nişanlılığın hüküm ve sonuçlarının Türk Medeni Kanununun Aile Hukukunu düzenleyen ikinci kitabında belirtildiği ve buna göre uyuşmazlığın aile mahkemesince görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 9.Aile Mahkemesi ise,nişan müessesi kullanılarak, sebepsiz zenginleşme nedeni ile tazminat istendiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Aile mahkemesi özel bir mahkemedir ve aile hukukunu ilgilendiren husularda görevlidir....
Taraflar arasında görülen nişan hediyelerinin iadesi, tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, nişanın bozulması nedeniyle ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla ziynet eşyalarının değeri olan 12.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....