Davalı-karşı davacı; haksız ve dayanıksız açılan davanın reddi ile 58.100 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacı-karşı davalıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 16.563,07 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsil edilerek eşit oranda davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davacı karşı davalı ...'ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı karşı davacıdan tahsil edilerek davacı-karşı davalı ...'a verilmesine, davacı-karşı davalının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, karşı davada, davalı-karşı davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.350,00 TL mutad dışı hediye bedelinin davacı-karşı davalı ...'...
Taraflar arasında nişanın yapıldığı, aileler arasındaki anlaşmazlık nedeniyle bu nişanın bozulmasından sonra yine tarafların biraraya geldikleri, karı koca olarak birlikte yaşanıldığı halde resmi nikahın yapılmadığı bu nedenle davacının kişilik haklarının saldırıya uğraması nedeniyle davalıdan manevi tazminat istediği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde TMK’nun 121. maddesinin de tartışılması gerekeceğinden, bu durumda uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Aksaray 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava; nişanın bozulmasından kaynaklanan manevi tazminat talebidir. Davacı taraf; davalının haksız olarak nişanı bozması nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığından bahisle 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Medeni Kanun'un 121. maddesi gereğince nişanın bozulması nedeniyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın nişanı bozan taraf tazminatı gerektirecek nitelikte kusurlu sayılır.Nişanın bozulmasının, taraflarda üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Ancak bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata hükmedilmesini gerektirmez....
davada verilen hüküm yönünden ise; TMK'nun 121.maddesine göre; nişanın bozulmasından kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan (nişanlıdan) manevi tazminat olarak uygun bir miktarda para ödenmesini isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mah. sıfatıyla) Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın nişanın bozulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 14/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nin davalı-karşı davacıya nişanda takıldığı ve nişanın bozulmasından sonra geri iade edilmediği gerek tanık anlatımları, gerekse sunulan CD ve Sarıkaya Cumhuriyet Başsavcılığı 2018/578 Soruşturma nolu dosyasındaki taraf beyanlarından anlaşılmıştır. Hal böyle olunca belirtilen ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde mislen, mislen iadenin olmadığı takdirde bilirkişi tarafından belirlenen bedelinin davalı-davacı kadından alınarak davacı-davalı erkeğe verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı-karşı davacının karşı davanın reddine dair istinaf başvurusu yönünden; 4721 sayılı TMK. nun 121. maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir tazminattır....
Asıl davada ve birleşen davada, nişanın bozulmasından kaynaklanan alacak ve tazminat talep edilmiştir. Mahkemece, asıl davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı (k.davalı) vekili temyiz etmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4.maddesinde, “Aile Mahkemeleri, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun üçüncü kısım hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 03.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı ... Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre Aile Hukukundan ... dava ve işleri görür” hükmü getirilmiştir. Dava konusu nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile hediyelerin geri verilmesine ilişkin hükümler 4721 sayılı ... Medeni Kanun'un Aile Hukukuna ilişkin İkinci Kitabın 1.kısmın, 1.bölümünde düzenlenmiştir. Bu durumda davanın Aile Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişan bozulmasından kaynaklı alacak-maddi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 18.05.2013 tarihinde nişanlandıklarını, davalının aşırı maddi taleplerde bulunması ve davacıyı bu talepleri ile bunaltması neticesinde taraflar arasındaki nişan akdinin 03.08.2013 tarihinde davalı tarafça bozulduğunu, davalıdan verilen altınların iadesi talep edilmesine rağmen davalı tarafça bu altınlarının iade edilmediğini, yine davacı tarafça evlenme amacıyla yapılan harcamalar ve nişan...
Dava; nişanın haksız yere bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi talebine ilişkindir. TMK.'nun 120. maddesine göre, "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler." TMK.'nun 121. maddesine göre, "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK.'...
Dava; davadışı kişi ile resmi evli olan davalıdan nişanın haksız yere bozulmasından dolayı maddi ve manevi tazminat talep edilmektedir. TBK'nın 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunması, fiili işleyenin kusuru olması, sonuçta bir zarar doğması, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. Yine TBK'nın 58. maddesi uyarınca "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir....