Dava, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin geri verilmesi isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Somut olayda; tarafların yaklaşık 3 ay nişanlı kaldıkları, nişanın bozulması nedeniyle davalı-karşı davacının ruhsal çöküntü içine girdiği (depresyon) anlaşılmış ise de; mahkemece, davalı-karşı davacı için takdir edilen 13.000 TL manevi tazminat miktarı yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetildiğinde fazla bulunmuştur. Mahkemece, davalı tarafta sebepsiz zenginleşme teşkil etmeyecek, hakkaniyete uygun olacak şekilde; daha düşük bir miktar da manevi tazminata hükmedilmesi için kararın bozulması gerekmiştir....
Davacının taleplerinin karşı tarafa verilen nişan hediyeleri olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından MK.nun 120.maddesi kapsamında maddi tazminat olup bu tazminatın talep edilebilmesi için nişanın nişanlılardan biri tarafından haklı bir sebep olmaksızın bozulması gerekir. Nişanın bu sebeple bozulması halinde kusuru olan taraf diğerine dürüstlük kuralı çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Buna göre maddi tazminat talep edilebilmesi için kusurun tespiti önemlidir. Açıklandığı üzere nişan bozulması evlilik birliği hazırlıkları sırasında davacının sürekli artan maddi taleplerinden ve alınan eşyaları beğenmemesinden kaynaklanmış olduğundan bu tespit doğrultusunda nişanın bozulmasına sebep olan ve kusurlu olan taraf davacıdır. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında davacının maddi tazminat talep etmesi mümkün olmadığından yerinde bulunmayan talebin reddine karar vermek gerekmiştir."...
Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir paranın ödenmesini isteyebilir.( TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, talepte bulunanın kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğramış olma manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınamaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın haksız yere bozulması nedeniyle 10.000,00 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile TMK'nun 121.maddesi hükmü gereği 5000,00 TL manevi tazminatın kusurlu davalıdan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, nişanın haksız yere bozulması nedeniyle 10 000,00 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.TMK'nun 121. maddesine göre, nişanın bozulmasından kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diger taraftan ( nişanlıdan )manevi tazminat olarak uygun bir miktarda para odenmesini isteyebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: TMK 121.maddesinde "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" hükmü düzenlenmiştir....
(HK.m.30) Dosya incelendiğinde; Davacı-k.davalı erkek nişanın bozulması nedeniyle TMK 122. maddesi gereğince hediyelerin aynen olmadığı takdirde bedelin tahsilini talep etmiş, davalı-k.davacı kadın adli yardım talepli olarak sunduğu karşı dava ve ikinci cevap dilekçesinde; yaşananlar sebebiyle 3 ay işsiz kaldığını 6.400,00 TL maddi zararı olduğunu, nişanın bozulması nedeniyle manevi olarak yıprandığını belirterek yasal faiziyle 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı-k.davacı adli yardım talepli olarak karşı davayı açmış ancak Mahkeme tarafından davalı-k.davacının adli yardım talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeniyle 2.500 TL maddi ve 7.500 TL manevi tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili davacı ile davalının 19.04.2009 tarihinde nişanlandıklarını, altı ay sonra evlilik kararı aldıklarını; 31 Temmuz 2009 tarihine de nikah günü alıp, düğün salonunu da kiraladıklarını, ev tutup eşya aldıklarını; ancak, hiç bir neden yokken davalı tarafça nişanın bozulduğunu iddia ederek; fazlaya dair hak saklı kalmak üzere 2.500,00 TL maddi, 7.500,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu bağlamda; dava konusu nişanın bozulması nedeniyle istenen maddi tazminata ilişkin uyuşmazlığın Aydın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Aydın Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
için 2000TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara ödenmesine karar verilmiş, hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.TMK.nun 121.maddesine göre "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi, tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir."Yukarıda bahsi geçen maddeden de anlaşılacağı üzere nişanın bozulmasından dolayı manevi tazminatı, kusursuz olan nişanlı, kusurlu olan nişanlıdan isteyebilir. Nişan ilişkisi yalnızca nişanlanan taraflar arasında meydana gelir, bu nedenle nişanın bozulmasının manevi sonuçları da yalnızca bu taraflar arasında etkisini gösterir.Somut olayda nişanlı davalı taraf, başkasıyla kaçarak nişanı bozduğunu kendisi ikrar etmiş, tanık beyanlarıyla da sabit görülmüştür. Bu nedenle nişanın bozulmasında kusurlu olduğu, davacı olan nişanlının da bu olay nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğramış olduğu ortadadır....