Bu maddeye göre, nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Öyle ise mahkemece, bu ilke ve esaslar gözetilerek davalıya, davacı nişanlısı tarafından takıldığı sabit olan 2 adet saatin de iadesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
Bu maddeye göre, nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Alışılmış (mutat) hediyelerden kasıt giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutat dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Davalı tarafa takılan bilezik mutat dışı hediye olup, iadesinde bir usulsüzlük yoktur. Ancak; 6100 sayılı HMK'nun 26.maddesinin 1. fıkrasında; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü yer almaktadır....
nişanı attığını, tarafların böylece 2015 yılının Mayıs ayında ayrıldıklarını ve nişanın bozulduğunu, müvekkilinin işten ayrılması nedeniyle maddi sıkıntılar yaşadıklarını ve davalının ailesi takıları istemediğini belirttiğinden nişanda takılan takıları bozdurmak zorunda kaldığını, nişanın bozulmasından sonra takıları istemeyen davalı taraf daha sonra takıları istemeye başlayınca müvekkilinin babası bozdurulan ve harcanan takıların parasını hemen veremeyeceğini ancak kendilerine biraz süre verilirse yavaş yavaş ödeyeceğini söylediğini, bunu kabul etmeyen davalının müvekkiline nişanda takılan altınların parasının ödenmesi için Eskişehir 4.Aile Mahkemesinin 2015/691 esas sayılı davasını açtığını, davalının nişandan sonra davacı müvekkilini zorlaması sonucu Çetintaş'taki işinden ayrılması nedeniyle asgari ücret tutarıkdaki aylık maaşlarını alamaması hemde sigortasının yatırılmaması nedeniyle maddi anlamda büyük bir zararı olduğunu, nişanın bozulmasında hiçbir kusuru bulunmayan müvekkilinin...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde nişanın bozulmasına ilişkin hiç bir kusura değinilmediğini, hediyelerin verilme anının belirtilmediğini, talep edilen alacaklar yönünden eksik harcın tamamlattırılması gerektiğini, tarafların davacının ortağı ve yetkilisi olduğu şirkette işe başlaması sonucu tanıştıklarını,tarafların 2020 yılı eylül ayında nişanlandıklarını, nişanlılık dönemi içerisinde davacının evlilik birliği için herhangi bir adım atmaması üzerine nişanın sonlandırıldığını, davacının müvekkili 3 yıla kadar yakın tanıması ve 1 yıl nişanlı olmalarına rağmen evlilik yolunda somut hiç bir adım atmadığını, davacının sürekli oyalaması nedeniyle müvekkilin nişanı sona erdirdiğini, müvekkilin nişanlılık öncesi ve nişanlılık döneminde davacıya 19.000 TL para gönderdiğini, nişanın bozulması nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafından manevi tazminat talep edebileceğini, söz konusu olayda nişanın tek taraflı bozulmasıyla üzülmüş olan nişanlının manevi tazminat...
Bu maddeye göre, nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Davalı ..., 25.01.2010 tarihli celsede yemin etmiş ve beyanında davacı tarafından kendisine hediye edilen cep telefonu ve bilgisayarı davacıya iade etmediğini ikrar etmiştir. Bu durumda, davacının nişanın bozulmasında kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın mutad dışı kabul edilen cep telefonu ve bilgisayarların iadesine, olmadığı takdirde bedeline hükmedilmesi gerekirken, davacının nişanın bozulmasında kusurlu olduğundan bahisle bu hediyeler yönünden açılan davanın da reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz.Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez. Ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Somut olayda; davacı ile davalı ...'in aileleriyle birlikte nişan öncesinde alışverişe çıktıkları, alışveriş sonrasında davalı ...'in davacının fiziksel yapısından rahatsızlık duyduğuna dair mesajlar gönderdiği, davalının nişan töreni öncesinde davacının basenlerini kontrol edilmesine izin vermemesi halinde nişanın yapılmayacağının söylediği, davalı ...'in isteiği üzerine bir sonraki gün kuaförde davalı ... ile davalı ...'...
Bu itibarla, mahkemece; kolye, küpe ve bileklikten oluşan habbiye setin davacı – karşı davalıya iade edildiğinin kabulü ile bu takılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken talebin kabulü doğru görülmemiş, bu husus da hükmün bozulmasını gerektirmiştir. 2- Davacı -karşı davalı lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden; Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur....
verildiğini, davacının gerek bu suçlama gerekse haksız atılan nişan nedeniyle büyük manevî acılar çektiğini, haksız suçlama ve nişanın bozulması nedeniyle işine gidemez olduğunu, iş yerinden ayrılmak zorunda kaldığını ve maddî zararının oluştuğunu beyanla, nişan hediyelerinin aynen iadesine, mümkün değilse bedeline, davacı lehine 2.000,00 TL maddî 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiş ve dava değerini 22.000,00 TL olarak göstermiştir....
Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir. Diğer taraftan, TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. ./.. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; davacının, nişanın bozulması nedeniyle, nişanda hediye ettiği altınların iadesini talep etttiği, davalı tarafın, takılan altınların sahte olduğunu savunduğu görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeniyle 30.000 TL manevi 5.000 TL maddi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın manevi tazminatın kısmen kabulü , maddi tazminatın reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada nişanın bozulması nedeniyle 5.000 TL maddi 30.000.TL manevi tazminat istenilmiştir. Mahkemece, maddi tazminatın reddi, manevi tazminatın kısmen kabulüyle 3.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....