Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Açılan dava nişanın bozulması nedeni ile hediyelerin geri verilmesi davasıdır. Resen kamu düzenini ilgilendiren haller ve davalı-karşı davacının istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir....

HMK nun 266 ve devamı maddeleri gereğince; Çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerekir. Ancak, bilirkişi seçimi yapılırken düşüncesine başvurulacak kişi veya kişilerin özel ve teknik bilgilerinin yeterli olup olmadığı üzerinde durulması gerekir. Somut olayda; hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi Yazı İşleri Müdürü olduğundan, uyuşmazlığın doğru olarak tespiti ve çözümlenmesi için gerekli uzmanlığa sahip değildir. TMK'nın 122.maddesine göre, "Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir." Nişanın bozulması nedeniyle mutat dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin bedeli ile yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 24.5.2007 tarihinde bozma kararı vermiş, bozmaya uyulmuştur. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.10.2008 (pzt.)...

      Davalı-k.davacı kadına vekili istinaf dilekçesi ile; erkeğin hakaret ve darbı sonucunda nişanını bozulduğunu, kusur tespiti yapılmadan karar verilmesinin yerinde olmadığını, kadının nişanın bozulması ile işinden olduğunu, nişan aşamasında yaptığı masraflar olduğunu, manevi olarak üzüldüğünü maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, ayrıca sadece bileklik ve pırlanta yüzüğün nişandan önce sevgililik aşamasında alındığını ayrıca kadın tarafından iade edildiğini, kabul kararının yerinde olmadığını, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava; nişanın bozulması nedeniyle TMK 122. maddesi gereğince hediyelerin geri verilmesi, karşı dava ise nişanın bozulması sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Davalı-karşı davacının asıl davanın kabulüne dair istinaf başvurusu yönünden; Kural olarak nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. (TMK.nun 122. mad.) Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz....

      Davacı vekili dava dilekçesinde; nişan nedeni ile verilen hediyelerin (bilezik, yüzük, saat, künye, küpe) iade edilmesini ya da bedellerinin ödenmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; sadece iki bileziğin davalıda kaldığını, diğer hediyelerin iade edildiğini, verilmeyen hediyelerin istenildiğini, davacıya verilen paralar nedeni takas talep ettiklerini belirtmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Kural olarak, TMK'nun 122 nci maddesine göre nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin geri alınması istemine dair davalarda kusur aranmaz. Mutad dışı hediyeler ise aynen iade edilir. Aynen iade mümkün değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilir. Ancak, giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı, kuaför gideri, pasta, meyve suyu vs, gibi) eşyaların iadesine karar verilemez....

        Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır. Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Ne var ki, davacı nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

          Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler verenler tarafından geri istenebilir. Buna göre hediyelerin geri verilmesi davasının davacısı, nişanlılar, nişanlıların ana ve babası, nişanlıların ana ve babası gibi davrananlardır. Hediyelerin geri verilmesi davasının davalı yanı ise hediye verilen nişanlıdır. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, geri istenir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır....

          Asliye Hukuk ve ... 3. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ile aralarında nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyesi olarak sahibi olduğu dairenin 1/3 hissesini 09/06/2003 tarihinde davalıya bedelsiz devredildiğini ileri sürerek asıl davada tapu iptali ve tescil, birleşen davada ise ecrimisil talebinde bulunmuştur. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın nişan nedeniyle verildiği iddia edilen taşınmazın evlenmenin gerçekleşmemesi nedeniyle iadesi talebine ilişkin olduğu ve buna göre davaya bakma görevinin Aile mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 3....

            Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nişanın bozulması nedeniyle davalıya verilen hediyelerin geri alınması istemidir. Türk Medeni Yasasının 122. maddesinde "Nişanlılık, evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babasına ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya ... oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir" hükmü yer almaktadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Yasasının 4. maddesine göre, Türk Medeni Yasasının 3. kısmı hariç olarak üzere 2. kitabında yer alan işlere ilişkin davaların Aile Mahkemesi görevi kapsamında bulunduğu yasa hükmü karşısında Türk Medeni Yasasının 2. kitabında yer alan uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

              UYAP Entegrasyonu