Dava, nişanın bozulmasından dolayı maddi tazminat isteminden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. HMK'nun 120. m.sine göre, nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflarından birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu taktirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşısında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Ayrı kural nişan giderleri hakkında uygulanır....
ın kızı arasındaki nişanın bozulması üzerine, sanığın karşı tarafa vermiş oldukları altınları istediği; verilmediği taktirde düğünlerinde rezalet çıkaracağını söylediğini kabul ettiği ve sanığın bu sözlerinin sair tehdit suçunu oluşturduğu halde yerinde görülmeyen gerekçe ile beraat hükmü kurulması, Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
. - 2012/191 K. sayılı ve 09.04.2012 tarihli kararında davacının halen evli olduğunu, evli olan birinin nişanlamayacağını, geçerli bir nişanın bulunmadığını, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğini belirterek, görevsizlik kararı vermiş; anılan bu karar temyiz edilmeksizin 04.06.2012'de kesinleşmiştir. Dava dosyasının gönderildiği......Asliye Hukuk Mahkemesi de davada nişanlılığın hükümlerinin, nişanın bozulmasının sonuçlarının ve hediyelerin geri verilmesi koşullarının inceleneceği gerekçesi ile Aile Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, davanın niteliği nişan bozulması nedeni ile hediyelerin iadesi olarak adlandırılmış ise de, davacının nüfus kaydına göre 14.08.2003 tarihinden beri evli olduğu ve bu evliliğin halen devam ettiği anlaşılmaktadır. TMK. 118.maddesinde yeralan düzenlemeye göre nişanlanma, evlenme vaadi ile olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, nişanın bozulmasından kaynaklanan manevi tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay...Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nişanın bozulmasından kaynaklı tazminat ve eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 814.25 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya, 1.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 03.05.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen nişanın bozulması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; daha önceden belirlenen, 10/12/2019 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av.... geldi....
Dava dilekçesinde, nişan hediyesi olarak takılan 10 adet burma bileziğin nişanın bozulması nedeniyle aynen iadesi, olmaz ise bedeli olan 4.800,00 TL'nın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüyle 10 adet üçlü burma bileziğin davalı tarafça davacıya iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak, HUMK'nun 388.maddesi uyarınca hüküm fıkrasının infazda karışıklık yaratmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Mahkemece iadesine karar verilen 10 adet bileziğin kaç gram olduğu hususu da toplanan delilleri uyarınca değerlendirilip, hükümde gösterilmek suretiyle karar verilmelidir. Yukarıda belirtilen bu hususun gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
davalının isteği ve kusuru yüzünden bozulması nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan müvekkili lehine 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir....
Dinlenen tanıklar, şirketin kurucuları ve ortakları olan davacı ile ... nişanlı oldukları, daha sonra nişanın bozulması nedeniyle aralarında husumet oluştuğu ve ortaklığın devamının mümkün olmadığını beyan etmişlerdir. Davacı vekili, müvekkilinin T.T.K. 638/2 maddesi uyarınca haklı sebeple davalı şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesini , çıkma payı istemediklerinin beyan etmiştir. Haklı sebeple çıkma dayanağı olarak; davalı şirketin kötü yönetilmesi , genel kurul toplantılarının yapılmaması ve ortaklar arasındaki( nişanın atılması vs nedenlerle) ortaklığı sürdüremeyecek derecede şahsi ihtilaf ve husumetin oluşması , güvenin kalmaması , kendilerine bilgi verilmemesi , ihtara rağmende bilgi edinme hakkının ağır şekilde ihlal edilmesi olarak belirtilmiştir. Davalı taraf davaya karşı yazılı yada sözlü bir beyanda bulunmamış , şirket defterleri için çıkartılan ihtara da cevap vermemiştir. 6102 sayılı T.T.K.'...
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Somut olayda; davacı(kadın) dava konusu edilen ziynet eşyalarının ve kişisel eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek iadesini talep etmiş; mahkemece, dava TMK'nın 122.maddesine göre nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin geri alınması istemi olarak nitelendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen, dava dilekçesinin içeriğine göre, ziynet ve kişisel eşyanın iadesi istemine ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece dava türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın ziynet ve kişisel eşya alacağı olarak nitelendirilmesi gerekirken, nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin geri alınması olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir. O halde, mahkeme, taraflarca ileri sürülen delilleri toplayıp, yukarıdaki madde hükümleri de gözetilerek tümünü birlikte değerlendirerek bir sonuca varmalıdır....