E.. aralarındaki nişanın bozulması davasına dair Kocaeli 2.Aile Mahkemesinden verilen 18.10.2012 günlü ve 2011/639 E.- 2012/713 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 30.09.2014 günlü ve 2014/5280 E.- 2014/12685 K.sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamı 30.09.2014 tarihli olup, 5219 sayılı Kanunun 2.maddesi uyarınca 01.01.2014 tarihinden itibaren karar düzeltmeye konu miktar 12.690 TL'den az olduğu için HUMK.nun 440.maddesinin lll/1.fıkrası uyarınca karar düzeltme yoluna gidilemeyeceğinden dilekçenin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, nişanlı olan katılan ile sanığın, evlendikten sonra oturmak üzere kiraladıkları eve, nişanın bozulması üzerine, sanığın kendisinde bulunan anahtar ile girerek kendi eşyaları ile birlikte katılanın da eşyalarını aldığı ve 5237 sayılı TCK'nın 155/1 maddesinde düzenlenen suçun oluştuğu iddiası ile açılan davada, sanığın savunmasında “eşyaları katılanın ve ailesinin bilgisi dahilinde aldığını”, katılanın da “sanığın, bilgisi ve rızası dışında eşyaları alıp götürdüğünü” söylemesi karşısında, davaya konu olayda eylemin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu anlaşılmakla, sanığın yüklenen suçtan beraati yerine yazılı gerekçe ile hükümlülüğüne karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19/09/2018 gününde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nişanın bozulmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 758.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.04.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....
Nişanın bozulması nedeniyle mutat dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Alışılmış (mutat) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutat dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Somut olayda; hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda, bir tane 14 ayar yüzüğün ve bir tane ... marka kol saatinin alışılmışın dışında olmayan hediye sayıldığı; mahkemece, rapor benimsenerek, bu eşyaların bedeli yönünden davanın reddedildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece davalılar Sabri ve ... hakkındaki manevi tazminat istemi ile maddi tazminat isteminin reddine, diğer davalılar hakkındaki manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar Kemal ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, da, davalıların davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden eylemleri nedeniyle nişanın bozulduğunu ileri sürerek; 10.000 TL manevi, 500 TL maddi olmak üzere toplam 10.500 TL tazminatın haksız eylem tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalılar, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; maddi tazminat istemi ile davalılar... ve...’ye yönelik manevi tazminat isteminin reddine, davalılar ... ve ...’e yönelik manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar ...ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi istenilmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından, "davacının" karar tarihinden 15 gün kadar önce öldüğünden bahisle temyiz edilmiştir.Temyiz sırasında dosyaya temin edilen nüfus kaydından davacının, yargılama esnasında 27/11/2011 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın davalı tarafından tek taraflı bozulması nedeniyle 11.555.00 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. ... 2. Aile Mahkemesinin 2007/1138 Esas sayılı dava dosyasıda iş bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece davacı-davalı ...'in açtığı davanın reddine; davalı-davacı ...'ın açtığı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı-davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden Davacı-k.davalı vek. Av. ... ile ... geldi. Aleyhine temyiz olunan Davalı-k.davacı vek.Av. ... ... geldi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve sanık ...’in temyiz dilekçesinden, sanık ... hakkında tehdit suçundan verilen beraat kararının da temyiz edildiği açıkça anlaşılmakla, sanıklara yükletilen tehdit ve iftira suçlarına hasren yapılan incelemede; Sanıklardan ... ile müşteki ...’ın yakınları arasındaki nişanın bozulması nedeniyle, sanıkların olay günü hakkında beraat kararı verilen ...’e ait taşıma ruhsatlı silahla müşteki ...’a ait işyerine giderek, “bu parayı vereceksin” diyerek ölümle tehdit ettikleri iddiasıyla dava açıldığı, mahkemece de eylemin bu şekilde kabul edilmiş olması karşısında; eylemlerinin TCK'nın 148 ve 149 maddelerinde düzenlenen yağmaya teşebbüs suçunu oluşturabileceği, kanıtları değerlendirme ve suçu nitelendirme görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, görevsizlik kararı verilmesi...
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; altınların ve hediyelerin davacı tarafa teslim edildiğini, nişanın bozulmasının manevi sonuçlarının yalnızca nişanlanan taraflar arasında etkisini gösterecek olup mevcut davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalı ... usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece; ...'a karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumet yönünden reddine, davacı ... tarafından davalı ... (...) ... karşı açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, talep doğrultusunda 11.996,00 TL maddi tazminatın davalı ... (..) ... alınarak davacı ...'a ödenmesine, davacı ... tarafından davalı ... (...) ... karşı açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.000 TL manevi tazminatın davalı ... (...) ...'den alınarak davacı ...'...
Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Diğer taraftan hediyelerin iadesi yönünde hüküm kurulabilmesi için eşyanın davalıya hediye edildiğinin ve nişanın bozulmasından sonra iade edilmediğinin ispatlanması gerekir. Zira; TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir....