Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; nişan bozulması nedeniyle nişan hediyelerinin iadesi ve tapu tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, tarafların imam nikahı ile evlendikleri ve resmi nikahtan önce bir arada yaşadıkları ve bu nedenle Hukuk Genel Kurulunun 03.06.2009 tarih ve 2009/3- 174 E-2009/235 K sayılı ilamı ışığında, bu davada haksız fiil hükümlerinin uygulanması ve davaya genel mahkemenin bakması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır....

Somut olayda; tarafların 16.04.2011 tarihinde nişanlandıkları, yaklaşık 4 ay kadar nişanlı kaldıktan sonra ayrıldıkları, nişan töreninde davacı tarafından davalıya 5 adet burma bilezik takıldığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davacı, nişan bozulduktan sonra ziynet eşyalarının davalıda kaldığını iddia etmekte, davalı da ziynet eşyalarının davacıya iade edildiğini beyan etmektedir. Bu durumda davalı kadın, dava konusu ziynet eşyasının iade edildiğini ispat yükü altındadır. Bunu da her türlü yasal delil ile ispat edebilir. Davalı tarafından, nişanda takılan bileziklerin nişan bohçası ile birlikte davacıya iade edildiği belirtilmesine rağmen, davalının annesi ve babası mahkemece alınan beyanlarında nişan bohçasının iade edilmediğini, bileziklerin davacının annesine iade edildiğini beyan ederek davalının beyanlarına aykırı beyanda bulunmuşlardır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişan hediyelerinin aynen mümkün olmazsa bedelinin iadesi, birleşen davada ise nişan bozulması nedeniyle 15.000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın husumet nedeniyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I HUMK.438.maddesi uyarınca duruşma istemi miktar itibariyle reddedildi. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 04.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      töreni yapılırken gerekse nişanlılık döneminde müvekkilin, listesini vermiş oldukları eşyaları, alyans, saat, kıyafet vs gibi hediyeleri ve fazlasını nişan hediyesi olarak davalıya verdiğini, ancak müvekkilinin nişanın sona ermesinin ardından sözlü taleplerine rağmen; davalının, söz konusu nişan hediyelerini geri vermeye yanaşmadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla nişan hediyelerinin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      göre kusurlu olarak nişan bozulmasına neden olan taraf herhangi bir hak talep edemeyeceği, nişan merasiminde takılanlar kız tarafına ait olduğu, Hukuk Genel İlkesi olan "Bir kişinin zarara kendisinin kusuru ile sebebiyet vermesi halinde, zarara o kişinin kendisinin katlanması gerektiği genel hukuk ilkelerindendir....

      Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Nişan bozulmasından kaynaklanan hediyelerin geri verilmesi davası, ancak hediyeyi verenler tarafından diğer nişanlıya, eğer bu nişanlı ergin (reşit) değilse velisine karşı açılabilir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalılardan Gülsüm'ün reşit olduğudan eldeki davada davalı olarak gösterilen babası T4'a husumet yöneltilemez. İlk derece mahkemesince bu husus değerlendirilmeden karar verilmesi hatalı olduğu gibi, davanın asıl davalısı T3 cevap dilekçesi vermediği, zamanaşımı definde bulunmadığı anlaşılmakla pasif husumet ehliyeti bulunmayan davalı T4'ın yapmış olduğu zamanaşımı definin, davalı Gülsüm yönünden de kabulü ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir....

      Zincir ve çerçeve içerisinde 1 adet tura, 18 ayar 15,50 gram künye, gümüş bayan kol saati, 22 ayar 10,95 gram zincir, 22 ayar 10,95 gram küpe, tek taş yüzük, 22 ayar 9,50 gram altın yüzük, ayrıca İphone X cep telefonu nişan hediyesi olarak davalıya teslim edildiği, müvekkilin tüm harici çabalarına rağmen davalı tarafın nişan hediyelerini iade etmeye yanaşmadıklarını, nişanlanma nedeni ile davalı tarafa verilen hediyelerin geri istendiğini, davanın kabulü ile nişan hediyelerin davalıdan alınarak müvekkile iadesini, aynen iadesi mümkün olmaz ise fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      aile arasında sözde bir nişan merasimi yapıldığı, nişan dolayısıyla şikayetçinin, gelin adayı olarak tanıtılan ...’ye bir çift altın küpe ve yarım cumhuriyet altını taktığı, sanıklar ... ile ...’nın talebi üzerine de bu kişilere masrafları için 600,00 TL para ve bir adet büyük altın verdiği, nişan sonrasında ...’nin şikayetçinin yanında kaldığı ve diğer sanıklar ..., ... ve ...’ın Köyceğiz ilçesine döndükleri, şikayetçinin yanında kalan ...’nin de kuaföre gitme bahanesiyle evden çıktıktan sonra şikayetçiyi arayarak “Ben gidiyorum ağabeyim beni Muğla’ya götürüyor” diyerek Kale ilçesinden ayrıldığı ve bir daha şikayetçi ile görüşmediği anlaşıldığından, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıkların eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nişan Bozmadan Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozmadan kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanunu'nda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....

          Dolayısıyla, dava dilekçesinde evlenmeden sonra 27.12.2014 tarihinde nişan merasimi yapıldığı bildirilmiş ise de, yapılan bu işlem nişan olmayıp, takı takma merasimidir. Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi. .......

            UYAP Entegrasyonu