Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; nişan yüzüğü, kolye ve saat dava konusu edilmediği halde bunlar hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, nişan hediyesi olmadığı kanıtlanan dava konusu araç ile ilgili görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ortak alınan araçta, davacının katkısının belirlenmesinden farklı olarak, müvekkili yönünden aracın alış tarihindeki değeri ile davanın açıldığı tarihteki değeri arasındaki farkın göz ardı edildiğini, sözlü ve yazılı beyanlarına itibar edilmediğini, mahkemece açık bir şekilde taleplere, beyanlara ve hukuka aykırı karar verildiğini, müvekkilinin babasının tek taş yüzüğü ve nişan yüzüğünü davacının arkadaşına bizzat teslim ettiğini, bunun davacı tarafından tanık beyanlarına ilişkin dilekçede de kabul edildiğini, davacı tarafın nişan hediyelerinin kendisine verildiğini kabul ederek ispat yükünü üzerine aldığını, bu ispat yükünü yerine getiremediğini, ıslah dilekçesinde nişan yüzüğü olmadığı halde nişan...
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, TMK.nın 120. maddesi gereğince, maddi tazminat olarak belirlenen 1.566 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, manevi tazminat olarak belirlenen 20.000 TL'nin, kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir....
Aile Mahkemesi 2017/868 Esas, 2017/881 Karar sayılı dosyasının 29/09/2017 tarihinde kesinleştiğini, nişan tarihinin ise 07.08.2018 tarihi olduğıunu dolayısıyla müvekkilin nişanlı iken evli olmasının mümkün olmadığını, 2020 Ağustos ayına kadar nişanlı kaldıklarını, istinaf başvurularının kabulünü, yerel mahkemenin haksız kararının kaldırılarak yeniden inceleme yapılmasını, yeniden inceleme sonucunda 1adet tuğralı kolyenin(zinciri ile birlikte), 22 ayar 15,76 gramdan 2 adet bilezik ve 1 ader 22 ayar altın yüzüğün davalı tarafça teslim edilmesini, aynen teslim edilemiyorsa mislen bedelinin karşılanmasına karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava nişanın bozulmasından kaynaklı nişan hediyelerinin iadesi davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Davacı vekili, davacının davalılardan ... ile evlenmek isteğini diğer davalılar ... ve ...’a bildirerek evlilik öncesi yirmi bin Türk Lirası ve dört adet ... burması bileziğin davacı tarafından davalılara verdiğini, davalıların evlilikten vazgeçmesi üzerine nişan hediyelerinin iade edilmediğini belirterek nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminat ve nişan hediyelerinin iade edilmemesi sebebiyle maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedilmesine karşın mahkemece, davalı lehine tek vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Asıl Davanın Kısmen Kabulü ile; 1 adet saatin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde 300,00- TL bedelinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalı Muhammet Reşit Kıvrak'a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Asıl davadaki maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine, Karşı Davanın Kısmen Kabulü ile; Davalı-karşı davacının maddi tazminat talebinin reddine, Davalı-karşı davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 5.000,00- TL manevi tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2 adet saatin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde 600,00- TL bedelinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, " karar verilmiştir....
Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez. Ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Esasen haksız fiilden söz edilebilmesi için hukuka aykırı olan bu fiil nedeniyle bir zarar doğması ve sonuçta doğan zarar ve hukuka aykırı fiil arasında nedensellik bağı bulunması gerekmekte olup, davacı davalının evli olduğunu bilmediğini ispat edememiş, nişanlanılan dönemde davacının davalının evli olduğunu bildiği kabul edilerek, kişi kendi bildiği durumdan kaynaklı olarak manevi tazminat isteyemeyeceğinden, manevi tazminat şartları oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
b-Taraflar arasındaki asıl dava olan nişan bozmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile, karşı dava olan nişan bozmadan kaynaklanan manevi tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 02.10.2018 tarih 2016/21682 esas 2018/9357 karar sayılı ilamı ile nişanda takıldığı tanık beyanları ve bilirkişi raporu ile sabit olan 2 adet bilezik ve 2 adet gerdanlık seti yönünden ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, bu yönden hükmün bozulmasına, davacı-karşı davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Karşı davada verilen manevi tazminatın reddine ilişkin hüküm davalı- karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmeyerek, asıl davada manevi tazminatın reddine ilişkin bölümü bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAYINDIR ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2013 NUMARASI : 2013/183-2013/279 Taraflar arasındaki nişan hediyelerinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalılardan Bircan'ın 2009 yılında nişanlanıp, yaklaşık bir yıl nişanlı kaldıklarını, davalılardan kaynaklanan nedenlerle nişanın 30.12.2010 tarihinde bozulduğunu, davalıların, nişan nedeniyle hediye edilen altınları, nişanın bozulmasından sonra müvekkiline iade etmediklerini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı tutup; nişanda takılan 6 adet bilezik, 1 adet söz bileziği, 1 takı setinin davalı taraftan aynen tahsilini, aynen iadenin mümkün olmaması halinde değerleri toplamı...
Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır. Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Ne var ki, davacı nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/05/2021 NUMARASI : 2020/121 ESAS 2021/283 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; oğlu Mehmet Süslü ile davalı kadının 21.12.2019 tarihinde nişanlandıklarını, sonrasında nişanın bozulduğunu, nişanın bozulmasından sonra Akşehir'e giderek ziynetleri istediği halde iade etmediğini tüm bu nedenlerle ziynetlerin aynen iadesini, olmadığı takdirde 5500 TL'nin davalıdan alınmasını talep etmiştir....