İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı- karşı davalılar, kendi davasının reddedilen kısmı, kendi tazminat isteminin reddi, kadının davasının kabul edilen kısmı ve kadın yararına hükmedilen manevi tazminat yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Davacı-karşı davalıların, kadına 2 adet saatin aynen iadesi, mümkün olmaması halinde 600,00TL bedelinin verilmesine yönelik istinaf itirazının incelenmesinde; Dava konusunun nişan hediyelerinin iadesine ilişkin olduğu; Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve anılan hükme karşı davacı-karşı davalılar tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. 6763 sayılı yasa ile değişik HMK. 341. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2022 tarihinden itibaren 8.000,00 TL'ye çıkarılmış olup, karar tarihinde kesinlik sınırı 8.000,00 TL. dir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2021/436- 2021/954 DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalının, 01.09.2019 tarihinde nişanlandıklarını, nişanlılık dönemlerindeki ilişkileri gayet iyi olmasına karşılık, ailelerin karşılıklı uyum sorunu yaşamaları sebebiyle tartışmalar yaşandığını ve müvekkilin, davalı tarafından asılsız suçlamalarla emniyete şikayet edildiğini, şikayet olayı ile birlikte müvekkil hakkında tedbiren uzaklaştırma kararı alındığını ve kararın müvekkile bildirilmesi ile birlikte nişan ilişkisinin son bulduğunu, gerek nişan...
Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme karanının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın nişan hediyesi olarak talep ettiği ziynetlerin müvekkilinin yakın akrabaları tarafından takıldığını, davacının dava hakkı ve sıfatı bulunmadığını, sıfat yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tarafların 15 ay boyunca aynı evde imam nikahı ile birlikte yaşadıklarını, bu dönemde nişan töreni yapıldığını, davacı tarafın kusurlu ve haksız şekilde nişanı ve ortak hayatı sonlandırdığını, nişan atılmasında davacı tarafın kusurlu olduğunu, müvekkilini eve mahkum ettiğini, dışarı çıkarmadığını, şiddet uyguladığını bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar nişanın bozulması nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemişlerdir. Mahkemece asıl ve karşı davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraflar avukatı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı, davalı ile Ekim 2009 tarihinde nişanlandığını, ancak davalının kusuru ile nişanın bozulduğunu, nişanda takılan ziynetler ile nişanda yaptığı masraflar nedeniyle 5.640,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı ise karşı dava ile nişanın davacının kusuru ile bozulduğunu, nişan nedeniyle yaptığı 9.445,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini karşı davalıdan istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ve maddi, manevi tazminat istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.06.2009...
da çabaların sonuçsuz kaldığını, davalının nişan akdini bozduğunu, her ne kadar nişanın bozulması sebebiyle davacı ve ailesinin kendilerine verilen hediyeleri aynen iade etmiş ise de nişan sebebiyle kendisine verilen hediyeleri iade etmediğini, nişan töreninde salon kiralandığını, ev eşyalarının alındığını, davalının kendisine verilen hediyeleri iade etmediğini, yaşananlar karşısında davacının manevi zararın yanında maddi olarakta zarara uğradığını, belirtilen nişan hediyelerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun mümkün olmaması halinde şimdilik 24.000 TL dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, nişan bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince nişan bozulmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların Aile Mahkemesinde sonuçlandırılması gerekmektedir. Mahkemece görev yönü gözetilmeden işin esasının incelenmiş olması bozma nedenidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, TMK 121. maddesine göre nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ve takdir ederken haksız eylem ve olayın özelliği yanında tarafların sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Takdir hakkı kullanılırken hakkaniyet ilkelerine uygun (TMK.md.4) hareket edilmelidir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamalek hukukuna ilişkin bir zararın tazmini niteliğinde de değildir. O halde manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru ve tatmini gerçekleştirecek ölçüde, adalete uygun bir miktar olmalıdır. Somut olayda; taraflar ... ... Köyünde yaşamaktadır. Kısa bir süre nişanlı kalmış olup, nişan evlenecek taraflar için birbirini tanıma olanağı yaratması gerekirken, taraf tanıklarının ortak beyanından davacı ile yalnız görüştürülmeyen davalı taraf da nişanın bozulmasına kusuruyla katkıda bulunmuştur....
Maddi tazminat istenebilmesi için nişan haklı bir sebep olmaksızın bozulmuş olmalı ya da nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulmuş olmalıdır. Davacı iddiasını kanıtlarsa uygun bir tazminata hükmedilir. Davacı iddiasını her türlü delille ispat edebilir. Somut olayda davacı taraf, nişanın bozulması nedeniyle maddi zarar uğradığını iddia ederek maddi tazminat isteminde bulunmuş ise de, davacı taraf, nişanın davalının kusurlu davranışları sonucu bozulduğunu ispat edememiş olup, mahkemece davacının maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olduğundan, bu hususa yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 121. maddesi; "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık nişan bozulması sebebiyle iade ve hediyelerin geri verilmesi isteğine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.madresi uyarınca 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....