Davalı vekili; müvekkilinin okuduğunu ve abisinin askerde olması nedeniyle düğünün 2 sene sonra yapılması talebinde bulunulduğunu, ancak davacının ihtar çekerek nişanı bozduğunu, nişan akşamı bir kısım ziynet eşyalarının bilezik yaptırmak için davacının kardeşi ...'e teslim edildiğini, davalı da giyim eşyası ile 1 adet yüzük, 1 adet saat, 1 çift küpe kaldığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, tarafların sadece düğün tarihinde anlaşamamaları nedeni ile davalı tarafın ailesi tarafından nişanın bozulduğu, nişanda davacının bir set ve bir alyans taktığı, diğer takıların davacının akrabaları tarafından takıldığı ve nişandan sonra erkek tarafına bilezik yaptırmak için verildiği anlaşılmakla, nişan hediyelerini veren kişiler isteyebileceğinden, davanın bir set ve bir alyans için kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....
Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Nişan yüzüğü mutad hediye olup, iadesi istenemez. Nişanının bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir. TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak - Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozmadan doğan hediyelerin geri alınması ve tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2012 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozmadan doğan hediyelerin geri alınması ve tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.09.2012 (Salı)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak - Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozmadan doğan hediyelerin geri alınması ve tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.03.2013 (Pzt.)...
İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; Davacı tarafın duruşma sırasında alınan beyanlarında açıkça manevi tazminat taleplerinin davalı karşı tarafın nişanlılık öncesi ve sonrasında müvekkiline yalan söylemesinden kaynaklı olarak açıldığını belirttiğini , bu haliyle davanın nişanın bozulması nedeniyle açılmış bir manevi tazminat istemine ilişkin olduğunun sabit olduğunu , davaya bakma görevi Aile Mahkemeleri'ne ait olduğu gerekçesi ile Mahkemenin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Ancak, davacının nişan hediyelerine ilişkin istemi, nişanda takılan takıların mutad nişan hediyeleri olduğu gerekçe gösterilerek reddedilmiştir.Dinlenen tanık beyanları, bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamından, davalıya nişan yüzüğü, beşibiryerde, bilezik ve altın küpe gibi ziynet eşyaları takıldığı anlaşılmaktadır.TMK.nun 122.maddesine göre; nişanın bozulması halinde, alışılmışın dışındaki hediyelerin aynen, mevcut değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre de, nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp, iadesi gerekmektedir. O halde mahkemece, açıklanan nedenlerle nişan yüzüğü dışındaki (niteliği gereği mutad olmayan) davacı istemlerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken itibar edilmeyen gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/05/2014 NUMARASI : 2013/1011-2014/573 Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı vekili, dava dilekçesinde; tarafların 01.09.2011 tarihinde nişanlandıklarını, davalı-karşı davacı kadının sebep yokken 17.08.2012 tarihinde nişanı bozduğunu; müvekkili davacının, nişan hediyesi olarak davalı-karşı davacıya verdiği 3 burma bilezik, 1 taşlı yüzük, 1 altın künye ve 1 cep telefonunun aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 9.335TL 'nin davalı- karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bunun yanında davacı-kaşı davalı asıl davada talep ettiği kişisel eşyalarının, nişan ve evlilik nedeniyle yapılan hediyelerin iadesi talebini karşı davaya verdiği cevap dilekçesinde de talep ettiğini ancak mahkeme tarafından değerlendirilmediğini ileri sürmüştür. Davacı-karşı davalının açtığı asıl dava yukarıda açıklandığı üzere HMK.nun 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu nihai karar asıl davadaki tüm talepleri kapsamaktadır. Davacı-karşı davacının karşı davada kişisel eşyalarının, nişan ve evlilik nedeniyle yapılan hediyelerin iadesi talep etmiş ise de bu talep boşanmanın fer'isi olan taleplerden olmadığından ve karşı davada karşı dava açılamayacağından mahkemece bir değerlendirme yapılmamış olmasında usulsüzlük bulunmamaktadır....
Oysa, nişan törenlerinde takılan takıların bizzat davacı nişanlı tarafından takılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Ana-babanın ya da onlar gibi davrananların nişanlı adına taktıkları takılar, davacı nişanlı tarafından takılmış sayılır ve nişanın bozulması durumunda da bizzat talep edilebilir. Örf ve adete göre, nişan törenlerinde, takıların, nişanlıların birbirine bizzat takmalarından çok, genelde bir aile büyüğü veya ana-baba veya kardeşlerden biri tarafından takıldığı bir gerçekliktir. O halde, mahkemece; davacı (nişanlı) veya davacı adına hareket eden ana-baba veya kardeşleri tarafından takılan takıların saptanarak, hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....) Gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına karşı, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, nişanın bozulması nedeniyle, davalıya verilen nişan hediyeleri ile paranın iadesi istemine ilişkindir....