İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; müteveffa Nurettin Tanyıldızı'nın evlilik kurulduğu esnada ayırt etme gücüne sahip olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkmamış olduğundan evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali için açılan davanın reddine karar verildiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; müteveffa Nurettin Tanyıldızı'nın evlilik kurulduğu esnada ayırt etme gücüne sahip olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkmamış olduğundan evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali için açılan davanın reddine karar verildiği görülmüştür....
Gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. 2- Kabule göre de; Dava, evlenmenin iptali davası olup .... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davaname ile açılmıştır. Mahkemece ilk hükümde evliliğin mutlak butlanla iptaline karar verilmiş, hükmün davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11.09.2014 tarih 2014/9334 esas ve 2014/17133 karar sayılı ilamı ile” kamu adına mutlak butlan davası açan ve evliliğin iptalini isteyen Cumhuriyet Savcısının duruşmaya katılımı sağlanmadan yargılamaya devam edildiği” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, Cumhuriyet Savcısına duruşma gününü bildirir tebligat çıkarılmış ise de mahalli Cumhuriyet Savcısına duruşma gününün tebliği için yapılan tebligat 7201 sayılı Tebligat Kanununun 43. maddesinde gösterilen usule uyulmadan yapılmış, Cumhuriyet Savcısının katılımı olmadan dava görülmüştür....
Nihai kararda ise "mükerrer ödemeye yer vermemek" kaydı konularak birleşen dosyada takdir edilen aylık 400 lira tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiş, hükmün (B) bendinde ise birleştirilen nafaka davası reddedilmiştir Bir yandan nafaka davasında, o dava tarihinden geçerli olmak üzere nafaka tayin edilip, nihai hükümde de "birleşen dosyada takdir edilen nafakanın" hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilip, diğer yandan aynı hükümde "birleşen nafaka davasının reddine" karar verilmesi, açıkça çelişki oluşturmaktadır. Hükümde nafaka davası bakımından yaratılan bu çelişki sebebiyle, birleşen nafaka davasıyla ilgili temyiz denetimi yapılamamıştır. Bu hususta yeniden hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir....
Birleşen dosya davalısının birleşen dosyaya karşı cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin mental retaryasyonu olup çocuk gibi yönlendirilebildiğini, davalının iddia ettiği gibi evliliğin başında müvekkili ve ailesi tarafından ayrı konut açılacağı kesinlikle söylenmediği, davalının ayrı bir konut tesisi talebi olsaydı bunu tesis edebileceğini, müvekkilinin gelirinin düşük olması sebebiyle aynı konutta oturmaya karar verildiğini, hatta davalının benim param var kızıma nafaka bile almıyorum dediğini, sürekli olarak kocasına "salak kocam, salak ağabeyniz, geri zekalı adam " şeklinde ithamlarda bulunduğu ve aşağıladığı, çekilen kredinin oturacakları evin kişisel eşyaları ve konutun tamiri için olduğunu, faiz ödenmemesi için davalı - birleşen davacının borcu kapatmak amacıyla davacının rızası bile olmadan borç para aldığını, daha sonra da kartını ver borcunu ödeyeceğim diyerek müvekkilin maaş kartını da elinden aldığını ve bir daha geri vermediğini, hatta kartın boşanma öncesi iptal edilene kadar...
İlk derece mahkemesince kadının birleşen dosyasında hem boşanma hem de ziynet eşyaları alacağına ilişkin karar harcı yatırması gerekmektedir. Ziynet eşya alacağı talebi boşanma davasından bağımsızdır. Ayrıca nispi peşin harca tabiidir. Boşanma yönünden karar harcı yatırdığı fakat ziynet talebi ile ilgili esastan hüküm kurulmasına rağmen kadının bu talebi yönünden nispi harcın yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki tüm talepleri başvuru harcı kapsar ancak ziynetler nispi harca tabi olup boşanmadan ayrı bir talep ve dava konusudur. Nispi karar harcı yatırılmadan o talebin esası hakkında karar verilemez. İlk derece mahkemesi davalı-birleşen davacı kadının ziynet eşyaları yönünden aynen iade talebi (gerçek değerinin istemi) de olduğu da göz önüne alınarak nispi harcı harcı tamamlatılmadan hüküm kurulması isabetsizdir. HMK 297 ve 26....
KARAR : Usulden ret Taraflar arasındaki evliliğin mutlak butlan sebebi ile iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı ... ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA ... Cumhuriyet Başsavcılığının 08.06.2012 tarihli davanamesi ile nüfus kayıtlarına göre davalı ... ile davalı ...'in dayı-yeğen oldukları, bu hısımlık ilişkisi nedeni ile evliliklerinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 129 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yasak olduğu belirtilerek, evlilik akdinin 4721 sayılı Kanun'un 145 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkrası uyarınca butlanına karar verilmesi talep edilmiştir. II....
Bentte belirtildiği şekilde DÜZELTİLMESİNE, maddi ve manevi tazminata ilişkin istinaf isteminin yukarıda 3. bentte gösterilen nedenlerle KABULÜ ile kararın 2. bendinin KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni bent OLUŞTURULMASINA, yerine yeni bent oluşturulmasına karar verilen kısımları dışındaki hüküm fıkralarının AYNEN MUHAFAZASINA, "2- a)Davacı birleşen dosya davalısı kadının nafaka talebinin REDDİNE, b)Davacı birleşen dosya davalısı kadının TMK.'nun 174/1 maddesi kapsamında maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı birleşen dosya davacısı kocadan alınarak davacı birleşen dosya davalısı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, c)Davacı birleşen dosya davalısı kadının TMK.'...
Anılan Kanunun 178. maddesinde; “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” denilmiştir. Maddenin birinci bölümünden de açıkça anlaşılacağı üzere “evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları...” denilmektedir. Bu hükmün sadece boşanmanın feri niteliğinde bulunan nafaka, maddi ve manevi tazminat ile benzeri hakları kapsadığını söylemek güçtür. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları ibaresinin aynı zamanda edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan katılma alacağı ve değer artış payını da kapsadığı düşünülmektedir. Halihazırda Daire uygulaması bu yöndedir. 743 sayılı TKM.nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde katkı payı alacağına yönelik tüm davalar sözleşme olsun veya olmasın 743 sayılı TKM.nin (4721 sayılı TMK.nun) 5. maddesinin yollamasıyla BK.nun 125. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabidir....
Açıklanan yasal zorunluluk nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344. maddesi gereğince, istinaf yoluna başvuran davacı-davalı erkek vekiline verilecek bir haftalık kesin süre içerisinde birleşen tedbir nafakası davasına yönelik istinafı için alınması gereken 80,70 TL nispi istinaf karar harcının (hükmedilen bir yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanan nispi karar harcının 1/4'ü maktu karar harcı altında kaldığından birleşen tedbir nafakası davasına yönelik istinaf için de 80,70 TL nispi istinaf karar harcı alınması gerekmektedir) tamamlattırılması, bu süre içinde tamamlanmadığı takdirde davacı-davalı erkeğin tedbir nafakası davasına yönelik istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi, bu karara karşı istinaf talebinde bulunulduğu takdirde bu taleple birlikte, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulmaz ise, davacı-davalı erkeğin boşanma davalarına yönelik istinafının değerlendirilmesi için dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesine dair aşağıdaki...