"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Karaman Aile Mahkemesi TARİHİ : 18/12/2014 NUMARASI : 2013/555-2014/1033 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından hükmün tamamına yönelik olarak, davalı-davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla hüküm altına alınan tazminatların miktarı ile reddedilen nafaka istekleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin evliliğin nispi butlan sebebiyle iptali davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı erkek, kademeli olarak öncelikle nispi butlan sebebiyle evliliğin iptali (TMK. md. 149/2, 150) bu mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. md. 166/1) talebinde...
Mahkemece neticeten ve özetle"...nisbi butlan sebebiyle evliliğin iptaline-birleşen nafaka davasının reddine"karar verilmiş,karara karşı davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...benzer vakıaları tekrar ile kararın yerinde olmadığını,butlan şartlarının oluşmadığını"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE: Dava erkeğin davasında evliliğin nisbi butlan sebebiyle iptali,kadının birleşen davasında TMK 197.md.gereğince nafaka talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarakinceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Nisbi Butlan halleri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 148 ila 151 nci maddeleri arasında "ayıretme gücünden geçici yoksunluk-yanılma-aldatma-korkutma"olarak sayılmıştır....
Hal böyleyken, mahkemece davalı-davacı erkeğin kusurlu olarak kabul edilmesi ve şartları oluşmadığı halde TMK 174/1-2 maddeleri uyarınca davacı-davalı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı-davalı kadın tarafından erkeğin akıl hastalığı sebebiyle mutlak butlan ile evliliğin iptali, olmazsa "Evlilik birliğinin sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı erkek tarafından ise birleşen evlilik birliğinin sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmış olup, davaların yapılan yargılaması sonucunda ise mahkemece davacı-davalı kadının davasının kabulü ile evliliğin mutlak butlan sebebi ile iptaline, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur....
Bu itibarla, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, kadının nispi butlan sebebiyle evliliğin iptaline ilişkin davasının reddi ile davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna uygundur. Kadının nispi butlan sebebiyle evliliğin iptaline ilişkin davasında verilen ret kararı açıklanan sebeple doğru görüldüğüne göre, erkeğin boşanma davasının tefrik edilmesine ve boşanma davasının nispi butlan sebebiyle evliliğin iptaline ilişkin davanın sonucunu beklemesine de usul ekonomisi gereğince bir gereklilik bulunmamaktadır. O halde, kadının evliliğin nispi butlan sebebiyle iptali davasının reddine, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına dair karar onanmalıdır....
edilmiş, erkeğin nisbi butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının ise reddine karar verilmiştir....
Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. Mutlak butlan davasının sonucu beklenmeksizin, kadının açtığı boşanma davasının esasının incelenmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş, mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının sonucu beklenildikten ve boşanma davasının konusunun kalıp kalmadığının da mutlak butlan davasının sonucuna bağlı olduğu gözetildikten sonra, kadının boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
GEREKÇE : Asıl dava; evliliğin nisbi butlan nedeniyle iptali, bunun mümkün olmaması halinde Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve ferileri, birleşen dava; Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. Dairemizce verilen 21/12/2018 tarihli karar ile, gerekçeli karar ile tefhim edilen hüküm arasında çelişki bulunduğundan kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, mahkemece yeniden karar verilerek dosyanın Dairemize gönderildiği görülmüştür. Davacı-davalı erkek, davalı-davacı kadının epilepsi (sara) hastası olduğunu, bu hastalığın kendisinden gizlenerek evliliğin gerçekleştiğini ileri sürerek evliliğin nispi butlan sebebiyle iptalini talep ettiğine göre, dava TMK'nun 149/2 maddesinde yer alan sebebe değil, aynı kanunun 150/2 maddesinde yer alan 'aldatma sebebiyle' evliliğin iptaline ilişkindir....
Asıl ve birleşen dava; evliliğin mutlak butlan sebebiyle (TMK 145/3) iptali isteğine ilişkindir. Davacı-davalı erkeğin asıl davasında verilen evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline ilişkin karar istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşmiştir. Davacı-davalı erkeğin istinaf taleplerinin incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Dairemiz kaldırma kararı doğrultusunda işlem yapılmasına, Dr. Nafiz Körez Devlet Hastanesi'nin 24/01/2022 tarihli raporunda davacı-davalı erkeğin evlenme akdinin yapıldığı 30/05/2017 tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun olduğunun ve evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olduğunun bildirilmesine, hâkimin davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorunda olmasına, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-davalı erkeğin tüm istinaf itirazları yersizdir....
nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Esas dava, kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 145. maddesine dayalı evliliğin mutlak butlanla iptali, karşı dava ise erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası olup, mahkemece, kadının esas davanın kabulüne, erkeğin karşı boşanma davasının reddine hükmedilmiştir. Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. Mutlak butlan davasının sonucu beklenmeksizin, boşanma davasının esasının incelenmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak diğer bir iş de, davalı-karşı davacı erkeğin açtığı boşanma davası tefrik edilerek bu dava hakkında, kadının mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının sonucu beklenildikten sonra, karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüştür....