WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 09/07/2021 KARAR TARİHİ : 13/10/2021 KARAR YAZIM TARİH: ... Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin miras bırakanı ...'in üyesi olduğu ... üzerine 27/07/2018 tarihli Olağan Genel Kurulu Toplantısında kayıtlı olan taşınmazın devri, kooperatifin tasfiyesi için alınan kararın butlan nedeniyle geçersizliğine, iptaline, hukuka aykırı bir şekilde sonradan 2018 yılından sonra oluşturulan tüm üyelik kayıtlarının butlan nedeniyle geçersizliğine,/iptaline, kooperatif adına kayıtlı olan taşınmazın yolsuz tescil şeklinde devredildiğinden davaya konu ... ili ... İlçesi ... ......

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/189 ESAS DAVA KONUSU : Evlenmenin İptali KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin babası T5 ile davalının 09.12.2014 tarihinde gerçekleştirdiği evliliğin mutlak butlan ile batıl olması nedeniyle evliliğin iptaline, evlenme akdi kurulurken iyi niyetli olmayan davalının TMK m.159 kapsamında yasal mirasçılık sıfatının sona erdiğinin tespitine ve davalının miras payı üzerindeki tasarruf yetkisinin yargılama sonuçlanıncaya kadar engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından öncelikle yetkisiz mahkemede açılan davanın usulden reddine, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 05.11.2008 tarihli kat malikleri kurulu kararının mutlak butlan nedeniyle iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin İptali K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, akıl sağlığındaki bozulma nedeniyle, 12/09/2012 tarihli protokol başlıklı sözleşmenin, hukuki ehliyetsizlik/mutlak butlan ile batıl olma nedeniyle iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (13.)...

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/192 E. sayılı genel kurul kararının iptali davasının derdest olup, bu nedenlerle öncelikle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini istemekle ayrıca davacıların muhalefet şerhi için divan başkanına başvurduklarının ve kabul edilmediği yönündeki iddialarının kesin delil ile ispat edilmedikçe dava açan ortak yönünden alınan kararlara karşı dava açma koşulunun yerine getirilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin 25.05.2014 günlü alacağın genel kurulunun 5. maddesi ile alınan kararın İmar Kanunu'nun 30 ve 36. maddeleri ile İmar Yönetmeliği'nin 52. maddesine aykırı olup, her ne kadar davacı vekilinin talebinin iptale ilişkin olsa da, mahkemece mutlak butlan durumunun tespit edilmiş olması nedeniyle buna göre bir değerlendirilme yapılması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

          Sanığa isnat olunan aralarında resmî evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma suçunun 765 sayılı TCK.nın 237/5. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık asli ve ilave zamanaşımına tâbi olduğu, sanık beyanları ve dosya kapsamına göre suç tarihi olarak tespit edilen 31.05.2004'ten itibaren inceleme gününe kadar da bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK.nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle hükmün CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanık hakkında açılan kamu davasının aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Kaldı ki, davacının somut olayda salt süresinde tescil edilmediği gerekçesiyle ikinci kez aynı gündemle toplanıp bu defa nisabın oluşmaması nedeniyle bir önce oy birliğiyle alınan karar nedeniyle bunun ilgili karadan rücu edildiği iradenin bu yönde olduğu anlamı yüklenerek eldeki gibi söz konusu 2021 tarihli genel kurul karalarıyla ilgili uzun süreden sonra bu şekilde butlan davası açamayacağı TMK 2.madde de gözetilerek mümkün görülmemiştir. Kaldı ki 2018 tarihli Genel kurul kararları da bu yönde olup anılan sebeplerle yasal koşulları bulunmayan davanın reddi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              "İçtihat Metni" Aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ile ...'ın ve aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yapma suçundan sanık ...'in yapılan yargılamaları sonunda; sanıklar Selahettin, ...,...,...,... ve ... haklarında vaki resmi nikahla evlenme nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemi reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilerek şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesi, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemi çocuğun kaçırılması ve alıkonulması kabul edilerek bu suç ile aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma suçlarından mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kayden 10.03.1996 doğumlu olup kovuşturma evresinde istinabe yoluyla ifadesinin alındığı 17.04.2013 günlü duruşmada onsekiz yaşı içerisinde bulunan mağdurenin vekil huzurunda verdiği ifadesinde sanıktan şikayetçi olmakla birlikte davaya katılmak istemediğini beyan etmesi ve velayet hakkına sahip anne...ile baba ...'...

                  Sanığa isnat olunan aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma suçunun 765 sayılı TCK.nın 237/4. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/4. maddesinde belirlenen 5 yıllık asli zamanaşımına tâbi olduğu ve suç tarihi olan 2002 yılından itibaren iddianamenin düzenlendiği 15.03.2012 tarihine kadar zamanaşımını kesen bir işlem olmaksızın bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, sanık hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanık hakkında açılan kamu davasının aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu