Davalı - karşı davacı vekili, cevap dilekçesinde; nişan alışverişi, ev ve mobilya seçiminde müvekkilinin fikrinin alınmadığını, nişanın davacı – karşı davalı tarafça bozulduğunu, dava konusu gelinliğin teslim alınmadığnı, iadesi istenen hediyelerin mutad nitelikte olduğunu savunarak; davanın reddini istemiş; karşı davasında ise, nişanın bozulmasına rağmen müvekkilinin davacı – karşı davalıya verdiği hediyelerin geri verilmediğini, müvekkili tarafından 1.991,13 TL masraf yapıldığını, ayrıca nişanın bozulması nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek; 1.991 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Aile ve ... 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının nişanlısı olan ve bir süredir resmi nikahsız olarak birlikte yaşadığı davalının kusuru ile haksız olarak nişanın bozulmasına sebebiyet verdiği iddiasıyla satın alınan dairenin davalı adına kayıtlı olan ½ hissesinin iadesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, tarafların 2009 yılında nişanlanmış olup aralarında resmi evlilik olmaksızın bir süre fiilen birlikte yaşadıkları, gayri resmi birlikteliklerinin TMK anlamında gerçekleşen ve hukuk alanında geçerlilik taşıyan bir evlilik olmadığı, bu sebeple uyuşmazlığın Aile Hukuku hükümlerine göre çözümlenmesinin mümkün olmayıp Borçlar Kanunu hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki (asıl davada) nişan bozulması nedeniyle hediye edilen eşyaların istirdadı, (karşılık davada) maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı vekili, dava dilekçesinde; tarafların nişanlandıktan sonra üç ay kadar sonra aralarında anlaşmazlık çıktığını, nişanın bozulduğunu, nişanın bozulması ile nişanda takılan hediyelerin davalı tarafından iade edilmediğini, hediyelerin müvekkilinin ekonomik ve sosyal konumu itibariyle alışılmış dışında hediyeler olduğunu, davalıya takılan 1 adet altın kaplama kol saati, her biri ayrı ayrı 35 gram ve 22 ayar olan 4 adet burma tabir edilen bilezik, bir adet 14 ayar ve tek taş altın...
Taraflar arasındaki nişan bozulmasından dolayı tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalılar; tarafların oturacakları müşterek eve getirilen, tüm çeyiz eşyaları, yatak odası takımı, oturma odası, koltuk takımı, beyaz eşyalar, buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinası, elektrikli süpürge, televizyon, mutfak malzeme ve aletleri, küçük elektrikli aletleri, ev tekstil eşyaları ve davalılardan ...' a ait kişisel eşyalar, aile yadigarı eşyalar ve yakın çevre tarafından alınan çeşitli hediyelerin (yatak örtüleri, yemek takımları vs.) nişanın haksız ve mesnetsiz olarak bozulması nedeniyle, davalıdan iadesi talep edilmesine rağmen iade olunmadığı, işbu eşya bedelleri...
Aile Mahkemesi 2011/742 E. - 2012/191 K. sayılı ve 09.04.2012 tarihli kararında davacının halen evli olduğunu, evli olan birinin nişanlamayacağını, geçerli bir nişanın bulunmadığını, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğini belirterek, görevsizlik kararı vermiş; anılan bu karar temyiz edilmeksizin 04.06.2012'de kesinleşmiştir. Dava dosyasının gönderildiği......Asliye Hukuk Mahkemesi de davada nişanlılığın hükümlerinin, nişanın bozulmasının sonuçlarının ve hediyelerin geri verilmesi koşullarının inceleneceği gerekçesi ile Aile Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, davanın niteliği nişan bozulması nedeni ile hediyelerin iadesi olarak adlandırılmış ise de, davacının nüfus kaydına göre 14.08.2003 tarihinden beri evli olduğu ve bu evliliğin halen devam ettiği anlaşılmaktadır. TMK. 118.maddesinde yeralan düzenlemeye göre nişanlanma, evlenme vaadi ile olur....
Davalı taraf, ziynet eşyalarının davacının bizzat kendisi tarafından alınmadığını savunmuş; mahkemece de; altın ve hediyelerin davacı tarafından davalıya verilmediği, davacının akrabaları tarafından davalıya verildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, nişan törenlerinde takılan takıların bizzat davacı nişanlı tarafından takılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Ana-babanın ya da onlar gibi davrananların nişanlı adına taktıkları takılar, davacı nişanlı tarafından takılmış sayılır ve nişanın bozulması durumunda da bizzat talep edilebilir. Örf ve adete göre, nişan törenlerinde, takıların, nişanlıların birbirine bizzat takmalarından çok, genelde bir aile büyüğü veya ana-baba veya kardeşlerden biri tarafından takıldığı bir gerçekliktir....
E.. aralarındaki nişanın bozulması nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasına dair İstanbul Anadolu 11.Aile Mahkemesinden verilen 24.10.2013 günlü ve 2012/323 E.-2013/854 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 17.12.2014 günlü ve 2014/8509 E.-2014/16672 K. sayılı ilama karşı davalı(karşı davacı) vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
V.S Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeni ile maddi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalılardan Döndü arasında yapılan nişanın bozulduğunu, davacı tarafından davalı nişanlıya mutad dışı nişan hediyeleri verildiğini, ayrıca nişan için bir kısım masraflar yapıldığını beyan ederek, hediyelerin aynen, mümkün olmaz ise bedellerinin ve nişan nedeni ile yapılan 5.000,00 TL masrafın, faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Nişan yüzüğü mutad hediye olup, iadesi istenemez. Nişanının bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir. TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davalı ile müvekkili olan davacının nişanlandıklarını, ancak davalının kusurlu hareketleri neticesinde nişanın bozulduğunu beyan ederek, şimdilik 1000 TL. maddi ve 10.000 TL.manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davacı duruşmadaki beyanında, maddi tazminat talepleri içinde , nişan için yapılan masraflar ile ,davalı nişanlıya takılan takıların da bulunduğunu ifade etmiştir.Davalı savunmasında,nişanın bozulmasında kusurlu tarafın davacı olduğunu ,kendisinde 7 adet çeyrek altının bulunduğunu ifade etmiştir.Mahkemece , kusurlu tarafın davacı olduğu gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....