Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 29.03.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nın 120 ve 121. maddelerine dayanılarak açılan nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2019 NUMARASI : 2016/781 E 2019/316 K DAVA KONUSU : Nişanın Bozulması Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat, KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....

    Somut olayda, davacı - davalı erkek tarafından istinaf edilen, asıl davada reddedilen nişanın bozulması sebebiyle maddi tazminat davasının (1.000 TL) dava değerinin ve birleşen davada nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminat davasının kabul edilen (3.000 TL) miktarının, ayrı ayrı 3.560 TL sınırı altında olduğundan, karar tarihi itibariyle davacı - davalı tarafın istinaf ettiği asıl davada nişanın bozulması sebebiyle maddi tazminat ve birleşen davada nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminat taleplerinin kesinlik sınırı kapsamında kaldığı anlaşıldığından HMK'nın 341/2. maddesi gereğince, davacı - davalının istinaf kanun yoluna başvurma hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle, aynı Kanun'un 352. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olan bu kararlara ilişkin davacı - davalının istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

    yaşadığı onur kırıcı davranışlar ve hayal kırıklığı nedeniyle yaşadığı üzüntüden dolayı davalıdan şimdilik 1.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

    Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır. Nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez. Ancak, nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise, bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nişanın Bozulmasından Kaynaklanan Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişanın bozulmasından kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 23.01.2020 tarih 2020/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.01.2021 (Pzt.)...

      a karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumet yönünden reddine, davacı ... tarafından davalı ... (...) ... karşı açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, talep doğrultusunda 11.996,00 TL maddi tazminatın davalı ... (..) ... alınarak davacı ...'a ödenmesine, davacı ... tarafından davalı ... (...) ... karşı açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.000 TL manevi tazminatın davalı ... (...) ...'den alınarak davacı ...'a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... ve ... tarafından davalı ...'...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava Nişanın Bozulması Sebebi İle Hediyelerin İadesi ve Manevi Tazminat, Karşı dava Nişanın Bozulması Sebebi İle Maddi ve Manevi Tazminat davasıdır. Davacı-karşı davalı taraf; reddedilen manevi tazminat talebi ile nişan hediyeleri ve dava konusu araca ilişkin talepleri ile maktu vekalet ücretini aşan nispi karşı vekalet ücreti yönünden. Davalı-karşı davacı taraf; kabul edilen ziynetler ile reddedilen maddi ve manevi tazminatlar yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği; Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

        Mahkemece; maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK 121.maddesinde "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" hükmü yer almaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.10.2001 tarih, 2001/4-1016 E.-2001/757 K.sayılı ilamında “kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Manevi tazminat bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kanunun öngördüğü bir telafi şeklidir. Bir yönüyle de insanlardaki kırgınlık ve kızgınlığı, tatmin etmek aracıdır. Amacı, olaydan duyulan acı, ızdırap, elem ve kızgınlığı kısmen olsun dindirmek olayı unutturarak tekrar normal hayata dönüşü sağlamaktır....

          Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez. Ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; nişanın davalı tarafından sebepsiz yere mesaj atarak bozulduğu, davacı ...'nın kusursuz olup çektiği üzüntü göz önüne alınarak davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve açıklamalar ile olayın özellikleri bir arada değerlendirildiğinde, davalının mesaj atarak nişanı bozması, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmez....

            UYAP Entegrasyonu