Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hastalıkları bölümünden davacının tedavisine ilişkin tüm evrak istenildiğinde bu durum ortaya çıkacağını, nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratacağını ve menfaat ihlaline neden olacağını ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli olmadığını, haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir....

un ... ile ilgilenmediğini, nişanın sona ermesinde kusurlarının bulunmadığını, davacının gider olarak belirttği harcamaların bir kısmının hiç yapılmadığını bir kısmının ise fahiş olduğunu, mutad olmayan hediyelerin aynen mevcut olması halinde istenebileceğini, talebin ayrı ayrı değilde müştereken ve müteselsilen yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Davalı ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; nişan bozulmasında davalılardan ...'nun kusurlu olduğu, davacılar ... ve ... yönünden; ibraz edilen fatura içeriklerine göre herhangi bir maddi zararları bulunmadığından bu davacıların açtığı maddi tazminat davasının ve yine aynı davacılar tarafından açılan manevi tazminat davasının ise nişanın bozulmasından kaynaklımanevi tazminat talep hakları bulunmadığından reddine karar verilmiş; davacı ... yönünden ise; fatura bedeli toplamı olan 3.196,50 TL'nin ve 15.000,00 TL'nin manevi tazminatın davalı ...'...

    Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğramış olma manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınamaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir. Somut olayda, tarafların birbirlerine karşı kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyacak bir eylemlerinin varlığı iddia ve ispat edilememiştir. Bu halde mahkemece, tarafların manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur....

    GEREKÇE : Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı erkek istinafında, davanın ispatı yokken, kabul kararı vermesinin hatalı olduğunu bildirmiştir. Davacı kadın dilekçesinde, nişanın haksız bozulması nedeniyle erkeğin kiralık evde bulunan çeyiz eşyaları ve kendisinin satın aldığı eşyaları kullanılmaz şekilde iade ettiğini, nişanın bozulması nedeniyle maddi zararının doğduğunu belirterek 6.343 TL maddi tazminat, 10.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olup, kadın istinafa gelmediğinden bu yönden verilen kararın erkek lehine usuli kazanılmış hak olduğu mahkemece yeniden verilecek kararda göz önünde tutulması gerektiği anlaşılmıştır. Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (m. 141/3)....

    DAVA TÜRÜ : Tazminat DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:04.10.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nın 120 ve 121. maddelerine dayanılarak açılan nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Medeni Kanun'un 121. maddesi gereğince nişanın bozulması nedeniyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın nişanı bozan taraf tazminatı gerektirecek nitelikte kusurlu sayılır.Nişanın bozulmasının, taraflarda üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Ancak bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata hükmedilmesini gerektirmez. Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez. Somut olayda davacı; davalının nişanlılıkları süresince kendisine karşı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ailesi ve arkadaşları ile tanıştırmadığını, önceki yaşantısı ve evlilikleri hakkında kendisine açıklama yapmaktan kaçındığını, gece evinden kovmak suretiyle hiçbir açıklama yapmadan nişanı bozduğunu iddia etmiştir....

        Davalı-karşı davacı; haksız ve dayanıksız açılan davanın reddi ile 58.100 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacı-karşı davalıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 16.563,07 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsil edilerek eşit oranda davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davacı karşı davalı ...'ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı karşı davacıdan tahsil edilerek davacı-karşı davalı ...'a verilmesine, davacı-karşı davalının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, karşı davada, davalı-karşı davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.350,00 TL mutad dışı hediye bedelinin davacı-karşı davalı ...'...

          Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak karar verilmiş olmasına göre, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 17.07.2014 tarihli 2014/2 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.10.2014 (Pzt.)...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişan hediyelerinin iadesi, olmazsa bedeli olan 6.000 TL.nın, faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili karşı davada nişan hediyelerinin iadesi veya bedelinin tahsili ile 5.000 TL maddi, 7.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın ve karşı davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı (k.davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde, nişanın bozulmasından dolayı altın ve giysilerin aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili, karşı davada ise hediyelerin iadesi, olmazsa bedelinin tahsili ve maddi-manevi tazminat talep edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu