Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir. TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin geri verilmesi davasında yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 312, 323, 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Avukatlık 2022 yılı Asgari Ücret Tarifesinin 6 ncı maddesi. 3....

    nun(birleşen davada davacı) Haziran ayında nişanlandıklarını ancak nişanlanma tarihinin üzerinden kısa bir zaman geçtikten sonra taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle nişanın bozulduğunu, nişan sebebiyle davalı tarafa takılan takıların iade edilmediğini belirterek, ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde bedelleri olan şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacılar tarafından nişanda takılan ziynet eşyalarının tekrar düğünde takılmak üzere davalının nişanlısı olan .... teslim edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davacı vekili dilekçesinde; tarafların nişanlanmasından sonra davalı ...'in ısrarı üzerine davacı ...'nun( asıl davada davalı) işyerindeki sözleşmesini yenilemeyerek çalışma hayatına son verdiğini ancak davalı ...'...

      onayı dahilinde kullanıldığı yönündeki beyan ve itirazların tekrar edildiği anlaşılmakla, mahkememizce yapılan değerlendirmede, emsal içtihatlar gereğince, talep edilen ziynet eşyalarının varlığının ve davalı koca tarafından alınarak kendisine iade edilmediğinin ispat yükünün davacı kadın üzerinde olduğu, zira ziynet eşyalarının niteliği gereği kadının ortak konuttan ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürmesinin hayatın olağan akışına daha uygun olduğunun kabulü gerektiği, eldeki davada, ispat yükü üzerine düşen davacı kadın tarafından düğünde takılan ziynet eşyalarının varlığının fotoğraf ve video kayıtlarından ziyade dinlenen tanık beyanlarıyla ispat edildiği, davaya konu ziynet eşyalarının davalı koca tarafından alınarak kendisine iade edilmediği hususunda davacı tarafça ispat yükü üzerinde olmasına rağmen yalnızca tanık deliline dayanıldığı, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarında ortak şekilde ziynet eşyalarının davacı tarafından geri alınmak üzere verilerek tarafların ortak...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen telefonun nişan hediyesi olarak değil, nişandan çok sonra davacı tarafından müvekkiline doğum gününde doğum günü hediyesi olarak verildiğini, nişanın davacı tarafından nedensiz şekilde sona erdirildiğini, müvekkilinin bu durum nedeniyle psikolojik olarak çok etkilendiğini, psikolojik destek dahi aldığını, dava konusu ziynet eşyalarının müvekkili tarafından düğün-sünnet, özel günlerde ve akraba ziyaretlerinde belirli süre takıldığını, düğün tarihi belirleme aşaması geldiğinde davacının ailesinin ziynet eşyalarını istediğini düğünde yeniden takılana kadar götürmesi gerektiğini ifade ettiğini, müvekkilinin kıyafetler ve nişan yüzüğü hariç tüm ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiğini, davacı tarafından kısa bir süre sonra hiçbir sebep olmadan nişanın atıldığını, davacının müvekkilinden cep telefonu, nişan yüzüğü ve kıyafetleri de istemesi üzerine müvekkilinin küçük düşürülmeyi ve kandırılmayı hazmedemeyerek kıyafetleri ve nişan yüzüğünü...

      Somut olayda mahkemece; TMK'nın 120. maddesine göre nişanın bozulmasında hangi tarafın kusurlu olduğu gerekçede değerlendirilmeyip, yine davacı- davalıların taleplerinin TMK'nın 120. maddesinde düzenlenen maddi tazminat niteliğinde olmasına rağmen, hukuki nitelendirmede hata yapılarak davanın TMK'nın 122. maddesinde düzenlenen talep niteliğinde olduğu kabul edilerek gerekçede değerlendirme yapılması doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece; TMK'nın 120. maddesindeki yasal düzenleme doğrultusunda taraflarca sunulan delillerin red ve üstün tutma sebepleri değerlendirilerek gerekçede gösterilmesi gerekmektedir. Birleşen 2016/376 Esas, 2017/129 Karar sayılı dosyasında yapılan incelemede; Nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Ziynet eşyaları aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade yapılır....

      TMK.nun 122/....maddesine göre, “Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır”. 6098 sayılı TBK.nun 77.maddesi (818 sayılı BK.nun 61.maddesi) gereğince, haklı bir sebep olmaksızın başkasının malvarlığından zenginleşen kimse, bu zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı TBK.nun 79 ve 80.maddede “aynen geri verme ilkesi” ne göre düzenlenmiştir. Ancak kural, aynen geri verme olsa da, aynen geri vermenin mümkün olmadığı hallerde, zenginleşme değer üzerinden, başka bir deyişle para olarak geri verilmesi gerekir. Ayrıca, İİK.nun 24/....maddesi gereğince; taşınır tesliminde, borçlunun yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır hükmü bulunsa da aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir....

        'nun 17/07/2012 tarihinde vefat ettiğini, davalıların kardeşinin yasal mirasçıları olduğunu, ölmeden önce kardeşine banka kasasında saklanmak üzere kendisine ait ziynet eşyalarını verdiğini, ayrıca kendisine ve annesine ait pasaportları da saklamak üzere ölen kardeşine teslim ettiğini, kardeşinin vefatından sonra ziynet eşyalarının ve pasaportların iadesinin istenmesine rağmen davalı eş tarafından teslim edilmediğini belirterek, davaya konu ziynet eşyalarının aynen teslimini, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tazmini talep etmiş, ayrıca pasaportların da kendisine iadesini istemiştir. Davalılar ise, davacı iddialarının yerinde olmadığını, kasada bulunan ziynet eşyalarının kendilerine ait olduğunu belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafın kasada bulunan ziynet eşyalarının kendisine ait olduğu iddiasını ispatlayamadığı, pasaportların da dava açılmadan önce davacı tarafa teslim edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

          Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile ziynet eşyalarının bedeli 13.512 TL'nin davalıdan tahsiline, giyim eşyaları ve düğün masraflarına ilişkin talebin reddine, karşı davanın ise kısmen kabulü ile davalının çeyiz eşyalarının aynen olmadığında 3.500 TL bedelinin davacıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davalı (karşı davacı) vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı (karşı davacı) vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildi....

            Kural olarak nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. (TMK m.122) Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu