Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olduğunu, Ayşe Çalık ve T4 arasında Bartın Aile Mahkemesi'nin 2017/383 Esasında görülüp 2019/603 Karar sayılı karar ile karara bağlanan boşanma dava dava dosyası bulunduğunu, müvekkilinin boşanma dava tarihinden beri dava konusu evde yaşamadığını, diğer davalı Ayşe'den boşanma davası nedeni ile ayrı yaşadığını, bu durumun boşanma dava dosyası içeriğinden de anlaşıldığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, anılan dairede diğer davalı Ayşe ve ablasının oturmaya devam ettiğini, anılan nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen boşanma davasında ... 1. Aile ve ... 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. ... 1. Aile Mahkemesince, davalının yerleşim yerinin .../... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1. Aile Mahkemesi ise, boşanma davasının davacının ikametgahında açılabileceğinden bahisle, yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Boşanma davalarında yetki kesin değildir. Yetkinin kesin olmadığı hallerde, birinci mahkemenin yetkisizlik kararı üzerine dava dosyası kendisine gönderilen ikinci mahkeme, birinci mahkemenin yetkisizlik kararı ile bağlı olup, yetkisizlik kararı veremeyecektir. Somut olayda, ... 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm heriki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı kocanın boşanma hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde: Davalı vekilinin temyizden sonra verdiği 01.07.2011 tarihli dilekçe ile boşanma hükmüne ilişkin temyizinden feragat ettiği anlaşıldığından, davalının boşanma hükmüne yönelik temyizinin feragat nedeni ile reddine, 2-Davalı kocanın diğer temyiz itirazları ile davacı kadının tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin m.1,3,6 'de de TMKnun 175, 174/1- 2,4 maddeleri gözetilmek sureti ile müşterek çocukların velayet hakkının anneye verilmesine, baba ile müşterek çocuklar arasında görüş günü verilmesine, müşterek çocuklar için iştirak nafakası takdiri, kadın lehine yoksulluk nafakası ile kadın lehine olacak şekilde daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminata karar verilmesi gerekmiştir Davalı erkeğin İlk Derece Mahkemesince verilen kararda boşanma nedeni ile belirlenen kusur durumu, kadın lehine boşanma nedeni ile takdir edilen maddi ve manevi tazminat, kadının ziynet eşyası davasının kabulüne ilişkin karar yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde; genel ve davacı kadının istinaf başvurusuna yönelik incelemede gerekçe olarak açıklandığı üzere boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusur durumunun olmadığının, erkeğin reddedilen ve kesinleşen boşanma davası kararı ile sabit olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Toplanan delillerden başka kadınla yaşayan, birlik görevlerini yerine getirmeyen davacı kocanın tamamen kusurlu olduğu, davalı kadının kusurunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni değildir. Davacının boşanma davasını kabulü de sonuç doğurmaz....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, iştirak nafakası miktarı ile tazminat miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, zina nedeni ile boşanma davasının kabulü,evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanma davasının reddine karar verilmemesi, kabul edilen iştirak nafakası ve tazminatlar ile miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur. C. Gerekçe 1....
erTL nafakanın dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden itibaren kadın için yoksulluk, müşterek çocuklar için iştirak nafakası, boşanma nedeni ile kadın lehine 40.000,00.TL maddi ve 50.000,00.TL manevi tazminata karar verilmesinin talep edildiği, davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özet ile; "kadının erkeğin engeli ile alay ettiği, aşağılamalarda bulunduğu, onuru ile oynama, karşı dava ile evi bir çok kez terk etme, engelli eş ve çocuğu yalnız bırakma, erkeğin, %90 engelli olması nedeni ile boşanma isteme, küçük düşürme, engelli olduğunu bilmesine rağmen sinirlendirme, kızdırma, "sana bakamam, neden evlendim" deme, çok kez evi terk, erkeğin rahatsızlığında yanında olmama, nereye gittiğini söylememe, engelli eşi çocuğu bırakıp evi terk etme, hastalığa tahammül edememe""karşı iddia ve vakıaları ileri sürerek kadının boşanma davasının kabulü, maddi taleplerinin reddi, karşı dava ile boşanma, boşanma nedeni 10.000,00.TL maddi...
Davacı erkek 04.12.2017 tarihli dava dilekçesi ile boşanma talep etmiş, kadına somut kusur isnadında bulunmamış, herhangi bir vakıaya ve tanık deliline de dayanmamıştır. Davacı erkek 10/01/2018 tarihli dilekçesi ile bir kısım vakıaya dayanmış ve tanıklarını bildirmiş ise de, davalı kadın süresinde davaya cevap vermediğinden, yasal süreden sonra verilen cevap dilekçesi davacı erkeğe tebliğ edilmiş olsa dahi davacı erkeğe cevaba cevap hakkı vermez, bu sebeple 10.01.2018 tarihli dilekçe ile bildirilen vakıalar da hükme esas alınamaz. Mahkemece yapılan yargılama sonucu davacının vefat etmiş olması nedeni ile dava konusuz kaldığından boşanma hakkında karar verilmesine yer olmadığına, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının kusurlu olduğunun tespitine hükmedilmiş ise de; davacı erkek dava dilekçesinde, mahkemece kadına kusur olarak yüklenen vakıalara usulüne uygun şekilde dayanmamıştır....
Bu kapsamda mahkemece davalıdan her bir araç için, alındığı tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar gerçekleşen tamirat süreci ile ilgili beyan alındıktan sonra davalı tarafından dosyaya sunulan işletme defteri kayıtları da bilirkişi marifeti ile incelenerek her bir araç için boşanma dava tarihine kadar yapılan tamirat masrafları, yine yapılan tamiratlar nedeni ile araçların boşanma dava tarihindeki mevcut fiziki durumu dikkate alınarak muhtemel karar tarihine yakın tarihteki değerleri bilirkişiler vasıtası ile tespit edildikten sonra boşanma davasının açıldığı tarihte hala davalı adına kayıtlı olan 6 adet araç yönünden davacının talebi konusunda değerlendirme yapılması gerekirken hatalı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığından davacının istinaf talebinin kabulüne, davalının sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine...
İlk derece mahkemesince; davacının davasının kabulü ile tarafların TMK'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı lehine hükmedilen 500- TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, davacının yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, 25.000- TL maddi ve 20.000- TL manevi tazminatın boşanma kararının kesinlemesinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmolunmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; tümü yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma talebine ilişkindir. Davacı kadın vekili vekili; 07/10/2021 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolünü sunmuştur. Çekişmeli boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....