WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesinde nam-ı müstear dayanılmadığı gibi yargılama sırasında davanın ıslahı suretiyle de nam-ı müstear dayanılmamış, istinaf dilekçesinde Kürüm Tar. Or. Gıda Hay. San. ve Tic. A.Ş. firmasının hisselerinin nam-ı müstear olarak davalı Melek'te bulunduğu iddia edilmiştir. Ticaret sicil kayıtlarına göre Kürüm Tarım Orman Gıda Hayvancılık San. ve Tic. A.Ş.’nin 18/02/2010 tarihinde tescil edilerek kurulduğu, kurucularının Melek Kürüm, Selin Kürüm, Hasan Çapar, Ömer Bayrakçeken ve Mehmet Oğan Karatuna olduğu, davalı borçlunun hissedar olmadığı hisse devri yapmadığı anlaşılmıştır....

Taraflar arasında görülen davada; Davacı...ilçesi 274 ada 59 parsel sayılı taşınmazın nevi hanesinde davacı vakıf lehine icareteyn şerhi bulunduğunu, kadastro tespiti sırasında nam-ı müstear ... (... oğlu) adına tescil edildiğini, gerçekte böyle bir kişi olmadığını, 5737 sayılı Kanun’un 17. maddesi gereğince mülkiyetin vakfa geçeceğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile vakıf adına tapuya tescil edilebilirliğinin tespitini istemiştir. Davalı hazine, kayıt maliki ..... oğlu ...’nun namı müstear isimle tescil edilen kişi olmadığını, kayıt malikinin mirasçı bırakmadan öldüğünün, gaip olduğunun ya da terk ve mübadil gibi durumlara düştüğünün kanıtlanması gerektiğini,1936 tarihli beyannamede bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasını belirterek, davanın reddini savunmuştur....

    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davanın namı müstear ve muvazaa iddiasına dayalı alacak davası olduğunu, dava dışı ve temlik eden ... Bank AŞ'nin kredi borçluları ... Şirketi, ..., ... ve ... hakkında İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, alacağın müvekkiline temlik edildiğini, takip sırasında yapılan icra işlemleri ile harici tespitlerden borçluların organik bağı bulunan kişiler üzerinden namı müstear ilişkisi kurmak suretiyle borçların ödenmesinden kaçındıklarının belirlendiğini, takip borçlusu ...'in borçlu şirketin ortağı ve takip borçlusu olduğunu, takip borçlusu gerçek kişilerin şirketin ortağı olduklarını, ...'in 2000 doğumlu olup Antalya İlinde Üniversite öğrencisi olmasına rağmen davalı şirketin tek ortağı olarak göründüğünü, davalı şirketin borçlu şirketle aynı alanda faaliyette bulunmak üzere kurulduğunu ve borçlu ...'...

      DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davanın namı müstear ve muvazaa iddiasına dayalı alacak davası olduğunu, dava dışı ve temlik eden ING Bank AŞ'nin kredi borçluları Ekstra Mühendislik Şirketi, Ersin Çelik, Adnan Hilmi Demirci ve Ali Rıza Türker hakkında İstanbul 1....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 07.12.2010 Nosu :231/708 - K A R A R - Uyuşmazlık, banka kredi sözleşmesi nedeniyle alacaklı olan bankaca, davalılarca nam-ı müstear kullanılarak alınan malların aidiyetinin tespiti ve alacağın tahsili istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 21.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Borçlu ve nam-ı müstear üçüncü kişilerden gizli bir işlem gerçekleştirmektedirler. Bu nedenle, borçlu ile üçüncü kişi arasındaki... ALACAKLILARA ZARAR VERME KASTI İSPATLANIRKEN, TAM İSPAT ARANMAMALI VE YAKLAŞIK İSPATLA YETİNİLMELİDİR. … Davacı alacaklı, borçlu ve nam-ı müstear arasındaki ilişkiye yabancıdır....

          namı müstear ----------- faaliyetine devam ettiğini, borçlu ------------ adına yakın tarihlerde birçok araç alım satımı yaptığını, davalılar ve borçluların muvazaa içerisinde hareket ettikleri, haklı davalarının kabulü ile 500.000 TL alacağın davalılar ------------ tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Noterliğinin 19/02/2019 tarih ve 2198 yevmiye numarası ile davalıya gönderdiği ihtarname ile taşınmazın tapuda devrini talep ettiği, davalı ise taraflar arasında akdedilen 21/01/2018 tarihli Harici Konut Sözleşmesinin geçersiz olduğu, dava konusu sözleşmeye şirket adına imza atan Ahmet Nami Periloğlu'nun davalı şirket adına sadece yetkili merciler ve noter huzurunda satış vaadi sözleşmesi yapmaya yetkisi bulunduğu, davaya konu sözleşmenin davalı şirket açısından bir bağlayıcılığı bulunmadığı, şirket asına imza atan Ahmet Nami Periloğlu' nun davacının akrabası olduğunu, ödemeye ilişkin dekontun başka hukuki ilişkiye dayandığını, davalı şirket ile tarafların aralarında husumet olduğu belirtmiş ise de ödendiği iddia edilen bedel hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda ödendiği satış bedelinin ödenip ödenmediği hususunda ispat yükü davacıya aittir....

            Söz konusu kararda; eski hukuka göre mümkün ve geçerli olan muvazaa ve nam-ı müstear iddialarının, Medeni Kanunun yürürlüğünden sonra taşınmaz mallar hakkında dinlenip dinlenemeyeceği tartışılmıştır....

            alacaklılardan mal kaçırdığını, perdeli şekilde grup şirketi aracı kullanarak krediden faydalandığını ve kurduğu iç ilişki ile borcun ödenmesi yollarını engellediğini tespit ettiğini, borçlunun / davalının alacaklılardan mal kaçırma saikiyle hareket ettiğini, nam-ı müstear aracılığı ile ticari faaliyet esnasındaki işlerinin semerelerini başka bir kişiye/şirkete yaptırılmasını sağladıklarını, izah edilen sebepler uyarınca, huzurdaki işbu nam-ı müstear davasını ikame etme zaruretinin hasıl olduğunu, borçlu Ali Kemal Durmaz'ın dosyanın şahsi borçlusu olduğunu, davalı (Namı Müstear) T4 'nin borçlu Ali Kemal Durmaz'ın kardeşi T3 tarafından borcun doğumundan ve hatta takip tarihinden sonra kurulduğunu, davalı (Namı Müstear) T3'ın Borçlu Ali Kemal Durmaz'ın kardeşi olduğunu, Davalı T4'nin tek kurucu ortak ve yetkilisi olduğunu, uygulamada sıklıkla borca batık kişilerin, alacaklıların takibinden kurtulabilmek amacıyla farklı şirketler adı ve çatısı altında faaliyetlerini sürdürdüklerinin görüldüğünü...

            UYAP Entegrasyonu