WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesince 12/02/2018 tarihinde tedbir nafakasına karar verildiği, davacı tarafın dava açılmadan önceki döneme ilişkin nafakanın kaldırılması talebinin mahkememizde görülmekte olan davanın konusunu oluşturmadığı anlaşıldığından bu husus mahkememizce dikkate alınmamıştır." gerekçesi ile; "Davacının davasının kısmen kabulü ile Antalya 6. Aile Mahkemesinin 2017/103 esas 2018/139 karar sayılı ilamı ile takdir edilen tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren(11/09/2018) kaldırılmasına, " karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış tedbir nafakasının kaldırılması istemidir....

Mahkemece; iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve buna bağlı olarak davalı-karşı davacının iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davalı karşı davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/9787 Esas-2014/15430 Karar sayılı 20/11/2014 tarihli ilamıyla; "... yoksulluk nafakasına yönelik verilen kararlarda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı- karşı davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile yoksulluk nafakasının kaldırılması ve yoksulluk nafakasının artırılması isteminin reddine ilişkin verilen hükmün onanmasına..." ve "......

    Somut olayda; davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin yanı sıra davalının işe giriş tarihinden başlamak üzere davacının nafaka borcu olmadığının tespiti ve fazla ödenen nafaka bedellerinin istirdadı talepleri de bulunduğu halde, mahkemece; tüm talepler hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece; anılan kanun maddelerine uyularak yapılan yargılama sonunda oluşturulacak hükümde davacının sözkonusu yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin yanı sıra davalının işe giriş tarihinden başlamak üzere davacının nafaka borcu olmadığının tespiti ve fazla ödenen nafaka bedellerinin istirdadı taleplerinin de olumlu veya olumsuz şekilde karşılanması ayrıca yoksulluk nafakasının hangi tarihten itibaren kaldırıldığının belirtilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir....

      Mahkemece; nihai karar ile birlikte tedbir nafakasının davalının kusurunun ağır olması nedeniyle kaldırılması karar verilmiştir.Yukarıda açıklandığı üzere tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre tedbir nafakasının kaldırılması koşulları gerçekleşmemiştir. Bu sebeple kadın yararına verilen tedbir nafakasının kaldırılması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı dava dilekçesinde manevi tazminat istememiştir. Taraflar, cevaba cevap ve 2. cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakatı ile iddia ve savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilip değiştirilemez (HMK.md. 141/1). Davacı ön inceleme duruşmasından sonra 11.07.2014 tarihli tahkikat duruşmasında manevi tazminat talebinde bulunmuştur....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2015 NUMARASI : 2014/610-2015/88 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 2011'de hükmolunan 400 TL yoksulluk nafakasının davalının işe girmesi nedeniyle kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2015 NUMARASI : 2014/857-2015/163 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; 2012'de hükmolunan 200 TL yoksulluk nafakasının davalının işe girmesi nedeniyle kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı, işe girmesinin yoksulluğu ortadan kaldırmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

            Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. Maddesi uyarınca 01.01.2020 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 5.390,00 TL olmuştur. Somut olayda; kaldırılması istenen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı (250x12=3.000,00- TL) karar tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesi uyarınca belirlenen parasal sınırın altında kalıp, kesin niteliktedir. Bu sebeple, 01/06/1990 gün,1989/3 esas ve 1990/4 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurul Kararı kıyasen uygulanmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 346 ve 352. maddeleri gereğince davacı erkek vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

            Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. Maddesi uyarınca 01.01.2021 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 5.880,00- TL olmuştur. Somut olayda; kaldırılması veya azaltılması istenen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı (300x12=3.600 TL) olup karar tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesi uyarınca belirlenen parasal sınırın altında kalmakta olup karar kesin niteliktedir....

            Somut olayda ise, boşanma kararının kesinleşmesinden yaklaşık bir ay sonra nafakanın kaldırılması istemiyle dava açılmış olup, aradan geçen sürede tarafların mali durumlarında önemli ölçüde değişiklik meydana geldiği ispat edilememiştir. Öte yandan, kaldırılması istenilen yoksulluk nafakası ile dava dışı müşterek çocuk için hüküm altına alınan iştirak nafakası, boşanma davasında davacının mali durumu belirlendikten sonra birlikte karara bağlanmıştır. Bu nedenle, aynı davada hüküm altına alınan nafakalardan birinin, diğerinin azaltılmasına neden teşkil etmeyeceğinin gözetilmemesi de yerinde değildir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve hüküm ifade ettiği tarih gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....

              Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Davada; davalı lehine takdir edilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmektedir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık,TMK'nun 176. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Bu nedenle müstakil Aile Mahkemesi bulunan yerlerde müstakil Aile Mahkemesinde, müstakil Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekmektedir Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraf ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir....

                UYAP Entegrasyonu