AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2019 NUMARASI : 2019/466 ESAS - 2019/880 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. ve 356.maddeleri gereğince DURUŞMASIZ OLARAK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesine göre istinaf sebepleri ile bağlı olarak dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 20 yıl önce evlendiklerini, bir yıl evli kaldıklarını, müvekkilinin bunca yıldır nafaka ödediğini, 5 çocuğun eğitim masraflarını karşıladığını, bu nafakayı ödediği için müvekkilinin yoksullaştığını, nafakanın kaldırılması olmadığı takdirde makul bir düzeye indirilmesini, davanın kabulüne karar...
GEREKÇE : Davanın konusu velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması-azaltılması istemine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve velayetin değiştirilmesine yönelik davanın reddine dair gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ilk derece mahkemesinin velayetin değiştirilmesine yönelik davanın reddine ilişikin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf isteminin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesinin 05/11/2015 tarihli ve 2014/771 esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada sırasında 13/04/2017 tarihli oturumda davacı için aylık 650,00 Türk Lirası tedbir nafakasının devamına hükmedildiği, bu karara istinaden birikmiş tedbir nafakası ile her ay için işleyecek tedbir nafakasının tahsili için sanık aleyhine ... İcra Dairesinin 2017/780 esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun nafaka yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle alacaklı vekili tarafından Aralık (2017) ayı nafakasının ödenmediği gerekçesiyle ......
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2019/24 ESAS-2020/129 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların Adana 3. Aile Mahkemesinin 2004/991 esas ve 2004/241 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini belirterek davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; reddedilen davaya yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....
Temyize konu işbu davada ise davacı baba tarafından iştirak nafakasının azaltılmasının istendiği görülmektedir. Açıklandığı üzere önceki davanın iştirak nafakası, sonraki davanın ise iştirak nafakasının azaltılması davası olduğu belirlenmekle dava konusu ve dava sebebi aynı olmadığından her iki dava arasında kesin hükmün varlığından söz edilemez. O halde mahkemece, iştirak nafakasının azaltılması ile ilgili davanın esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asıl dava; önceden hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması yahut azaltılması talebine ilişkindir.( TMK m.176/4) Birleşen dava; önceden hükmedilen yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir.( TMK m. 176/4) Davalı- davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; HMK nun 352. m.si uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir. Hangi kararların kesin olduğu, HMK nun 341. m.sinde belirtilmiştir. 6763 sayılı yasanın 41. m.si ile değişik 6100 sayılı HMK nun 341/1 maddesinde öngörülen 1.500,00.TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000,00.TL ye çıkartılmış, ek 1. m.sinde parasal sınırların her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup İlk derece mahkemesinin 07/07/2022 karar tarihindeki kesinlik sınırı 8.000,00 TL'dir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili lehine bağlanan aylık 500 TL yoksulluk nafakasının aradan geçen süre paranın alım gücünün düşmesi nedeni ile aylık 2000 TL ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini belirtip kadının yoksulluğunun ortadan kalktığından bahisle yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve karşı dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince davalarının reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı davası karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine dairdir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2022 NUMARASI : 2022/587 ESAS - 2022/954 KARAR DAVA KONUSU : Nafakasının Artırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında, davalı tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı asıl, dava dilekçesinde özetle; Tarafların İzmir 5. Aile Mahkemesi kararı ile boşandıklarını, lehine aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının nafaka borcunu ödemediği gibi, nafakanın kaldırılması/azaltılması davası açtığını, boşanma ilamı ile hükmedilen aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakasının günün ekonomik koşullarında ve ihtiyaçların artması sonucu yetersiz kaldığını beyanla, lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 10.000,00 TL'ye yükseltilmesine, ve nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik istinaf isteminin incelenmesinde; Dava konusunun davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması, müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının ise azaltılması talebine ilişkin olduğu; Mahkemece, "Davacının yoksulluk nafakasına ilişkin davasının KISMEN KABULÜ ile mahkememizin 2018/1031 Esas ve 2018/935 Karar sayılı 25/01/2019 kesinleşme tarihli ilamı ile davalı kadın için hükmedilen ve ÜFE oranında artışına karar verilen yoksulluk nafakasının iş bu dava tarihi olan 07/02/2022 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 750,00 TL'ye indirilmesine, nafakanın kesinleşmesinden itibaren her yıl ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının iştirak nafakasının indirilmesi davasının REDDİNE, " karar verildiği ve anılan hükme karşı davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. 6763 sayılı yasa ile değişik HMK. 341. maddesinin 2...
O halde, davacının velayet değişikliği kararı olmadığı taktirde de iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması talebi yönünden, eksik peşin harcı tamamlaması için imkan ve süre tanınması (Harçlar Kanunu m. 30- 32) harcın tamamlanması halinde deliller ile bu konudaki yasal düzenleme değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda bir inceleme yapılmaması, hüküm fıkrasında davanın reddine ilişkin tüm talebi kapsar şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu durumda, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının yukarıda belirtilen sebeple kaldırılmasına, ileri sürülen esasa ilişkin sair istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....