Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın her biri için 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zamanda davalının çalışmaya başladığını, müvekkilinin ise işsiz olduğunu, bu nedenle davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ile müşterek çocuklar lehine bağlanan nafakaların her bir çocuk için 200 TL 'ye indirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-birleşen dava davacısı; açılan davayı kabul etmediğini, davanın reddi ile ... 1.Aile Mahkemesi'nin 2011/116 Esas ve 2013/286 karar sayılı ilamı ile davalı için 300.00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk ile 2006 doğumlu ..., 2010 doğumlu ....'nın herbiri için 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 1.500 TL'ye, iştirak nafakasının müşterek çocuk ... için 1.250 TL, .... için 1.000 TL 'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

    Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde; davacı için aylık 700 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı için reşit olmadan önce takdir edilen iştirak nafakasının artırılması şekilinde hüküm kurulmuş ve aylık 390 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep iştirak nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkin dava mahiyetindedir.Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın yardım nafakası davası olarak nitelendirilmesi gerekirken, iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....

      Mahkemece asıl davada; davacı – karşı davalının ekonomik durumunun kötü olduğunu ispatlayamadığı, doktor olmasına rağmen çalışmadığı, davalı – karşı davacının 750' şer TL iştirak nafakası ile müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılayamacağı, davalı – karşı davacının, yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için ihtiyacı olduğu, yoksulluk nafakasının kaldırılma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, karşı davada ise; davacı – karşı davalının müşterek çocukların eğitim masraflarına katkıda bulunduğu ve ayrıca harçlık verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı – karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise, iştirak nafakasının artırımına ilişkindir....

        yoksulluk nafakasının ise aylık 300 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı yararına takdir olan yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL artırılarak aylık 1.300,00 TL ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesine müteakip dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.300,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, nafakanın her yıl üfe oranında artırılmasına, iştirak nafakasının artırılması talep edilen çocuğun yargılama sırasında reşit olduğu anlaşılmakla çocuk için takdir olan nafakanın 1.000,00 TL artırılarak kararın kesinleşmesine müteakip dava tarihinden reşit olduğu tarihe kadar 1.200,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile velayeten davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunmayan davacılardan her biri için istinafa konu kabul edilen nafakanın yıllık miktarı ayrı ayrı 17.830,00 TL’yi geçmemektedir....

          Dava dilekçesinde; davacı ile davalının 2006 yılında boşandıklarını boşanma sonucunda davacı hakkında 100,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk ... için 100,00 TL, ... için ise 80,00 TL iştirak nafakasına hükmolunduğunu aradan geçen zamanda yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının aylık 100,00 TL den 500 TL'ye,... için 100,00 TL olan iştirak nafakasının 400,00 TL’ye ve ... için 80,00 TL olan iştirak nafakasının ise 300,00 TL’ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir....

            Aile Mahkemesinin 2018/546 esas ve 2020/22 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 950,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına hükmedilmiştir. Davalı erkek vekili; kabul edilen iştirak nafakasının artırılması davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. Maddesi uyarınca 01.01.2022 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 8.000,00- TL olmuştur. Kesinlik sınırı her bir nafaka yönünden ayrı ayrı belirlenir....

            İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüyle Finike Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/147 esas ve 2018/318 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için hükmedilen aylık 300,00 TL iştirak nafakasının aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine hükmedilmiştir. Davalı erkek; artırılmasına hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. Maddesi uyarınca 01.01.2022 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 8.000,00- TL olmuştur....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2019 NUMARASI : 2018/1172 ESAS-2019/1048 KARAR DAVA KONUSU : Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Antalya 6. Aile Mahkemesi'nin 2017/767 esas ve 2018/674 karar sayılı ilamı ile davalı yararına hükmedilen yardım nafakasının kaldırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile Antalya 6. Aile Mahkemesi'nin 2017/767 esas ve 2018/674 karar sayılı ilamı ile davalı yararına hükmedilen yardım nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına hükmedilmiştir. Davalı vekili; kabul edilen yardım nafakasının kaldırılması davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....

            Türk Medeni Kanunu'nun 176. maddesi gereğince "Nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın, fiilen evliymiş gibi yaşaması" yoksulluk nafakasının kaldırılması sebebidir. Ortada yoksulluk nafakasının kaldırılması koşulları varken yoksulluk nafakasına hükmetmek yasanın amacına uygun olamaz. Bu durumda davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi koşulları oluşmamıştır. Bu sebeple mahkemenin davacı kadının ağır kusurlu olduğuna yönelik belirleme ve yoksulluk nafakasının reddi yönündeki gerekçesi yerinde değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonuç itibariyle doğru olan hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin ve yoksulluk nafakasının reddine ilişkin gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/son)....

              UYAP Entegrasyonu