DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı davası karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine dairdir. Tüm dosya kapsamından tarafların Afyonkarahisar Aile Mahkemesinin 2017/122 Esas- 2017/574 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 29/06/2017 tarihinde kesinleştiği, cari yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. TMK.nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın artırımı-yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....
Dosya kapsamından, tarafların 03.04.1998 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine 3.500.000Lira yoksulluk nafakasına hükmedildiği, aradan geçen sürede davacı tarafından nafakanın artırımı talepli beş(5) dava, davalı tarafından nafakanın kaldırılması talepli bir(1) dava açıldığı, en son nafaka davasının dava tarihinin 29.04.2013, karar tarihinin ise 13.06.2013 olup, aylık yoksulluk nafakasının 95TL' den 200TL'ye artırımına ilişkin kararın 17.07.2013 tarihinde kesinleştiği, davacının ev hanımı olduğu, kirada oturduğu, davalının ise 900 ila 1.000TL emekli maaşının bulunduğu, evli olduğu, evli olduğu eşinden ilköğretime devam eden iki çocuğunun bulunduğu anlaşılmaktadır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalıların 18 yaşını doldurduğu belirtilerek ödenen iştirak nafakasının kaldırılması istenilmiştir.Karşılık dava dilekçesinde ise; TMK. 328/2. maddesi hükmü gereğince eğitimi devam ettiğinden ödenen nafakanın artırılarak 300,00 TL’ye yükseltilmesi talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, asıl davanın kabulü ile davalı (karşı davacı) Duygu’nun evlenmesi; diğer davalı ...’nın (karşı davacı) ise 18 yaşını doldurmuş olduğu; davalının bakım yükümlülüğü bulunmadığı gerekçeleri ile iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, karşılık davada artırım isteminin reddi cihetine gidilmiştir. 1-Asıl dava yönünden; küçük reşit olmakla kendisine bağlanan nafaka kendiliğinden sona erer (TMK328/1). Davalılar dava tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş olup reşittir. Bu nedenle davacının nafakanın kaldırılmasını istemede hukuki yararı bulunmamaktadır....
Davalı-karşı davacı cevap dilekçesi ile; davacının çalıştığını, yoksulluk nafakasına ihtiyacı olmadığını, müşterek çocuğun ihtiyaçlarının da bir buçuk yıllık zaman dilimi içinde değişkenlik göstermediğini, davacının davasının reddi ile, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu istem kabul edilmediği takdirde aylık 250 TL olan yoksulluk nafakasının 100 TL'ye indirilmek suretiyle azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulü ile müşterek çocuk için hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının 150,00 TL artırılarak aylık 300,00 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine; davalı-karşı davacının davasının kabulü ile davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması nedeniyle temyiz edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30.12.2022 NUMARASI : 2021/682 ESAS, 2022/952 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı-Nafakanın Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen ek kararına karşı, davacı-davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk için hükmedilen aylık 100,00 TL iştirak nafakası ile kendi lehine hükmedilen aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasının, aradan geçen zaman, bu zaman sürecinde çocuğun büyüyen yaşı nedeni ile artan ihtiyaçları ve ekonomik göstergelerdeki değişiklikler nedeni ile yetersiz kaldığını belirterek, iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye, yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesini, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılarak ödenmesini talep ve dava...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzre nafakanın aylık 400 TL artırımı ile 750 TL ye yükseltilmesine, erkeğin usulüne göre harcını yatırarak açtığı karşı dava olmadığından karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı davalı kadın vekili nafaka artırım miktarını usulen reddedilen karşı dava yönünden lehlerine vekalet ücreti hükmedilmemesini, Davalı davacı vekili iştirak nafakası artış miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakasının artırımı davası, karşı dava ise ortak çocukla baba arasında kurulan şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi, yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ karşı davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar lehine hükmolunan iştirak nafakasının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ karşı davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....
Aile Mahkemesinin 2017/169 Esas 2017/1124 karar sayılı ilamıyla kendi lehine hükmedilen aylık 250 TL yoksulluk nafakasının aylık 250 TL artırımı, müşterek çocuklar için 200'er TL takdir edilen iştirak nafakasının ise 200'er TL artırımı talep edilmiştir. Dava tarihi itibariyle boşanma ve ferileri kesinleşmediğinden ilk derece mahkemesince dava tedbir nafakasının artırımı olarak nitelendirilip görülmüştür. Mahkeme tarafından çocuklara hükmedilen tedbir nafakası aylık15'er TL, kadına hükmedilen tedbir nafakası ise aylık 25 TL arttırılmıştır. Kabul edilen tedbir nafakası arttırım miktarı yıllık 5.880,00 TL nin altında olduğundan karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK'nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir....
Davacı tarafından aylık 400 TL iştirak nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi, aylık 550 TL yoksulluk nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 500 TL artırımı ile aylık 900 TL ye yoksulluk nafakasının aylık 650 TL artırımı ile aylık 1200 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık 8.000,00 TL nin altında olduğundan ( yoksulluk için 650*12=7800 TL iştirak nafakası için 500*12=6000 TL) karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK'nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir....