Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadın ve velayeti kendisine verilen müşterek çocuk yararına hükmolunan nafakanın dava tarihinden boşanma kararının kesinleşmesine kadar tedbir nafakası (TMK md. 169), kararın kesinleşmesinden sonra ise kadın için yoksulluk nafakası (TMK md. 175) ve müşterek çocuk için iştirak nafakası (TMK md. 182/2) olarak hükmedildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış; TMK.nun 197 maddesine dayalı önlem nafakası ile TMK.nun 197 maddesine dayalı giderlere katılma alacağı istemine ilişkindir. Evlilik devam ederken eşlerin birbirleri hakkında koşulları oluştuğu takdirde tedbir nafakası davası açma ve bir takım önlemlerin alınmasını talep etme hakları vardır. Tedbir nafakasının hukuki dayanakları TMK'nun aile hukukunu düzenleyen bölümünde birden fazla madde kapsamında düzenlenmiştir. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar (TMK m.186/3). Eşler birlikte yaşarken; Eşlerden birinin istemi üzerine hakim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler (TMK m.196/1). Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya (TMK m.185/3,186/3) ilişkin önlemleri alır (TMK m.197/2)....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; asıl davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1.maddesi gereğince boşanmalarına, davacı-birleşen davacının TMK 162.maddesine dayalı boşanma talebinin reddine, kadın yararına aylık 1.500 TL yoksuluk nafakasına, 40.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, birleşen davanın kısmen kabulü ile aylık 900 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 1.500 TL'ye çıkarılmasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı; hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Asıl dava; TMK 166/1.maddesine dayalı boşanma ve fer'i taleplere, olmadığı takdirde TMK 162.maddesine dayalı boşanma talebine, birleşen dava; TMK 197.maddesine dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir....

    (TMK m.197) Dosya incelendiğinde; dinlenen davacı tanık beyanları ile; davalının, davacı kadının ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığı, onlardan ayrı olarak Hatay ilinde yaşadığı, bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediği ve TMK'nın 197. maddesi gereğince tedbir nafakası koşullarının oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4) birlikte değerlendirildiğinde davacı kadın lehine 1000,00 TL, ortak çocuk yararına 750,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    DAVA TÜRÜ :Boşanma - Aile Konutu Şerhi Konulması - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm karşılık tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle 4.3.2008 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 3.1.2012 olarak gösterilmesi, yazım hatası niteliğinde olup, mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına, davalı-davacı kadın ve müşterek çocuk yararına karşı dava tarihi olan 7.5.2008 tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedildiğinin (TMK. md. 197) ve boşanma davasında Türk Medeni Kanununun 169. maddesi gereğince takdir edilen nafakalarla aynı dönemler için mükerrer olarak tahsil edilmemek üzere verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı...

      Ancak; taraflar evli olup, davada ayrı yaşamda haklılık nedeni ile davacı eş ve yanında bulunan müşterek çocuk lehine nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre, mahiyeti itibariyle istenilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir (TMK. md 197).Bu nedenle mahkemece, hüküm altına alınan nafakaların “yoksulluk” ve “iştirak” olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, kanuna aykırı olan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2.bendinde yer alan “yoksulluk” ve “iştirak” kelimelerinin çıkartılarak yerlerine ayrı ayrı “tedbir” kelimesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 38,25 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10/12/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK md. 26/1). Davacı kadın dava dilekçesinde kendisi için daha önce nafaka davasında (TMK mad. 197/1) hükmedilen 350 TL tedbir nafakasının boşanmayla yoksulluk nafakası olarak devamını talep etmiştir. Mahkemece talep aşılarak 400 TL. yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.10.2015 (Çrş.)...

          Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır.Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir ( TMK md. 186/son ). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı ( kocadan )daha iyi olması ya da aynı olması, davalı kocayı tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir ( TMK. md. 4 )....

            Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4).Hâkim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları hâlinde de korunması gerektiğini gözetmelidir....

            Ayrıca, boşanma davasından ayrı ve bağımsız olarak açılan tedbir nafakası ile hükmedilen nafaka kaldırılıncaya kadar devam edecektir. Bu halde Beykoz Aile Mahkemesinde 2012/276 esas sayılı dosyası ile bağımsız tedbir nafakası (TMK 197 m.) davasında kadın yararına aylık 800 TL nafakaya hükmedildiği ve bu kararın kesinleştiği dikkate alınmaksızın aynı dönem için erkek aleyhine iki ayrı tedbir nafakası olamayacağı gerekçesi ile kadın aleyhine olacak şekilde aylık 800 TL olan nafakanın kaldırılması yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Her ne kadar nafaka ödemesi sırasında tahsilde tekerrür oluşturulamaz ise de, 26.09.2014 tarihinden itibaren hükmolunan, miktar olarak daha az nitelikteki tedbir nafakasına ilişkin takibin iptali gerekirken bağımsız tedbir nafakası dosyasından kadın yararına hükmolunan aylık 800 TL tedbir nafakasına ilişkin takibin iptali kararı doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu